Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi
43, 1 (2003) 43-56
The Kinship Terminology in Urdu Langııage and Structure of Family in Indian
Muslini Community
This work focıtses on the institution of kinship and family structures aınong the
Urdu speaking Muslims in India and Pakistan, who constitute one of the important
components of the Indian culturel mosaic. The study endeavorııs to show how the
Müslim social life and langııage are influenced by the other languages and cultures
with which they have becn living since centuries. According to general lexicology
the structure of kinship terıninology, which is one of the langııage's basic
vocabulary, indicate the influence of a language.
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı
Urdu dilindeki akrabalık terimleri incelendiğinde, bu dilin çevre dil ve
kültürlerden çok fazla etkilendiği açıkça görülür. Bu çalışmada, bir dilin kalıt dil
öğelerinden sayılan akrabalık terimleri bağlamında Urdu dilinin kalıt sözvarlığına
Arapça ve Farsça'nın yanı sıra, Türkçe'nin de önemli ölçüde etki ettiği üzerinde
durulmaktadır. Ayrıca akrabalık terimlerinde olduğu gibi, Urduca konuşan
toplumun aile yapısının da çevre kültürlerden etkilendiği vurgulanmaktadır. Böylece
Urdu dilinin hangi dillerden faydalandığına ve gelişim sürecine de ışık
tutulmaktadır.
Pakistan ve Hindistan'ın ortak dili olan Urduca (Hintçe), geniş kullanım
alanı1
ve zengin söz varlığıyla hem edebiyat araştırmacılarına, hem de
* Yrd. Doç. Dr., A.Ü., DTCF, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, Urdu Dili ve Edebiyatı
Anabilim Dalı.
' Çeşitli araştırmalar Urdu dilinin, dünyanın en yaygın dillerinden biri olduğunu
göstermektedir. Collins Encyclopedia'da Urduca, dünyanın üçüncü büyük dili olarak
belirtilmekte; Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmaya dayanarak BBC'nin yayınladığı bir
44 Celal Soydan
dilbilimcilere geniş bir çalışma alanı sağlamaktadır. Çok farklı din ve kültür
çevrelerine mensup, farklı bölgesel diller konuşan çeşitli etnik kökenlere
mensup halkların ortak dili olan Urdu dili, adından da anlaşılacağı gibi asıl
olarak ordu içinde şekillenmiş ve ordu mensuplarının konuştuğu bir dil
olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim bu dilin adı olan Urdu'nun etimolojisine
baktığımızda da bu kelimenin Türkçe 'ordu' kelimesine gittiğini görürüz.
Zira bu dil, Alptekin'in torunu, Subuktekin'in oğlu olan Gazneli
Mahmud'un2
bugünkü Pakistan topraklarını fethiyle başlayan ve yaklaşık
sekiz yüz yıl süren çeşitli Müslüman-Türk sultanlıklarının etkisiyle bölgede
oluşmuştur. Nitekim Pakistanlı bir tarihçi, Sultan Mahmud Gaznevi'nin
Hindistan'a gelişini, asırlarca sürecek olan Maveraunnehir kökenli bir kültür
inkılabının habercisi (Sibt-e, 1984:180) olarak tanımlamaktadır.
Urdu dili, Gaznelilerden başlayarak sarayda Türkçe konuşan sultanların
teşvikleri (Bilkan, 1998:2; Caveed, 1983:41-90) ve daha sonraki Hint-Türk
sultanlıkları dönemlerinde ordunun çoğunu oluşturan Türk kökenli askerlerin
dilleriyle yerli halk dillerinin karışımıyla şekillenmiştir.3
Başlangıçta ordu
mensubu kişilerin konuştuğu bir dil olması sebebiyle bu dile Ordu; bölgesel
telaffuz değişimiyle Urdu denmiştir. Urdu dilinin oluşmasında Müslüman
sufilerin mistik ilim kaynağı olan temel diller, Arapça ve Farsça'nın da
büyük katkısı olduğu açıktır. Böylece Urdu dili, içinde barındırdığı komşu
dil ve kültürlerle kaynaşabilme esnekliği sayesinde çok geçmeden halkın
ortak dili haline gelmiş ve kısa sürede edebiyat dili olgunluğuna ulaşmıştır.
Urdu dili, farklı kültür ve dil unsurlarını günümüzde de içinde
barındırmaktadır.
Bir dilin yalnızca söz varlığının incelenmesiyle, o dili konuşan ulusun
yaşayışı, o toplumdaki kültür hareketleri ve başka uluslarla ilişkileri
raporda Urdu dilinin İngilizce ve Çince'den sonra üçüncü büyük dil olduğu belirtilmektedir.
Canadian World Almanac'a göre Hindustani (Urduca-Hintçe) 444 milyondan fazla insan
tarafından konuşulmaktadır. Keza Washington Üniversitesi'nin 14 Mayıs 1992'de New York
Star'da yayınlanan bir inceleme yazısında dünya dillerinin önemi ve kullanımı bağlamında
yapılan değerlendirmeye göre Urdu dili dünyanın ikinci büyük dilidir. Zira Urdu dili
Hindistan Yarımadası dışında 44 ülkede daha konuşma dili olarak kullanılmaktadır (Schr,
2001:13).
2
Sultan Mahmud Gaznevî. 998-1030 arasında Gazne sultanı. Gaznelilerden sonraki HintTürk
Sultanlıkları sırasıyla; Kutbiler (1206-1266). Balabanlılar (1266-1290), Kalaç Sultanlığı
(1290-1320), Tuğluklular (1320-1414), Seyyidler (1414-1451), Lodiler (1451 -1526) ve Babür
Devleti (1526-1858).
3
Urduca ile Türkçe'nin ortak kelimelerini konu alan bir kitapta 2608 kelime tespit edilmiştir.
Ancak bunların çoğunun Arapça-Farsça ve batı dillerinden hem Türkçe'ye hem de Urduca'ya
geçen ortak kelimeler olduğu anlaşılmaktadır (Hatak, 1987). Ancak başka bir çalışmada Urdu
dilinde 150 civarında Türkçe kelime olduğu tespit edilmiştir (Türkmen, 1985: 157-171).
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı 45
hakkında büyük ölçüde bilgi edinilebileceği (Aksan, 1998: C.I, 139)
dilbilimcilerin ortak görüşüdür. Urdu dilinin sözvarlığında da sadece
akrabalık terimlerinin incelenmesi, bu dili farklı dillerin yoğun bir şekilde
etkilediği; Urduca konuşan ulusun diğer ulus ve dillerle sıkı bir sosyal ve
kültürel etkileşim içinde olduğu gerçeğini gözler önüne serer. Zira Urdu
dilinin oluşumunda bölgesel dillerin yanı sıra Farsça, Arapça ve Türkçe'nin
önemli etkileri olduğu açıktır (Saksena, 25-26). Bu çalışmanın konusunu
oluşturan Urdu dilinde akrabalık terimleri ve aile yapısı da, Urduca konuşan
halkların diğer ulus, dil ve kültürlerle olan etkileşimini yansıtmaktadır.
Hami-Sami dillerinin, Farsça, Türkçe ve Malaya dillerine olduğu gibi
Urdu diline de sözvarlığı bakımından büyük etkileri olmuştur (Aksan, 1998:
C.I, 135). Başta dinsel yakınlaşmalar, edebiyat etkilenmeleri olmak üzere,
birlikte yaşama, ticaret ilişkileri, siyasal ilişkiler nedeniyle ve bu ilişkilerin
ölçüsü oranında ödünç öğeler dilden dile aktarılmaktadır (Aksan, 1998: C.I,
137). Dolayısıyla, edebi etkilerinden dolayı bölgenin etkin dili olagelen
Farsça, Urduca'nın sözvarlığının oluşmasında önemli bir rol oynamıştır.
Dinsel etkilerden dolayı da büyük ölçüde Arapça'nın etkisi söz konusu
olmuştur.4
Dilin doğduğu ve geliştiği coğrafyadan dolayı Sanskrit dili ve
ondan türeyen bölgesel diller, Urduca'nın temel sözvarlığının oluşumunda
önemli yer tutmaktadır. Bu etkin unsurlardan başka, bu dilin oluşmasını
sağlayan büyük bir kısmı Orta Asya kökenli ve Türkçe konuşan
topluluklardan gelmiş olan ordu mensuplarının, Urdu dilini hem kültürleri,
hem de sözvarlıkları ile etkiledikleri açıkça görülmektedir. Daha ileriki
dönemlerde, bölgenin mutlak yöneticisi olan İngilizlerin bölge kültürüne
yüzyıllar süren etkilerinden dolayı İngilizce kelimelerin de Urduca'ya
geçtiği görülmektedir. Ancak bu dil, Urduca için kalıt özellik taşımadığından
onun, bölge dil ve kültürüne yansıyan yapay etkilerini konunun dışında
tutmayı uygun bulduk. Zira bir sözcüğün, bir dilin temel söz varlığından
olup olmadığını tespit etmek için bazı ölçütler belirlenmiştir. Bunlardan
ilkinde "bir sözcüğün yeni öğeleri, bileşik sözcükleri türetme değeri, yeni
sözcükleri türetme gücü"ne bakılmaktadır. Bir başka ölçüt "insanoğlunun
yaşamında birinci dereceden önemli kavramları yansıtmakta olmasıdır."
Başka bir ölçüt de "anlambilim açısından yansızlığadır (Aksan, 1998: C.III,
18). Oysa Urduca'da kullanılan İngilizce sözcükler, Urdu dilinde yeni
sözcükler türetme uyumu sağlamadığı gibi, toplumsal yaşamda birinci
dereceden önemli kavramlar da değillerdir. Dolayısıyla Hindistan'da
konuşulduğu için önceleri 'Hindi' veya 'Hindvi' denilen Urdu dilinin (Ahtar,
1991:14) temel sözvarlığının, bölgesel dillerin yanı sıra çevre dillerden
oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu durum, akrabalık terimlerinde de kendini
4
Urduca'nın ilk yazılı vesikaları sufilerin yazdığı dini içerikli kitapçıklardır. Bunlarda çok
sayıda Arapça ve Farsça kelime kullanılmıştır ('Abdulhak, 1986).
46 Celal Soydan
göstermektedir. Zira bölgesel dillerin sözvarlığı, Urdu dilinin de kalıt ya da
temel sözvarlığı olarak tanımlanan bölümünü oluşturmaktadır.
Dillerdeki yerli sözcüklerin bir bölümü, çekirdek sözcükler, kalıı
sözcükler (miras kelimeler) ya da temel sözvarlığı olarak adlandırılır. Her
dilde kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşayan bu öğeler, insan yaşamında birinci
derecede önemli olan, insana ve çevresine ilişkin önemli kavramları yansıtan
sözcüklerdir (Aksan, 1998: C.III, 17). Temel sözvarlığı içinde önemli bir
grup da insanın en yakın çevresi olan aile topluluğunu oluşturan bireyler
arasındaki akrabalık bağlarını tanımlayan terimlerdir. Bu terimler, bireyin
aile içindeki konumunu ve mensubu olduğu topluluktaki statüsünü belirtirler.
Bu tür terimleri incelemekle, bir ölçüde o dilin kalıt ya da temel
sözcüklerinin hangi dillerden oluştuğunu, hangi kültürlerin bu oluşuma etki
ettiğini görme olanağı sağlanmış olur.
Türk topluluklarında akrabalık bağlarının çok sıkı olduğu bilinmektedir.
Zira, Türk dillerinde çok sayıda akrabalık bağı tanımlanmakta, böylece
akrabalık adlarında zengin bir sözvarlığı olduğu görülmektedir.'' Başka
dillerin tersine, dilimizde akrabalık ilişkilerinden bir çoğu (baldız, görümce,
bacanak, elti gibi) ayrı kavramlar halindedir (Aksan, 1998: C.I, 66). Ancak
pek çok dil kaynağından beslenen Urdu dilinin akrabalık adları ile ilgili
sözvarlığının, diğer dillerle karşılaştırıldığında şaşırtıcı derecede kapsamlı ve
detaylı olduğu görülür. Örneğin Türkçe'de torun kelimesi, bireyin oğlunun
veya kızının çocukları için ortak bir terim olarak kullanılırken, Urduca'da
bireyin oğlunun oğlu, oğlunun kızı; kızının oğlu ve kızının kızı için ayrı ayrı
kelimeler kullanılır. Hatta, torunun oğlu ve torunun kızı için de farklı
terimler bulunur. Aynı şey, yeğen kelimesi için de geçerlidir. Keza evlilik
yoluyla kurulan akrabalıklarda, geline göre Urdu dilinde pek çok akrabalık
terimi mevcuttur: Kocanın büyük erkek kardeşi, kocanın küçük erkek
kardeşi, kocanın büyük kardeşinin karısı, kocanın küçük kardeşinin karısı,
kocanın büyük kız kardeşi, kocanın küçük kız kardeşi, kocanın büyük erkek
kardeşinin oğlu vb. pek çok akrabalık adı vardır. Ayrıca, Urduca'da
kullanılan Hintçe, Farsça, Arapça ve Türkçe kaynaklı eşanlamlılarıyla
akrabalık terimleri bir hayli çeşitlilik göstermektedir. Böylece aile
bireylerinin, aile içindeki statüleri, yakınlık dereceleri ve birbirlerine göre
durumları tüm detaylarıyla isimlendirilmiş olmaktadır. Akrabalık
terimlerindeki bu çeşitlilik, Müslüman Hint toplumunda yaygın olarak
görülen bileşik aile yapısı ve farklı kültürlerin etkilerinden
kaynaklanmaktadır.
5
Ayrıntı için bkz. Yong-Song Li, Türk Dillerinde Akrabalık Adları, Sigmurg Yayıncılık,
İstanbul 1999.
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı 47
Bütün toplumlarda kişiler arası ilişkiler ve bu ilişkilerin türleri
toplumun özelliğine bağlı olan çeşitli statüler aracılığıyla
kalıplaştırılmaktadır. Birbirinden oldukça farklı akrabalık türlerinin
varlığının bilincinde olmamız ve bunların bazı toplumlarda daha fazla ya da
az olması o toplumun kültür yapısıyla yakından ilişkilidir. Müslüman Hint
toplumunda akrabalık terimlerindeki zenginlik, toplumun büyük kesiminin
bileşik aileler şeklinde yaşıyor olmalarından kaynaklanmaktadır. Zira bir
arada yaşayan aile fertleri, şu veya bu şekilde bir akrabalık bağıyla
tanımlanmaktadır. Akrabalık bağlarının Müslüman toplumlarda daha sıkı
olduğu dikkate alınırsa, çeşitli dil ve kültürlerden etkilenen Urduca'da
akrabalık terimlerindeki zenginlik doğal karşılanmalıdır.
Gerçek akrabalığın belirlenmesinde kan bağı esas alınmaktadır. Bundan
anne tarafında veya baba tarafında veya her iki tarafta izlenen soy
kastedilmektedir. Bundan başka kan bağı olmaksızın evlilik yoluyla kurulan
akrabalıklar da önemli bir grubu oluşturur ki, burada bireyin kendi evliliği ve
akrabalarının evlenmesiyle kurulan akrabalıklar söz konusudur. Böylece kan
bağı ile oluşan akrabalık ve evlilik yoluyla oluşan akrabalıklar iki önemli
grubu oluşturmaktadır. Bu iki yolu izleyerek akrabalık terimleri yaygın
olarak aşağıdaki başlıklar altında incelenmektedir.6
1- Aile içi yakınlıklar
2- Baba tarafından oluşan akrabalıklar
3- Anne tarafından oluşan akrabalıklar
4- Evlilik yoluyla kurulan akrabalıklar
5- Dede veya babaanne/anneanneye göre akrabalıklar
1- Aile İçi Yakınlıklar
Akrabalık ilişkilerinin diğerlerine oranla daha güçlü olduğu grup, aile
içinde kan bağıyla oluşan yakınlıklardır. Müslüman toplumlarda, özellikle
Müslüman Hint topluluklarındaki aile içi bağlar, çeşitli kültürlerin de
etkilerinden dolayı çok sıkıdır ve aile içi bireyler arasındaki statüyü kesin bir
şekilde belirten türdendir. (Tablolarda kullanılan kısaltmalar: a. Arapça, f.
Farsça, h. Hintçe, s. Sanskritçe, t. Türkçe, u. Urduca, b.g. Bireye Göre).
6
Ayrıntı için bkz. Erdem, Dr. Melek, Türkmen Türkçesinde Akrabalık Terimleri Üzerine,
Kök Araştırmalar, cilt II, Sayı 1, Ankara 2000. s.190
48 Celal Soydan
Urducada Kullanılan Terimler
Mân (u.), ammân (u.), mâ'î (u.) mâtâ
(h.), mat (h.). mâder (f.), mâma / mâm
(f.) vâlidah (a.)
bap (u.), abbâ (u.), ebbu (u.), bâvâ (h.)
pitâ (h) peder (f.), bâbâ (f), vâlid (a), ebu
(a.).âtâ(t.)
mânbâp (u.), ammânbâvâ (u.), mâtpitâ
(h.), mâtâpitâ (h.), mâ'îbâp (h), validen
(a.)
Beta (u.), poutâ (u.), caya (u.), puttar
(h.), putrâ (h.), püt (s.), pişer (f.). ferzend
(f.). veled (a.)
Betî (u.), câ'î (u.), putrî (h.), duhtar (f.),
bint (a.)
behen (h.), behnâ (h.), cîcî (h.), huâher
(f.),hemşrrah (f.)
âpâ (t.), bâcî (t.), barî behen (h.)
çhoti behen (h.)
bhâ'î (h.), birader (f.)
miyân bhâ'î (u.), bara bhâ'î (h.), kâkâ
(f.), âğâ(t.),âkâ(t.)
çhotâ bhâ'î (h.)
sagâ bhâ'î (h.), birâder-i hakîkî (f./a.)
birâder-i e'yânî (f./a.)
sotelâ bhâ'î (u.), birâder-i 'allâtî (f./a.)
sotelâ bhâ'î (u.), birâder-i ehyâfî (f.)
corvân bhâ'i (h.), birâder-i tavam (f./a.)
pota (u.), nebîrah (f.)
parpotâ (h.)
potî (u.)
parpotî (h.)
nâtî (h.), navâsâ/ navâsah (f.)
nâten / nâtnî (h.), navâsî (f.)
bhâncâ (h.), hemşırzâdah (f.) bahnut (h.),
huaherzâdah (f.),
bhatîcâ (h./u.),birâderzâdah (f.).
bhâncî (h.),huaherzâdî (f.)
bhatâcî (u.),birâderzâdî (u.)
Türkçe
Karşılığı
Anne, valide
Baba, peder
Ebeveyn,
anne-baba
Oğul,
erkek evlat
Kız evlat
Kız kardeş,
bacı
Abla
Kız kardeş
Erkek kardeş
Ağabeyi, ede
Erkek kardeş
Öz kardeş
Üvey kardeş
Üvey kardeş
İkiz kardeş
Torun
Torun
Torun
Torun
Torun
Torun
Yeğen
Yeğen
Yeğen
Yeğen
Bireye Göre Açıklama
Bireyin annesi
Bireyin babası
Bireyin anne-babası
Bireyin oğlu, erkek evlat
Bireyin kız evladı
Bireyin kız kardeşi
Bireyin büyük kız kardeşi
Bireyin küçük kız kardeşi
Bireyin erkek kardeşi
Bireyin büyük erkek kardeşi
Bireyin küçük erkek kardeşi
Anne-babası bir olan kardeşler
Babaları bir, anneleri ayrı
kardeşler
Anneleri bir, babaları ayrı
kardeşler.
Bir batında doğan kardeşler
Bireye göre oğlunun oğlu
B.g. oğlunun oğlunun oğlu
Bireye göre oğlunun kızı
B.g. oğlunun oğlunun kızı
Bireye göre kızının oğlu
Bireye göre kızının kızı
B.g. kız kardeşinin oğlu
B.g. erkek kardeşinin oğlu
B.g. kız kardeşinin kızı
B.g. erkek kardeşinin kızı
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı 49
2- Baba Tarafından Akrabalıklar
Akrabalık terimlerinin tespitinde önemli bir faktör de soyun izlenmesi
kurallarıdır. Akrabalık, temelde ana-baba biyolojisine dayalı soy kütüğü
çıkarmak olduğu için, bu tespitler şu dört grup altında toplanabilmektedir.
Bunlar; a) "baba soyunun izlenmesi"; burada çocuğun sadece babasının
akraba grubu ile yakınlığı dikkate alınır, b) "ana soyunun izlenmesi";
çocuğun sadece anasının akraba grubuyla yakınlığı vardır, c) "soyun iki
yanlı-sınırlı izlenmesi"; hem ana hem de baba tarafından bazı üyeler
dışlanmaktadır, d) "çift soydanlık"ta ise, kişi, hem babasının baba soyu, hem
de anasının ana soyu yakınlarıyla akraba olmaktadır (Erdentuğ, 1985:175).
Müslüman Hint toplumunda da "çift soydanlık" vardır, yani birey hem baba
soyu, hem de ana soyu yakınlarıyla akrabalık bağı taşımaktadır. Aşağıdaki
iki tabloda, baba ve anne tarafından kan bağı ile oluşan akrabalıklar yer
almaktadır. Anne ve baba tarafı akrabaların evlilik yoluyla oluşturduğu
akrabalıklar "evlilik yoluyla kurulan akrabalıklar" başlığı altında
incelenecektir.
dâda(u.)
dâdî (u.)
tâyâ(h.). tâ'u (h.)
çaça / çâçâ (h.), kaka (f.)
çaçâzâd bhâ'î (u.), çaçerâ (h.)
çaçâzâd behen (u.), çaçerî (h.)
phuphî / phupî (h.), phuvâ / bhuvâ (h.),
phupu / phuphu (h.), bü (h.)
phuperâ / phupherâ (h.)
phuperî / phupherî (h.)
Dede,
büyükbaba
Babaanne
Amca
Amca
Amca oğlu
Amca kızı
Hala
Hala oğlu
Hala kızı
B.g. babasının babası
B.g. babasının annesi
B.g. babasının büyük erkek
kardeşi
B.g. babasının küçük erkek
kardeşi
B.g. babasının erkek kardeşinin
oğlu
B.g. babasının erkek kardeşinin
kızı
B.g. babasının kız kardeşi
Bireyin halasının oğlu
Bireyin halasının kızı
50 Celal Soydan
3- Anne Tarafından Akrabalıklar
nânâ(h.)
nânî (h.)
mausî (h,),hâlah (a.)
hâlacayâ (u), halazâd bha'î (u.),
mausîrâ (u.)
hâlacâ'f (u.), hâlazad bchcn (u.)
mâmü / mâmüfi (u.), kâkü (h.).
mâma/ mâmân (h.)
mamerâ (u.), mâmerân (f.)
mameri (u.)
Dede
Anneanne
Teyze
Teyze oğlu
Teyze kızı
Dayı
Dayı oğlu
Dayı kızı
B.g. annesinin babası
B.g. annesinin annesi
B.g. annesinin kız kardeşi
Bireyin teyzesinin oğlu
Bireyin teyzesinin kızı
Bireyin annesinin erkek kardeşi
Bireyin dayısının oğlu
Bireyin dayısının kızı
4- Evlilik Yoluyla Kurulan Akrabalıklar
Müslüman Hint toplumunda çeşitli evlilik türlerinden sadece ikisine
rastlanmaktadır. Bunlar; 'monogami' ya da 'tek eş evlilik' olarak
isimlendirilen, bir erkek ve bir kadının evliliği; diğeri ise 'polijeni' ya da
'çok karılılık' olarak tanımlanan, bir erkeğin birden fazla kadınla evliliğidir.
Diğer evlilik türleri olan 'poliandri' ya da 'çok kocalılık' ve 'grup evliliği'
türleri Müslüman Hint toplumundaki kültürel ve dini gerekçelerle sosyal
yapı içinde tasvip edilmez. Ancak değişik kültür ve dinlerin etkilerinden
dolayı Hint Müslümanları arasında farklı evlilik gelenekleri de mevcuttur.
Örneğin, bazı bölgelerde endogami (yalnız kabile veya zümre içinde
evlenme) evlilikleri yapılırken, bazı bölgelerde exogami (dışarıdan evlenme)
yaygındır (Ahmad, 1976:217-228).
Müslüman Hint toplumunda hane erkeklerinin 'tek eş' (monogami)
evliiikleriyle oluşan ve birden fazla 'çekirdek aile'nin bir arada yaşaması
sonucu ortaya çıkan geniş aile yapısı yaygındır (Erdentuğ, 1985:203).
Bundan başka bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi (polijeni) sonucu
oluşan bileşik aile yapısı da yaygındır ki, bunda her kadın çocuklarıyla başka
bir aile oluşturmaktadır. Zira 'polijeni ailesi'inde erkek, evli olduğu her
kadın ve ondan olan çocuklarıyla ayrı birer çekirdek aile sayılmaktadır
(Erdentuğ, 1985:190). Antropologlar değişik ölçütlere dayanarak çeşitli aile
sınıflandırmaları yaparlar. Konuyu sınırlamak amacıyla aile
sınıflandırmaları, sadece 'aile yapısı' ve 'ailenin fonksiyonu' ölçütleri
kullanılarak belirlenebilir. Buna göre, çekirdek aile ve bileşik aile tipleri
olarak iki aile tipi ortaya çıkar. Çekirdek ailede bir tek evlilik birimi ve
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı 51
çocuklar bulunurken, bileşik aile tipi birden fazla çekirdek aileyi
kapsamaktadır (Erdentuğ, 1985:171). Müslüman Hint toplumunda da birçok
çekirdek ailenin bir arada yaşamasıyla oluşan geniş aile yapısı, yaygın olarak
görülen aile türüdür. Dolayısıyla geniş ve bileşik aileler şeklini alan yaşam
biçimlerinde bir çok akrabalık bağı oluşmaktadır.
Bileşik aileler, çoğunlukla, büyük bir 'hane' oluştururlar. Geniş aile
örgütlenmesinin üyeleri veya 'hane halkı', ya büyük tek bir evde, ya da
birbirine bitişik küçük evlerde, ya da ortak bir avluya bakan odalarda ortak
bir hayat sürerler. Müslüman -ve diğer dinlere mensup- Hint toplumundaki
bileşik aile yapısında dört veya beş kuşak, eşleri ve çocuklarıyla bir arada
yaşarlar (Ahmad, 1976:179). Birden fazla ailenin bir arada yaşamasının
elbette sosyal ve kültürel sebepleri vardır. Bunlar, ekonomik gücü artırma ve
güvenli yaşam olarak özetlenebilir. Ayrıca toplumda daha güçlü bir sosyal
statü sağlama amacı da güdülmektedir. Keza aile içi geniş akrabalık
bağlarıyla bireylerin sosyalleşmesi, dini eğitimlerinin aile içinde sağlanması
gibi faktörlerin de etkisi vardır.
Ancak farklı topluluklarda farklı kültür değerlerinin ve dinsel inançların
baskın olması sebebiyle, aileyi oluşturan bireylerin sayısında ve aile
örgütlenmelerinin fonksiyonlarında bazı farklılıklar gözlenebilmektedir.
Müslüman Hint toplumlarında, asırlardır Hindularla birlikte yaşamış
olmalarından dolayı hem geleneksel Hint kültürü, hem de İslam kültürünün
bir nevi sentezi olarak nitelendirilebilecek ortak değerler oluşmuştur. Buna
rağmen Hindu aile yapısıyla Müslüman Hintli aile yapısı arasında temel
farklılıklar vardır. Örneğin, çok tanrılı Hint toplumundaki bileşik ya da geniş
ailede "ailenin koruyucusu kabul edilen tanrı ya da tanrılara ortak inanç"
(Erdentuğ, 1985:203) Müslüman aile yapısında yer almaz. Keza kocası ölen
Hindu kadının, kocasına bağlılığına kanıt sayılan kendini yakma (sati)
geleneği Hint Müslümanlarında görülmez. Öte yandan sosyal yaşama ilişkin
birçok gelenek ve görenek her iki toplumda da aynıdır. Hussain Khan,
Müslümanlarla Hindu gelenek ve göreneklerinde, özellikle evlenme,
akrabalık ve aile yapısında çok fazla benzerlik olduğunu belirtir (Khan,
1994:128). Conklin de, Hindistan'daki Müslüman aile yapısının, Hindu aile
yapısıyla benzer olduğuna dikkat çeker (Ahmad, 1976:128). Ancak bu iki
topluluktaki kültürel değerlerin benzeşmesi, söz konusu bölgede nüfusu
yoğun olan topluluk lehine değişiklik gösterebilmektedir.
Bu iki kültürün, hem kendi içinde hem de çevre dil ve kültürlerle büyük
bir etkileşim içinde olduğu gerçeği, akrabalık adlarında açıkça görülür.
Birbirine çok benzeyen aile yapılarına sahip Hindu ve Müslüman
toplumlarında akrabalık adlarının birçok dilden geldiği görülmektedir. Aile
erkeklerinin evlilikleriyle oluşan geniş aile yapısında, iç içe ya da birbirine
52 Celal Soydan
yakın yerleşimler halinde yaşayan büyük hanenin tüm bireyleri arasındaki
akrabalık adları da çok çeşitli ve her bireyin hane içindeki statüsünü
belirleyici niteliktedir.
miyân (u.), gharvâlâ (u.), kenthâ (u.), bhartâr
(h.), ber (h.), balem / bâlmâ (h.), pî (h.),
şoher (f.), hâvend (f.), hasm (a.), savâmî (s.),
patî (s)
blvî (u.), bibî (u.), gharvâlî (u.), corî/ corü
(u.), patnî (h.), zoucah (a.), ehliyah (a.),
begüm (t.), hâtûn (t.),hanem/ hânum (t.)
dulhâ / dülhâ (u.), benâ (u.), benrâ / benrâ
(h.),dâmâd(f.)
dulhen / dülhen (u.), bahu (h.), benî (h.),
benrî /benrî (h.)
ghardamâd (u.), gharcinvâ'î (u.)
samdhen (u.)
samdhî (u.)
susar / susrâ (u.). husar (f.)
tâyesrâ (h.)
tâyes (h.)
phupyâ sâs (h.), phuphes/phupes (h)
phupyâ susar/ phupyâ susrâ (h.), phuphesrâ /
phupesrâ (h.)
susrl (u.), sâs (h.),hüşdâmen (f.)
dâdas (h.)
dâdâserâ (h.)
tâ'î (h.)
çaçî (h.), kâkî (h.)
çaçyâ susrâ (h.)
çaçyâ sâs (h.)
phuphâ/ phupâ (h.), phupphâ (h.)
Koca, eş, bey
Kan, eş, hanım
Damat, güveyi
Gelin
İçgüveyi
Dünür
Dünür
Kayınpeder
(Amca)
Kayınvalide
Yenge
Yenge
Kadın bireyin evlendiği
kişi
Erkek bireyin evlendiği
kişi
Evlenen erkek birey
Evlenen kadın birey
Kız evinde yaşayan erkek
Gelinle damadın anneleri
arasında oluşan akrabalık
Gelinle damadın babalan
arasında oluşan akrabalık
Bireye göre eşinin babası
B.g. kayınpederinin büyük
erkek kardeşi
B.g. kayınpederinin büyük
erkek kardeşinin karısı
B.g. kayınpederinin kız
kardeşi
B.g. kayınpederinin kız
kardeşinin kocası
Bireye göre eşinin annesi
B.g. eşinin babaannesi
B.g. kayınpederinin babası
B.g. büyük amcasının
karısı
B.g. küçük amcasının
karısı
B.g. eşinin amcası
B.g. eşinin amcasının
karısı
B.g. halasının kocası
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı 53
hâlü (u.),mausâ(h.)
mumânî (u.)
mamyâ susar (u.) mamyâ husar (u.)
mamyâ sâs (u.)
sâlâ (f.). birâder-i nisbetî (f.)
salî (h.)
nanhyâsâs (u.)
nanhyâ susar (u.)
clth(h.)
dever (h.)
clthânî (h.)
deveranı (h.)
cîthî (h.)
nand (h.)
cîthüt (h.)
nansüsî (h.), nandü'î (h.)
sârhü (h.), hamzulf (f.)
bhâbî (h.), bhâvac (h.)
dülhâbhâ'î (u.), bahno'î (h.), cicâ (h.),
birâder-i nisbetî (f.)
bhânc bahu (h.)
bhânc dâmâd (h.)
bhatîç bahu (h.)
bhatlç dâmâd (h.)
püt bahu (u.)
savat (h.), sauten (h.), saukan (h.)
Teyze kocası
Yenge
Yenge
Kayınbirader
Baldız
Kayınbirader
Kayınbirader
Elti
Elti
Görümce
Görümce
Bacanak
Yenge
Enişte
Kuma
Bireyin teyzesinin kocası
Bireyin dayısının karısı
Bireye göre eşinin dayısı
B.g. eşinin dayısının karısı
B.g. karısının erkek kardeşi
B.g. karısının kız kardeşi
Kocanın annesinin annesi
Kocanın annesinin babası
Kocanın büyük erkek
kardeşi
Kocanın küçük erkek
kardeşi
Kocanın büyük kardeşinin
karısı
Kocanın küçük kardeşinin
karısı
Kocanın büyük kız kardeşi
Kocanın küçük kız kardeşi
Kocanın büyük erkek
kardeşinin oğlu
Görümce kocası
B.g. baldızının kocası
B.g. kardeşinin karısı
B.g. kız kardeşinin kocası
B.g. kız kardeşinin
oğlunun karısı
B.g. kız kardeşinin kızının
kocası
B.g. erkek kardeşinin
oğlunun karısı
B.g. erkek kardeşinin
kızının kocası
B.g. torununun (oğlunun
oğlu olan) karısı
Çokeşli erkeğin eşlerinin
birbirine göre durumu
54 Celal Soydan
5- Dede Veya Babaanne/Anneanne Yoluyla Oluşan Akrabalıklar.
parnânâ (h.)
parnânî (h.)
patdâda (h.)
pardâdî (h.)
Büyük dede
Büyük nine
Büyük dede
Büyük nine
B.g. annesinin babasının babası
B.g. annesinin dedesinin karısı (Parnanâ'nın karısı)
B.g. babasının (baba tarafından) dedesi
B.g. babasının (baba tarafından) dedesinin karısı
Daha önce belirttiğimiz gibi, bir ulusun dilini inceleyerek o ulusun
yaşam tarzı ve başka kültürlerle ilişkileri tespit edilebilmektedir. Dolayısıyla,
sadece akrabalık terimlerine bakıldığında Urduca konuşan ulusun toplumsal
yaşam karakterinde erkeğin baskın olduğu bir yapı görülmektedir. Zira baba
ve koca tarafı akrabalık bağlarını tanımlayan terimlerin zenginliği dikkat
çekmektedir. Urdu dilinde, akrabalar arası sınıflandırmada baba tarafı
akrabalardan büyük amca ve küçük amcayı, aynı şekilde onların eşlerini ve
çocuklarını tanımlayan ayrı ayrı terimler bulunurken, anne tarafı
akrabalıkları tanımlayan 'dayı", 'teyze' gibi kavramları karşılayan terimlerde
büyük küçük ayrımı yoktur. Bundan baba soyunun daha baskın olduğu
sonucu çıkarılabilir. Keza evlilik yoluyla kurulan akrabalıklarda 'koca'
evinin hane halkıyla haneye gelin gelen kadının pek çok akrabalığı
kurulurken, koca için kadın tarafı akrabalık terimleri oldukça azdır. Geline
göre kocasının kardeşleri (kayınbirader ve görümce) büyük kayınbirader,
küçük kayınbirader; büyük görümce, küçük görümce ve onların eşleri ve
çocuklarıyla oluşan akrabalıklar ayrı ayrı adlandırılırken, kocaya göre
gelinin kardeşleri (baldız ve kayınbirader) için bu ayrıntılara rastlanmaz.
Bundan da koca tarafı aile bireyleriyle kurulan akrabalıkların daha baskın
olduğu sonucuna varılabilir. Zira Müslüman Hint topluluklarında görülen
geniş aile tipolojisinde 'baba yanı yerleşme' esastır. Böylece kadın, gelini
olduğu hanenin bir ferdi olur ve zamanla baba evi kimliğinden arınır.
Daha 20. Yüzyılın sonlarına kadar neredeyse tüm topluluklarda olduğu
gibi Hint toplumunda da kadın, erkeğe göre daha aşağı bir konumdadır.
Manu kanunlarından bir cümle kadının bu toplumdaki statüsünü şöyle
özetler: "Çocukluğunda babasının, gençliğinde kocasının, kocası öldüğünde
oğullarının emrinde olan kadın hiçbir zaman bağımsızlığını yaşamamalıdır"
(Johnson, 1998:56). Bu durum Müslüman Hint topluluklarında da neredeyse
aynıdır. Zira Müslüman Hint topluiuklarındaki akrabalık ve evlilik sistemi,
bölgenin kültür yapısının derin izlerini taşımaktadır (Khan, 1994:36), Keza
kadının mevcut kültür yapısı içindeki yeri de bölge kültürünün etkilerinden
arınmış değildir. Gerçi İslam kadına üstün bir yer verir, ancak ideal durumla
toplumsal gerçeklik her zaman aynı olmayabilir. Urdu dilinde, koca
anlamında kullanımı en yaygın olan hâvend sözcüğü, "malik, sahip; yaratıcı,
Tanrı" anlamlarına gelen huddvend sözcüğünün kısalmış halidir.
Urdu Dilinde Akrabalık Terimleri ve Müslüman Hint Toplumunda Aile Yapısı 55
Urdu dilinde bu denli değişik ve her bireyin aile içindeki statüsünü
belirten akrabalık teriminin var olmasının önemli sebeplerinden biri, Urduca
konuşan Müslüman topluluklardaki ailelerin, geniş aileler şeklinde bir arada
yaşıyor olmalarıdır. Müslüman Hint toplumundaki bileşik ya da geniş aile
tiplerinde ortak bir ikametgah, ortak mülk, ortak bütçe, ortak mutfak vardır.
Hanenin en yaşlı bireyi haneyi yönetme erkini elinde bulundurur. Hanedeki
bekar kız ve erkeklerin evlenmesine, hane için yapılması gereken harcama
ve yatırımlara hanenin başı olan en yaşlı kişi karar verir. En yaşlı kişi
yaşadığı, fiziksel ve beyinsel fonksiyonları sağlıklı olduğu sürece bu
görevini sürdürür. Aksi durumda en büyük erkek bu görevi devam ettirir
(Khan, 1994:55). Bileşik ya da geniş aileler şeklinde yaşayan toplumlarda,
akrabalık bağlarının çok sıkı olduğu ve hane içi hiyerarşinin de bundan güç
aldığı görülmektedir. Urduca konuşan Müslüman Hint toplumlarında çok
çeşitli ve ayrıntılı akrabalık terimlerinin bulunmasının bir başka sebebi de bu
dili konuşan ulusun dil, din ve sosyal yaşam olarak değişik kültürlerden
etkilenmiş olmasıdır.
KAYNAKLAR
1- 'Abdulhak, Maulvi. (1986). Urdu ki İbtidai Neşv-u-numâ nün Sufiya-ye
Kerâm kâ Kânı, Pakistan: Ancuman-e Terakki-e Urdu.
2- Ahmad, İmtiaz. (1976). Family, Kinship and Maniage anıong Mıısliıns
in India, New Delhi.
3- Ahtar, Selim. (1991). Urdu Adab ki Muhtasirterin Târih, Lahor: Sange
Meel Publications.
4- Aksan, Doğan. (1998). Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim),
l.Cilt, Ankara: TDK Yay.
5- Aksan, Doğan. (1998). Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim),
3.Cilt, Ankara: TDK Yay.
6- Bilkan, Ali Fuat. (1998). Hindistan'da Gelişen Türk Edebiyatı, Ankara:
Kültür Bakanlığı Yay.
7- Caveed, Kazi. (1983). Hindi Müslim Tehzib, Lahor: Deen Guard Books
Limeted.
8- Erdem, Melek. (2000). Türkmen Tiirkçesinde Akrabalık Terimleri
Üzerine, Kök Araştırmalar Dergisi, cilt II, sayı 1, Ankara.
9- Erdentuğ, Aygen. (1985). Çeşitli İnsan Topluluklarında Aile Tipleri,
Antropoloji Dergisi, Sayı, 12.
56 Celal Soydan
10- Hatak, Purdil. (1987). Urdu aur Turki ke Müşterek Alfaz, İslamabad:
Muktedera Kavmi Zeban.
11- Johnson, Gordon. (1998). Hint Dünyası, İstanbul: İletişim Yayıncılık.
12- Khan, Hussain C. G. (1994). Marriage and Kinship among Muslims in
South India, New Delhi: Rawat Publication.
13- Saksena, Ram Babu. Türih-e Adab-e Urdu, Karaçi: Gazanfer Akdemi
Pakistan.
14- Sehr, Abul Feyz. (2001). Urdu kâ 'Almi Vuru', Ahbar-e Urdu,
İslamabad.
15- Sibt-e Hasan. (1984). Pakistan nün Tahzlb kâ İrtikü, Karaçi: Dânyâl.
16- Türkmen, Erkan. (1985). Urducada Türkçe Kelimeler, Türk Dili
Dergisi, sayı 399.
17- Yong-Song Li. (1999). Türk Dillerinde Akrabalık Adları, İstanbul:
Sigmurg Yay..

Konular