İdris-i Bidlisî'nin Heşt Bihişt Kitabının VI. Ketibesinden

Bu ketibe Heşt Bihişt kitabının İslam sultanlarından cennet soylu ,Melik’î Seccad , adalet yayan padişah, muhabbet , adalet ve vidadın mahzarı , küfür ve inadın gelecek hadiselerinden kulların ülkelerinin hamisi, cihad meydanının şah süvarisi yani altıncı sultan Sultan Murad’ın (Allah be’s ve miad günü mağfiretini ,bağışlamasını ondan esirgemesin) latif eserlerinin haberlerini içeren altıncı ketibesidir.

Bu ketibe iki mukaddime ve 24 hikayeden ibarettir. Mukaddimeler icmal üzere sıfatları övülmeli Sultan (Murad)’ın Sultan Mehemmed’in irtihali esnasında veliaht tayin etmesi, hilafet intikal veliaht Sultan Mehemmed, bu esnada cereyan eden olaylar ve (şahısların) halleri, Sultan Murad’la aynı asırda bulunan memleket ve sultanların tafsilini içermektedir.

Mukaddime-i Suğra sultanın veliaht tayini ve babasının vasiyeti üzerine sultanın veliahtlığı tesaddisi ve Sultan Mehemmed Hanın padişahlık tahtında istikrar ve istiklalini içerir. Müktezasıyla ezeli inayet sahibi, dualarla sonsuz saadetlerin yaratıcısı Hazret-i Hak Subhanehu ve Teala, kerim nesil ve büyük handan olan adalet ve ihsanın sahibi Osmanoğullarını yeryüzündeki padişahlar içinden bütünüyle dünya ve din devleti ve saadetine, Kelamullahın “eteynahu fid’dunya hasane ve innehu fil’ahireti lemines’salihin”ine mahzar seçmiş ve onları mümtaz ve başı uca kılmış ve sağlam şeriatın uygulanmasında vezir ve mücahit orduların tecennüd vesilesiyle “ceelnakum mulken ve atakum malem yu’t ahaden mınel’alemin” hitabının letafetiyle muhatap kılarak şereflendirmiş ve onları izzetin en yüksek mertebesiyle yüceltmiştir. (Osmanoğullarını) Bir takı misali semada parlayan sekiz eflak ve yedi dünya gibi sırayla terakki ve tealide, fahrin dereceleri, devam ve sebatta meziyetle ve “refe’e ba’zikum fevke ba’zin derecat” ile birbirlerine bağlamıştır. Her bir hilafetin haleflerinin vasıfları babadan oğla oğuldan toruna birbirinin ardınca sağlam bir zincir misali ve “ceale lekum min ezvacikum benin ve hefidet” ile uzun silsileli bir erkanın usulü (hilafet ve saltanatta) gibi oğuldan oğla peşi sıra birbirine bağlanmıştır.



Müelliften Şiir:

İnsanlığın mazahiri, şerefi bu silsile, ruhani hallerin daima sahibiydi

Hanımları ve oğulları bu rabitanın suretidir, sultanlık cevheriyle süslenmiş.



Zira nakli ve akli burhanların deliliyle sabit ve muhakkaktır ki babanın çocuklara teveccühü ve duası varis kılınmış oğulların ömürlerinin uzamasının sebebidir. Bununla beraber insan nefislerinin kabul ve ikbal üzere şahlık ve büyüklüğün müzahirlerinden biride her iki cihanın muradı zafer ve başarı istidadını istemektir. Bundan dolayı babaların muhabbet ve bağlılığının sonucu değerli işlerin ve eserlerin devamlılığına “Siletul’erhami yezidu fil’umr”’e sebep olur.

Bu hilafet hanedanı dua-i seniyyeleri ve himmetlerinin bereketiyle bütün bu İslam sultanları ve büyük padişahlar marifet ve tevhid ehlinin sıfatlarının nişanelerine teveccühle mal, ömür ve mülkleri artmış şu muteber hadise; “Men uhibbu en yebsitu fi rizkahi ve yensaluhu fi umrihi feliyessil rahme”’ye amelle çeşitli arzu ve emellere kavuşmuşları böylece onlara mahsus ve sabit olmuştur. Onların devletinin erkanı işte böyle bütünüyle güzel ahlak ve sıfatlar üzere müstakar ve sağlam ve muhkem temeller üzere mütemekkindir.



Müelliften Şiir:

Haklarında şahlık ve fazilet verilmiş ve cümle hak ehli onlara taraftar ve arzulu.



Şöyle ki bu sadık ve hak beyanın muhakkak ve doğruluğu cennet soylu sultanın vefatı esnasında ve müteakiben bu haşmetli ve fazıl ailenin veliahdının dünyadaki sultanların geleneği üzere temekkün ve istiklalinde de görülmüştür.

Ki Kıssa;

Onları insanı aldatan ve alımlı arzuların ve isteklerin mekanı, insan nefislerinin cilve yeri ve bu dar yer olan dünyada bu zamanda mukarrer kaide üzere bu dünyada geçmiş olaylara bir yol bulmak için ve sultanlığın ve hüsrevliğin hakiki çehresini baki bırakmak için haleflerden güzel sıfatlı olanı rahmani teyit ve yardımla hayatın menzillerini kat etmişlerin bu maddi dünyanın erkanlarının terkibinden ve taallukatından sıyrılmış kendini kurtarmışların yerine seçilsinler ki böylece bu hayat menzillerinde koruyucu ve nizamın muhafazasında hafız olan seleflerin usulünden bu şubeyle ikbal sahibi, güzel ahlaklı evlatlar yerlerine geçirsinler (vücuda getirsinler) ki her zaman seleflerine cemil zikirde ve selefler böyle ikbal sahibi, iyi halefleri baki kılmanın saadetinde ve sonsuz ömür hükmünde baki hayatta ve iki cihanda numune olsunlar.



Beyit:

Yaşamaya devam eder her kim ki

Kendi diyarında bir halefi yadigar kalsa.



Hasletleri övülesi sultan kâl ve hâl diliyle bu zeval aleminden sonsuz rahmet mülküne irtihal ve intikali esnasında bu hak ve sıdık sözleri devletinin erkanına ilga buyurdu ve o ölümlü hastalığında din ve milletin nizamı için bu tembih-i alimâne sözlerle eda buyurdu ki zira kadim zamanelerin adeti üzere, bu virane-i kaşanedeki (dünya) mukarrer kaidelere göre birçok nur yüzlü şad çehreli övülesi vasıfları olan sultanlar ve selefler bu geçici, imarı imkansız ve varlıkların mekanı bu harababad dünyadan göçmüşler ve müstear vücutlarını bu maddi alemde “Kulli şeyin halik illa vechihi” esasına göre hicap ve nikap perdesiyle örtmüş yüzlerini pünhan etmişlerdir. Ama celal ve şevketli hüsrev halefler fazilet ve meziyetleriyle beğenilen ve beklenilenler içinden, adalet vasıfları olan halifelerin peşi sıra ikbal mazahirinin arasından cemal aynasındaki görülmemiş aydınlıkla tulu’ yerinde bir güneş misali parlamışlar “ve yebka vechu rabbik zul’celal vel’ikram” gibi eserleri ve bıraktıkları görülmüştür. Yakin ki sabık siyaset ve düzene göre nizamın gelecek zamanlarında İslam milletinin kaimi, enam ve mahlukatın reisi, öyle bir kaim makam geriye kalır(ki) , ahkam ve şeriatın intizam esaslarını güçlü ve kudretli ellerle devamlı kılar ve arşa yüceltir.

Beyit:

Giden can geri gelsin bağlı dil açılsın

Bütün kalpler asayiş ve huzur bulsun

bütün canlar sevinsin.



Allahü Teala’nın ihsan ve lütfüdür ki İslam kayserliği mesnedi böyle bir kaim makamla (vezir-sultanla) başı ucadır. Onun mesut talihinden bu hanedanın izzet ve ikbalinin imtidadı beklenir.



Beyit:

İyi sanlı şehinşah ölmez bu dünyada

Onun hanedanının sığınabileceği bir şahzadesi olsa

Her saat senin genç iyi ikbalinle gençleşir

Ülke ve ecdadın dergahı yaşlansa da



(Sultan Mehemmed) Son nefesinde son anlarında bahtiyar evladını görememenin hasreti ve nasipsizliğiyle ve ucu sonu olmayan vadiye seferinin tahayyürüyle dert ve keder dolu şu sözleri ihtisar surette buyurdu;



………..



Kaynak Nüshalar: EsadEfendi: 2199, 2197; Nuruosmaniye: 3029, 3012; Ali Emiri: 805

Konular