KAZAK TÜRKÇESİNDEKİ ARAPÇA VE FARSÇA KELİMELERİN FONETİK DEĞİŞİMLERİ*

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014, p. 797-806, ANKARA-TURKEY
ÖZET
Kazaklar, Türkistan coğrafyasını mesken edinmiş Türk halkların
biridir. Kazak halkı, 19. yüzyılda göçebelikten yerleşik hayata geçmiş bir
millettir. Bundan dolayı kendi öz değerlerini koruyabilmiştir. Kazak
Türkçesinin söz varlığını oluşturan kelimeler genellikle Kazakların
kendine ait sözleridir. Bunun yanında diğer milletlerden alınan
kelimelerde yer almaktadır. Bunlar Arap, Fars ve Rus dillerinden alınan
kelimelerdir. Kazak Türkçesi, siyasi-sosyolojik ve coğrafi konumu
itibariyle Arapça ve Farsçadan en az etkilenen dillerden sayılır.
Kazakçanın Arapça ve Farsçayla direkt teması olmamıştır. Kazakçadaki
Arapça ve Farsça kelimelerin alınması daha çok Özbek Türkçesi
vasıtasıyla gerçekleşmiştir.
Kazak Türkçesinin söz varlığındaki Arapça ve Farsça kelimeler ve
bunların geçiş yolları bizim konumuzu teşkil etmektedir. Arap dilinden
alınan kelimeler İslamiyet’le beraber Kazak diline dâhil olmuş iken Fars
dilinden alınan kelimeler ise siyasi, ticari, coğrafi konum, savaş gibi
faktörlerin etkisiyle Kazak diline dâhil olmuştur.
Aşağıda çalışmamızda Arap ve Fars dillerinden alınan kelimelerin
geçiş yolları ve günlük hayatta kullanımları verilmiştir. Alıntı kelimeler
Kazak dilinin fonetik yapısına uygun hale getirildikten sonra kullanıma
sunulmuştur. Çalışmamızda kelimelerin geçiş sebeplerini ve günlük
yaşamda kullanımları verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca alınan kelimeleri
incelerken Arap alfabesindeki harflere göre sıralama yapılmıştır.
Bununla beraber Kazak diline geçen Arap ve Fars dilinden alınan
kelimeler farklı fonemlerle verilmeye çalışılmıştır. Bundan dolayı farklı
fonetik şekillerin oluşmasına sebep olmuştur. Çalışmamızda bu
hususları gösteren örnekler de verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kazakça, Arapça, Farsça, fonetik.

*Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu
tespit edilmiştir.
** Okt. Fatih Üniversitesi TÖMER, El-mek: eminoba@hotmail.com
798 Emin OBA
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
PHONETIC CHANGES OF ARABIC AND PERSIAN WORDS IN
KAZAKH TURKISH LANGUAGE
ABSTRACT
Kazakh nation is one of the Turkish nations who have inhabited
Turkistan geography. They have been moved from nomadic life to
settled life in the 19th century. Since they moved to settled life so late,
they were able to maintain their self-worth especially their language.
Kazakh Turkish vocabulary is usually consist of Kazakh own words. In
addition, there are some words taken from other nations basically from
Arabic, Persian and Russian. Kazak Turkish is considered the least
affected language from Arabic and Persian languages since its’ politicalsociological
and geographical position. There is no direct effect of Arabic
and Persian languages on Kazak Turkish. Kazak language is receipt
words from Arabic and Persian over Uzbek Turkish.
Arabic and Persian words in Kazakh Turkish vocabulary, their
passage and changes on words during that period are mainly our topic
to be considerate in this article. While Kazakh language has been taken
words from Arabic language via Islam, they has affected from Persian
language since political, commercial and geographical location.
In this study, it has been focused to the words taken from Arabic
and Persian languages, how they have been used in daily life and how
they moved into Kazakh language and their changes during that period
of time. Taken words have been used after changes in the phonetic
structure of words. We will be also focusing the reason of using words
from Arabic and Persian languages, and also the reason of the changes
in those words. While researching, quoted words are ordered according
to Arabic alphabet. Moreover, the words in Kazakh language taken from
Arabic and Persian language have been submitted with different
phonemes. Therefore, the formation of different phonetic shape has
been caused. In our study these points and examples will be given.
Key Words: Kazakh, Arabic, Parsian, Phonetic.
Giriş
Bugün yaşayan diller arasında saf dil tabirini karşılayacak bir dil yoktur. Milletler arası
siyasi, ticari, ekonomik, kültürel, dini, teknolojik, sosyal vb. ilişkiler bu tabiri ortadan kaldırmıştır.
Dünya üzerinde yaşanan değişmelerin-gelişmelerin ortaya çıkması ile birlikte diller yeni kelimelere
ihtiyaç duymakta ve bu kelimeleri ortak bir şekilde kullanmaktadır. Yine de dünyadaki dillerin
geçmişten günümüze kadar getirdikleri kendine ait söz varlıkları bulunmaktadır.
Tarihi seyre baktığımız zaman Türkler; birçok milletle siyasi, ticari, kültürel, dilsel, dini
gibi çeşitli alanlarda ilişkiye girmiştir. Bunun neticesinde, özellikle din ve dil bakımından büyük
bir etkilenme söz konusu olmuştur. Yerleşik halklar olan Çin, İran, Arap, Fars gibi milletler göçebe
halk olan Türkler üzerinde büyük bir iz bıraktığı tarihi kaynaklarda belirtilmiştir (Qazaq Tarihi,
1996: 129-130).
Kazak Türkçesindeki Arapça Ve Farsça Kelimelerin Fonetik Değişimleri 799
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Çağdaş Türk Lehçelerinden biri olan Kazakçanın söz varlığına baktığımızda; Kazakların
kendine ait sözleri, Arap ve Fars dillerinden alınan sözler ve Rus dilinden alınan sözler ( Rus dili ve
diğer Avrupa dilleri (İngilizce, Fransızca) sözleri) olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.
“Kazak Edebiyatı” gazetesinin yaptığı bir araştırmaya göre; Kazakçanın söz varlığından
12.236 söz incelenmiştir. Gazetede bu sözlerin 9.567 veya %78’i Kazakça sözler, 1779 söz veya
%14-15 Arap- Fars sözleri, 940 veya %7,5’i Rus ve diğer milletlerden alınan sözlerden
oluşmaktadır (Rustemov, 1982: 63).
1. Arap ve Fars Dillerinden Alınan Kelimelerin Geçiş Yolları
Arap ve Fars sözlerinin Kazakçaya geçmesi yüzlerce yıllık bir süreçten sonra oluşmuştur.
Tarihi kaynaklarda; Orta Asya ve Kazakistan’da yaşayan Türk boylarının dillerine, Arap
kelimelerine göre Fars kelimeleri daha erken bir zamanda girmeye başlamıştır.
Eski tarihçilerin dediğine dayanarak; 4-6. yüzyıllarda Kazakistan topraklarını mekân
edinen boyların kuzey grubu Türk dilinde, güney grubu ise İran dilinde konuşmaktaydı (Qazaq
Tarihi, 1996: 130).
Farsçadan alınan sözlerin Arapçadan alınan sözlerden önce Kazak ve diğer Türk dillerine
girmesinin başka bir kanıtı da; İranlılarla yapılan ticari, siyasi, kültürel, askeri vb. ilişkilerdir.
Örneğin; “İpek yolu” ile İranlı tüccarların Türk boylarının topraklarına kadar gidip alış-veriş
yapmaları, coğrafi konum olarak yakın olması gibi durumlar Farsçanın daha önce bu topraklara
uğradığının bir göstergesidir.
Kazakçaya, Arap dilinin etkisi İslam dinin tesiriyle olmuştur. İslamiyet’in kabulü ile
Arapça kelimeler Türk dillerine girmeye başlamıştır. İslamiyet Türkler arasında büyük bir hızla
yayılmıştır. İslam dini güney Kazakistan’da 8-10. yüzyıllarda yayılmaya başlamıştır (Qazaq Tarihi,
1996: 131). İslam dininin kaidelerini anlatan kitapların çevirilerin yapılması, İslam dinini öğretmek
amacıyla gelen din adamları, din eğitimi vermek amacıyla açılan mektep ve medreseler Arapça
Kelimelerin Kazakçaya yerleşmesine zemin oluşturmuştur.
Arap-Fars dillerinden alınan sözlerin Kazakçaya girmesine büyük etki eden kaynaklardan
biri de Özbekçedir. Kazakça ve Özbekçenin karşılıklı etkileri derin tarihi dostluklara
dayanmaktadır. Kazakistan’ın güney şehirlerindeki Kazaklar ile Özbeklerin komşuluğu, bu iki
halkın sayılı asırlık siyasi, medeni ve ekonomik ilişkileri Özbeklerin de Kazakların da diline bir
hayli tesir ettirmiştir. Özbekistan diğer Türk boylarına göre daha önce İslam topraklarına
katılmıştır. Bundan dolayı Özbekçede aşırı derecede Arap ve Fars dillerinden geçen kelimeler
vardır. Kazakistan’ın güneyinin Özbekistan’a sınır olmasından dolayı, Arapça ve Farsça kelimeler
Kazakçaya da geçmiştir. Bundan dolayı Kazakistan’ın güney şehirlerinde yaşayan Kazakların ağız
dilinde Arap-Fars sözlerine çok sık rastlanılmaktadır (Balġanbayulı, 1997: 45).
Özbekistan İslam topraklarına daha önce katılmasının yanında konum olarak İslam
coğrafyasına daha yakın olması ve önemli medreselere (Semerkant, Buhara vb.) ev sahipliği
yapmasından dolayı Kazakçaya geçen Arap ve Fars kelimeleri bu topraklar üzerinden gitmiştir.
Kazakçaya geçen Rusça kelimeler ise, Ekim Devrimi olarak bilinen ihtilal ile başlar. Bu
zamandan sonra Arapça ve Farsça kelimelerin alımı çok azdır. Rusya’nın etkisinden dolayı, kelime
alımında bir yön değiştirme olmuştur. Artık Rusça kelimeler alınmaya başlanmıştır. Rusça
kelimelerle birlikte diğer Avrupa devletlerinden alınan kelimelere de rastlanılmaktadır.
Kazakça bu kelimeleri alırken (Arap –Fars, Rus ve diğer milletlerden) kendi ses yapısına
uydurduktan sonra kullanıma sunmaktadır. Kelime Kazakçaya geçerken ona en yakın ses değeri
hangisi ise onunla verilmekte, Kazakçadaki ses sistemine neredeyse tamamen eş değer hale
800 Emin OBA
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
getirildikten sonra kullanılmaktadır. Kelime eğer ses yapısına uygun hale getirilemiyorsa direkt
alınmaktadır (Ar. din // Kaz. din, Ar. salavat // Kaz. salavat gibi).
Kazakçadaki Arapça ve Farsça alıntıların bir özelliği, onların inanılmayacak kadar
Kazakçalaşmış olması ve tam bir Kazak kelimesi örtüsü altındaki yüzünün kolaylıkla anlaşılmamış
olmasıdır. Burada tabir yerinde ise kelimeler, dilce tutsak alınır: şekil değiştirir, anlam değişir,
kelime hem anlam hem şekil yönünden türemeye açık duruma gelir ki toplumun her ferdi onun
yabancı bir kelime olduğunun farkında bile olmadan günlük hayatta kullanabilsin (Cumakunova,
2008: 102).
2. Arapça ve Farsça Kelimelerin Fonetik İncelemesi
Çalışmamızda birçok Kazakça sözlük incelenmiş ve bu konu üzerine yapılan çalışmalar
taranmıştır. Arap ve Fars dillerinden Kazakçaya geçen kelimeler çeşitli fonetik hadiselere
uğramıştır. Aşağıda bu fonetik değişiklikler Arap alfabesi sistemine göre verilmiştir.
2.1. “He” sesi ile ilgili değişimler: Arap ve Fars dilinde kullanılan “ ه " he sesi,
Kazakçaya geçerken; başta, orta, sonda farklı fonemlerle verilmektedir. Arapça ve Farsça alıntı
kelimelerde, kelime başında bu ses düşmektedir. Kaşgarlı Mahmud “ه” harfinin Türkçe asıllı
olmadığını belirttiği gibi alıntı kelimelerde h-‘nin düşmesi, sızıcı h- ile bağlantılı olduğunu
belirtmiştir.(Sevortyan: 791).
Kelime başında h > ᴓ: Kazakçada da kelime başında bu ses düşmektedir. Bunun sonucunda
“he” sesi farklı fonemlerle verilmektedir ( Kaz. ᴓ). Örneğin: heybet (Ar. هيبت) ˃ aybat “heybet,
gösteriş”; hefte (Far. هفته) ˃ apta “hafta”; heva (Far. هوا) ˃ auva “hava”; hem (Far. هم) ˃ äm “hem,
ve”; hemân (Far. همان) ˃ ämen “daima, sürekli”; hemişe (Far. هميشه)˃ ämişe “her zaman, her daim”;
hezm (Ar. هزم) ˃ äzim “azim, istek”.
Kelime ortasında h > y: Kelime ortasında ise; ẕehn (ذهن) ˃ zeyin “zihin”; ẓaher (ظاهر) ˃
zayır “belli, açık”; şehîd (شهيد) ˃ seyit “din veya yüksek bir ülkü uğrunda ölen kimse, savaşta ölen”;
mihmân (Far. مهمان) ˃ meyman “misafir, konuk” gibi örnekler vardır.
Bazı örneklerde “he” sesinin kelime ortasında düştüğü görülmektedir. h > ᴓ: Bazı
kelimelerde “he”ḳahr (Ar. قهر) ˃ kär “hiddet, kızgınlık”; zehr (Ar. زهر) ˃ zär “zehir”; şehr (Ar. شهر)
˃ şär “şehir, memleket”; pehlevân (Far. پهلوان) ˃ baluvan “pehlivan” gibi.
Kelime sonunda h > ᴓ: Kelime sonuna baktığımızda ise; gevâh (Far. گواه) ˃ küvä “şahit,
tanık”; gonâh (Far. گناه) ˃ künä “günah” ses düşmektedir.
2.2. “Gayın” sesi ile ilgili değişimler: Arap dilinden alınan “ غ" ġayın sesi Kazakçaya
geçerken “ġ ( ġ sesi Kaz.: Ғ sesi ile verilmektedir) ve q” sesleriyle verilmektedir.
ġ > ġ : ġâfel ( Ar. غافل) ˃ ġapıl “ġafil”; ġanimat ( Ar. غنيمت) ˃ ġanibet “iyilik, hayırhasenat”;
ġarib ( Ar. غرب) ˃ ġarıp “garip, zavallı, çaresiz”; ġażeb (Ar. غضب) ˃ ġazap “azap, cefa,
eziyet”
ġ > q : Gayın sesi Kazakçaya geçerken (Kaz. “Қ” : “q”) ġayrat (Ar. غيرت) ˃ qayrat
“gayret”; ġamm (Ar. غم) ˃ qam “gam; çârbâġ (Far. چارباغ) ˃ şarbaq “çit, hat”; çerâġ (Far. چراغ) ˃
şıraq “mum, kandil, çırağ” seslerine değişir.
2.3. “Ha” sesi ile ilgili değişimler: Kazakçaya geçen “ ح " ha sesi ile ilgili fonetik
değişimler, sadece Arap dilinden alınan kelimelerde rastlanılmaktadır:
ḥ > ᴓ : ḥelâl (Ar. حالل) ˃ adal “helal”; ḥile (Ar. حيله) ˃ ayla “hile, sahtekârlık”; ḥeyvân ( Ar. حيوان)
˃ ayuvan “hayvan”; ḥokm (Ar. حكم) ˃ ükim “hüküm”.
Kazak Türkçesindeki Arapça Ve Farsça Kelimelerin Fonetik Değişimleri 801
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Kelime başında “ḥ” sesi düşerek “ä”1
(açık e) sesiyle beraber kullanılmaktadır: ḥâl (Ar. حال) ˃ äl
“güç, kuvvet”; ḥereket (Ar. حركت) ˃ äreket “hareket”; ḥerf (Ar. حرف) ˃ ärip “harf.
ḥ > q : ḥâżer (Ar. حاضر) ˃ qazir “şimdi, hemen”; ḥeyrân (Ar. حيران) ˃ qayran qalu “hayret
etmek, şaşkınlık”; ḥurmat (Ar. حرمت) ˃ qurmet “hürmet, saygı”;.
2.4. “Ayın” sesi ile ilgili değişimler: “ ع " ayn sesi Kazakçada, Arap dilinden alınan
kelimelerde görülmektedir.
ع (`) > ġ : `aziz (Ar. عزيز) ˃ ġaziz “aziz, saygı duyulan”; `alem (Ar. علم) ˃ ġalım “bilgin,
âlim”; `asr (Ar. عصر) ˃ ġasır “asır, yüzyıl”.
ع (`) > ᴓ : Kelime başında “ayn” düşmektedir.`aḳl (Ar. عقل) ˃ aqıl “akıl, us”; `amal (Ar.
عمل) ˃ amal “çare, çözüm, metod”; `araḳ (Ar. عرق) ˃ araq “alkol, içki”
Kelime başında “ayn” sesi düşerek “ä” (açık e) sesiyle beraber kullanılmaktadır: `ayal (Ar.
عيل) ˃ äyel “hanım, kadın, zevce”; `alem (Ar. علم) ˃ älem “alem, dünya”; `asel (Ar. عسل) ˃ äsel
“bal”.
Kelime ortasında “ayn” sesi y sesine dönüşmektedir. ع (`) > y: şâ`ar (Ar. شاعر) ˃ şayır
“şair”.
2.5. “Cim” sesi ile ilgili değişimler: Arap ve Fars dillerinden alınan “ج" cim sesi ilgili
örnekler, Kazakçaya geçerken “j ve ş” sesleriyle verilmiştir.
c > j: Alıntı kelimelerdeki cim sesi “j” sesine dönüşmesidir. Kazakçanın yaygın özelliği
olan “c” sesinin “j” sesine dönüşmesidir. Bu durum alıntı kelimelerde de görülmektedir. Aşağıda
örneklerde verilmiştir.
cemâ`at (Ar. جماعت) ˃ jamaġat “cemaat”; cenaza (ar. جنازه) ˃ janaza “cenaze”; cafa (Ar.
جفا) ˃ japa “cefa, çile”; cerâḥat (Ar. جراحت) ˃ jaraqat “yara-bere”; cavab (Ar. جواب) ˃ jauvap
“cevap”; cebr (Ar. جبر) ˃ jäbir “cebir”; cennet (Ar. جنت) ˃ jännet “cennet”; cehan (Far. جهان) ˃
jihan “cihan, dünya”; cevan merd (Far. جوان مرد) ˃ jomart “cömert” gibi. Arapçadan alınan
kelimelere baktığımızda din ile ilgili kelimeler iken, Farsçadan alınan kelimeler ise günlük kulanım
ile ilgili kelimelerden oluşmaktadır.
2.6. “Ye” sesi ile ilgili değişimler: Fars dilinden alınan kelimeler “y” sesiyle başlarsa, bu
ses Kazakçada “j” sesine dönüşür.
y > j: yezdan (Far. يزدان) ˃ jazğan “zavallı, biçare”; yar (Far. يار) ˃ jar “eş, dost, sevgili”;
yaran (Far. ياران) ˃ jaran “topluluk, millet, halk”; yegane (Far. يگانه) ˃ jegene “tek, ender” gibi.
y > ᴓ: Arap dilinden alınan kelimelerde “y” sesi kelime ortasında Kazak dilinde düşer:
ḥayṣiyyet (Ar. حيثيت) ˃ qasiyet “haysiyet”; ḳâbiliyyet (Ar. قابليت) ˃ qabilet “kabiliyet”.
2.7. “Fe” sesi ile ilgili değişimler: Arap ve Fars dilinden alınan “f” sesi ile ilgili örnekler,
Kazakçaya geçerken genellikle “b ve p” seslerine dönüşmektedir.
f > b : faḳîr (Ar. فقير) ˃ baqır, paqır “fakir, yoksul”; falgîr (Far. فالگير) ˃ balger “bal satan
kişi”; fâteḥe (Ar. فاتحه) ˃ bata “Fatiha suresi”; felâket (Ar. فالكت) ˃ bäleket “felaket, afet”.
f > p : farż (فرض) ˃ parız “farz”; farḳ (فرق) ˃ parıq “fark, özellik”; fetvâ (فتوا) ˃ pätuva
“fetva”; fedâ (فدا) ˃ pida “kurban, feda”; fekr (فكر) ˃ pikir “fikir, düşünce”; fenn (فن) ˃ pän “İlim,
ders”; forṣet (فرصت) ˃ pursat “fırsat”. Ayrıca “m” sesine ve direkt olarak alınmış örneklere de

1 Bu ses Türkiye Türkçesindeki e’den daha açık ve geniş bir ses olup a’ya daha yakın bir sestir. Ä sesi genellikle kelime
başında bulunur ve vurgulu bir şekilde okunur. Bkz. Buran A., Alkaya E.(2010), Çağdaş Türk Dili, Akçay yay., s. 276.
802 Emin OBA
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
rastlanılmaktadır: forṣet (Ar. فرصت) ˃ mursat “fırsat”; fakîr (Ar. فقير) ˃ fakir “1. Fakir, 2. Derviş.”;
fâteḥe (Ar. فاتحه) ˃ fatiha “Fatiha suresi” ( Tamir, 2007: 320-327).
2.8. “Vav” sesi ile ilgili değişimler: Kazakçaya, Arapça Farsçadan ve geçen “و" vav sesi
ile ilgili örneklerde bu ses düşmektedir.
v > ᴓ: vebâ (Ar. وبا) ˃ oba “veba, kolera hastalığı”; viran (Far. ويران) ˃ oryan “viran,
yıkık”; vebal (Ar. وبال) ˃ obal “günah, vebal”; vâḳe`a (Ar. واقه) ˃ oġiqa “olay, hadise, vaka”; vefâ
(Ar. وفا) ˃ opa “vefa, şevkat”; vefât (Ar. وفات) ˃ opat “ölüm, vefat”; vaṭan (Ar. وطن) ˃ otan “vatan,
yurt”; vekîl (Ar. وكيل) ˃ ökil “vekil, temsilci”; velâyet (Ar. واليت) ˃ olayat “vilayet, il”; vaṣiyet (Ar.
وصيت) ˃ ösiet “vasiyet, nasihat, öğüt”; va`de (Ar. وعده) ˃ üväde “ant, yemin”; vech (Ar. وجه) ˃ üväj
“bahane, mazeret”; vezir (Ar. وزير) ˃ üväzir “vezir”; veli (Ar. ولي) ˃ üväli “ermiş, eren, evliya,
veli”.
Vav sesi birkaç örnekte kelime başında ve kelime ortasında “p ve b” fonemleriyle de
kullanılmaktadır.
v > p : veraḳ (Ar. ورق) ˃ paraq “sayfa, varak”.
v > b : dervâze (Far. دروازه) ˃ darbaza “dış kapı, avlu”; şelvâr (Far. شلوار) ˃ şalbar
“pantolon, şalvar”.
2.9. “Kaf” sesi ile ilgili değişimler: Arap dilinden alınan “ق" kaf sesi, Kazakçaya
geçerken “ġ, q, g” fonemlerine değişmesi ile birlikte direkt alınan kelimelere de rastlanılmaktadır.
ḳ > ġ: ṭâḳat (Ar. طاقت) ˃ taġat “takat, dayanma”; taḳdîr (Ar. تقدير) ˃ taġdır “1. kader, yazgı.
2. ömür, hayat”.
ḳ > q : ḫalḳ (Ar. خلق) ˃ halıq “halk, millet”; aḥmaḳ (Ar. احمق) ˃ aqımaq “ahmak”; ḳudret
(Ar. قدرت) ˃ qudırat “kudret, güç”; ḳıble (Ar. قبله) ˃ qubıla “kıble”; ḳabiliyyât (Ar. قبليات) ˃ qabilet
“kabiliyet, beceri”; mıḳnâṭîs (Ar. مقناطيس) ˃ magnit “mıknatıs”
ḳ > k : ḳahr (Ar. قهر) ˃ kär “kızgınlık, darlık, zorluk”; ḳâ`ede (Ar. قاعده) ˃ käde “gelenek,
görenek”.
2.10. “Hı” sesi ile ilgili değişimler: “خ" hı sesi Kazakçaya geçerken “q, ġ, h, k”
fonemlerine değişmektedir:
ḫ > q: ḫeyâl (Ar. خيال) ˃ qiyal “hayal, hülya, düş”; ḫiyânet (Ar. خيانت) ˃ qiyanat “zorluk,
eziyet, zulüm”; ḫoce (Far. خوجه) ˃ qoja “hoca”; ḫodây (Far. خداي) ˃ quday “Allah, Tanrı”; ḫalḳ (Ar.
خلق) ˃ halıq “halk”.
ḫ > h : ḫeber (Ar. خبر) ˃ habar “haber, bilgi”;; ḫaṭṭ (Ar.خط) ˃ hat “mektup”.
ḫ > k : ḫariṭa (Ar. خريطه) ˃ karta “harita”.
2.11. “Gaf” sesi ile ilgili değişimler: Fars dilinden alınan örneklerde görülen “گ" sesi,
Kazakçada “k” sesine dönüşmektedir.
g > k : gedâ (گدا) ˃ kedey “yoksul, fakir”; gez (گز) ˃ kez “1. zaman, süre. 2. bir ölçü
birimi”; genc (گنج) ˃ keniş “bolluk, bereket”; gur (گور) ˃ kör “mezar, kabir”; gevâh (گواه) ˃ küvä
“şahit, tanık”; gugerd (گوگرد) ˃ kükirt “kükürt”; goman (گمان) ˃ kümän “şüphe, kuşku”; gonah (گناه)
˃ küna “günah”; gorz (گرز) ˃ kürzi “gürz, topuz”; gereftâr (گرفتار) ˃ kiriptar “bağlı, bağımlı, tabi”;
gombez (گمبز) ˃ kümbez “kubbe, kümbet”.
2.12. “Şın” sesi ile ilgili değişimler: “ش" şın sesi Kazakçaya geçerken “s” fonemi ile
verilmiştir. Normalde bu ses “ş” sesi olarak verilmesi gerekir iken ş˃s dönüşmüştür. Kazakçaya has
bir özelliktir.
Kazak Türkçesindeki Arapça Ve Farsça Kelimelerin Fonetik Değişimleri 803
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
ş > s : şâhbâz ( Far. شاهباز) ˃ sabaz “birisinin yaptığı cesurluğa, kahramanlığa karşı
gösterilen ifade, babayiğit”; şeftâlu ( Far. شفتالو) ˃ sabdalı “şeftali”; şemşîr ( Far. شمشير) ˃ semser
“kılıç, Acem kılıcı”; şeyṭân ( Ar. شيطان) ˃ saytan “şeytan, iblis”; şamal ( Ar. شمال) ˃ samal
“kuzeyden esen rüzgâr, meltem”; şekl ( Ar. شكل) ˃ sekildi “şekil”; şerîk ( Ar. شريك ) ˃ serik “yodaş,
yol arkadaşı”.
2.13. “Çim sesi ile ilgili değişimler: Fars diline ait olan “چ" çim sesi, Kazakçaya geçerken
“ş” sesine dönüşmüştür.
ç > ş : çâre (چاره) ˃ şara “çare, çözüm”; çârbaġ (چار باغ) ˃ şarbaq “çit, hat”; çârpa (چارپا) ˃
şaruva “1. köylü, işçi. 2. iş, çalışma”; çarḫ (چرخ) ˃ şarıq “1. sema, gök. 2. çark taşı, çark. 3. güç,
kuvvet”; çehâr yek (چهاريك) ˃ şirek “çeyrek, dörtte bir”; çâraġ (چارغ) ˃ şıraq “mum, kandil”; çele
(چله) ˃ şilde “temmuz ayı”; çenber (چنبر) ˃ şeñber “çember, daire, halka”; çengâl (چنگال) ˃ şeñgel
“pençe, avuç”; çubek (چوبك) ˃ şıbıq “1. çubuk. 2. filiz, fidan”; çenâr (چنار) ˃ şınar “çınar ağacı”; çît
(چيت) ˃ şıt “üzerinde baskı ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş, basma”.
2.14. “Mim” sesi ile ilgili değişimler: Arap ve Fars dilinden alınan “م" mim sesi,
Kazakçaya geçerken “p, b” seslerine dönüşmüştür.
m > p : esmân (Far. اسمان) ˃ aspan “gökyüzü”; uṣmân (Ar. اثمان) ˃ ospan “Osman isimi”;
daneşmend (Far. دانشمند) ˃ danışpan “bilge, düşünür”; duşmân (Far. دشمان) ˃ duspan “düşman,
yağı”.
m > b : meḥnet (Ar. محنت) ˃ beynet “meşakkat, zorluk”; moḥkem (Ar. محكم) ˃ bekem
“sağlam, kuvvetli”; ġanimet (Ar. غنيمت) ˃ ğanibet “iyilik, hayır hasenat”; merḥamat (Ar. مرحمت) ˃
marqabat “merhamet, af”; meyl (Ar. ميل) ˃ beyil “meyil”.
2.15. “Dal” sesi ile ilgili değişimler: Arap ve Fars dilinden alınan kelimelerdeki “د" dal
sesi, Kazakçaya geçerken “t, z, k” seslerine dönüşmüştür.
d > t: deccal (Ar. دجال) ˃ tajal “deccal”; pâdşâh (Far. پادشاه) ˃ patşa “padişah, hükümdar”;
şâd (Far. شاد) ˃ şat “şad, sevinçli, neşeli”; kelîd (Far. كليد) ˃ kilt “kilit, anahtar”; merd (Far. مرد) ˃
märt “mert”; ṣadrenc (Far. صدرنج) ˃ şatıraş “satranç”.
d > z : ḫedmat (Ar. خدمت) ˃ qızmet “hizmet”; gunbed (Far. گنبد ) ˃ kümbez “kubbe,
kümbet”. d > k : bâdincân (Far. بادنجان) ˃ baklajan “patlıcan”.
2.16. “Be” sesi ile ilgili değişimler: Arap ve Fars dilinden alınan “ب” be sesi, Kazakçaya
geçerken “p” sesine dönüşmektedir.
b > p : Şûrbâ (Far. شوربا) ˃ sorpa “çorba”; teba`a (Ar. تبعه) ˃ tap “sınıf, grup, zümre”; edeb
(Ar. ادب) ˃ ädep “edep, nezaket, terbiye”; cevâb (Ar. جواب) ˃ jeuvap “cevap”; ṭaleb (Ar. طلب) ˃
talap “talep, istek”; ṭabib (Ar. طبيب) ˃ tävip “hekim, tabip”.
2.17. “Te” sesi ile ilgili değişimler: Kazakçaya, Arap ve Fars dilinden geçen “ت" te sesi
“d, t” seslerine dönüşmektedir.
t > d : tene (Ar. تنه) ˃ dene “vücud, beden”; ebcet (Ar. ابجت ) ˃ abcad “ebcet”.
t > t : heybet (Ar. هيبت) ˃ aybat “heybet”.
Ayrıca bu ses, Kazakçaya geçerken kelime başı ve kelime sonunda düştüğü örneklere de
rastlanılmaktadır.
Kelime sonunda t > ᴓ: durust (Far. درست) ˃ durıs “dürüst, doğru”; mest (Far. مست) ˃ mas
“mest olmuş, sarhoş”; dûst (Far. دوست) ˃ dos “dost, arkadaş”.
Kelime başında t > ᴓ: te`ṣîr (Ar. تعثير) ˃ äser “tesir, etki, intiba”.
804 Emin OBA
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
2.18. “Kef” sesi ile ilgili değişimler: Kazakçaya, Arap ve Fars dillerinden geçen “ك” ke
sesi ile ilgili kelimeler “q ve g” seslerine dönüşmektedir:
k > q : ke`az (Far. كاعز) ˃ qaġaz “kağıt”; kemḥâ (Far. كمحا) ˃ qamqa “bir tür işlenmiş
kumaş”; ka`be (كعبه) ˃ qağba “kâbe”.
k > g : kevser (Ar. كوثر) ˃ gavsar “Kevser”.
2.19. Kazak dilinde hemzenin kullanımı: Kazakçaya geçen Arapça kelimelerde
“hemze”ye baktığımızda, hemze Kazakçaya geçerken düşmektedir. Sadece bazı kelimelerde hemze
“y” sesine dönüşmüştür: câbra`il (Ar. جبرائل) ˃ cäbireyil “Cebrâil”; (Ar. ظائف) ˃ zayıp “yar, eş”;
ġa`eb (Ar غائب) ˃ ġayıp “gaip, bilinmeyen”; âzra`il (Ar. عزرائيل) ˃ äzireyil “Azrail”; `aca`eb
(Ar.عجائب ) ˃ ġajayıp “anlaşılmaz, tuhaf”.
2.20. Farsça olumsuzluk ön eki “Bî”: Bu ses Kazakçada “bey” şekline dönüşmüş ve
olumsuz mana bildirmektedir: bî-çâre (بيچاره) ˃ beyşara “çaresiz, zavallı, biçare”; bî-gonâh (بی گناه)
˃ beykünä “günahsız, suçsuz, masum”; bî-ġamm (بی غم) ˃ beyqam “gamsız, kedersiz, endişesiz”;
bî- ḫaber (بی خبر) ˃ beyhabar “habersiz, bilgisiz, gafil”; bî-ṭaraf (بيطرف) ˃ beytarap “1.tarafsız.
2.ilgisiz, alakasız”; bî- vaḳt (بی وقت) ˃ beyvaq “vakitsiz, zamansız”.
Yukarıda Arap ve Fars dilinden, Kazakçaya geçen kelimelere baktığımızda, alınan kelime
Kazakçaya geçerken birbirinden farklı fonemlerle kullanıma sunulmuştur. Bu durum bir kelimenin
birden fazla fonetik şeklinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Kazakçada oluşmuş Arapça ve
Farsça kelimelerin fonetik şekillerinden birkaç örnek: `azîz (Ar. عزيز) ˃ ġaziz/äziz “hürmet edilen,
aziz”; meḥnat (Ar. محنت) ˃ mehnat/beynet/mehnet “mihnet, azap, zorluk”; ḥeyvan (Ar. حيوان) ˃
ayuvan/qayuvan/hayuvan “hayvan”; t`alîm (Ar. تعليم) ˃ tağlım/tağlim/tälim “talim”; abruy (Far.
ابروى) ˃ abroy/abuyır/abiır/äbiır “1.ar, namus 2.ünvan, şöhret”; gouvher (Far. گوهر) ˃
gauvhar/käuvhar/jauvhar “süstaşı, cevher”; la`net (Ar. لعنت) ˃ laġnet/laġınet/nälet “lanet”; ġarib
(Ar.غريب ) ˃ kärip/qarıp/ġarip/ġarıp “garip, zavallı”; bândâ (Far. بنده) ˃ bende/pende/pände “1.
insan 2. kul, garip” görüldüğü gibi alınan Arapça ve Farsça kelimeler Kazak diline geçer iken farklı
fonemlerle kullanılması sonucunda, farklı fonetik şekiller ortaya çıkmıştır (Rustemov, 1982: 49).
Yukarıdaki fonetik incelemeleri değerlendirirsek; ses değişimleri genellikle Arap ve Fars
dilinden geçen kelimelerdeki ünsüzlerin Kazakçadaki ünsüz sesleri karşılayamaması sonucunda
oluşmuştur. Alıntı kelimeler Kazak diline geçerken ona en yakın ünsüz ile verilmeye çalışılmıştır.
Bunun sonucunda farklı fonetik şekiller ortaya çıkmıştır. Farklı fonetik şekillerin ortaya çıkmasının
nedeni; Kazak coğrafyasının uçsuz bucaksız olmasından dolayı, alınan kelime aslına en yakın
şekilde alınmış ama kelime coğrafyada ağızlarda farklı şekillerde kullanılmıştır. Bu durumda da
farklı fonetik şekillerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunun yanında Arapça ve Farsçadan
aynen alınan kelimelere de rastlanılmaktadır.
Sonuç
Diğer Türk lehçelerinde olduğu gibi Kazakça da Arap ve Fars dillerinden etkilenmiştir.
Diğer lehçelerle (Özbekçe, Uygurca gibi) kıyasladığımız zaman Kazakçanın söz varlığında Arapça
ve Farsça kelimelerin sayısının daha az olduğu görülür. Bunun sebebi Kazakistan’ın coğrafi konum
olarak Arap ve Fars coğrafyalarından uzak olması ve Kazakların 19. yüzyıla kadar yerleşik hayata
geçmemesidir. Buna paralel olarak, Kazakların göçebe yaşam sürmeleri kendi söz varlıklarını
korumalarına neden olmuştur. Kazaklar, yerleşik hayata geçmeleriyle birlikte diğer milletlerle
etkileşime girmişler ve böylece dillerine farklı kelimeler yerleşmeye başlamıştır.
Kazakçaya geçen Arapça ve Farsça kelimelerde Kazakçanın ses yapısına uygun hale
gelmesi açısındanbirtakım fonetik hadiseler meydana gelmiştir. Bunun yanında, özelikle din ile
ilgili kelimelerde, doğrudan alınan kelimelere de rastlanılmaktadır. Bugün Kazakçanın söz
Kazak Türkçesindeki Arapça Ve Farsça Kelimelerin Fonetik Değişimleri 805
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
varlığına baktığımızda, Kazakların kendine ait sözleri yoğunluktadır. Bunu Kazakistan’ın geniş
uçsuz bucaksız steplerine borçlu olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün Kazakistan coğrafyasına baktığımızda güney bölgeleri ile Kuzey bölgeleri arasında
kelime farklılıkları vardır. Yani, güney bölgelerindeki yerleşim yerleri Özbeklere yakın olmasından
dolayı Arapça ve Farsça kelimeler hâkim iken, Kuzey bölgelerindeki yerleşim yerleri ise Rusya
topraklarına yakın olması sonucunda Rusça kelimelerin etkinliği hâkimdir.
Arap ve Fars dilinden alınan bu kelimeler, bugün Kazak coğrafyasında Kazakların
ihtiyacını karşılamak amacıyla hemen hemen her alanda kullanılmaktadır. Alınan bu kelimeler artık
dille bütünleşmiş, Kazak dili söz varlığının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
KAYNAKÇA
AKIN, C. (2011). “Kırgız Türkçesinde Alıntı Kelimelerdeki Ses Değişimleri / Changes In
Phonetıcs In The Words Borrowed By The Kyrgyz Language” Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 6/1 Winter.
BALĞANBAYOĞLI, A., (1997), Qazirqi Qazaq Tiliniŋ Leksikologiyası men Frazelogiyası,
Almatı.
BEKTUROV Ş. K., (2006), Qazaq Tili (Leksika-Fonetika-Morfologiya-Sintaksis), Almatı.
BİRAY, N. (2009). “Kazak Türkçesinde Modal Söz (Kelimenin Dokuzuncu Türü Mü?) / Modal
Words of Kazakh Turkish”, Turkish Studies International Periodical For the Languages,
Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/3 Spring.
BURAN A., Alkaya E., (2010), Çağdaş Türk Lehçeleri, Ankara.
CUMAKUNOVA G., (2008), Kırgız Türkçesinde Arapçadan Alıntı Kelimeler, Hacettepe
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Sayı:9.
DEVELLİOĞLU F., (2007), Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara.
ERCİLASUN, A. B. (2007), Türk Lehçeleri Grameri (Tamir F., Kazak Türkçesi). Ankara.
ESEN İ., (2008), Kazak Dili –Dil Bilgisi Kılavuzu-, Almatı.
GÜRSU U., (2011), Kazak Türkçesindeki Farsça Kökenli Ekler Ve Sonek Vazifesinde Kullanılan
Emir Gövdeleri. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt:45, Sayı:45.
ISQAQOV A., (1991), Qazirgi Qazaq Tili. Almatı.
KANAR M., (2008), Farsça Sözlük, İstanbul.
KOÇ K., DOĞAN O., (2004), Kazak Türkçesi Grameri, Gazi Kitapevi, Ankara.
KOÇ K., Başkapan V., BAYNİYAZOV A., (2003), Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi Sözlüğü.
Akçağ yay. Ankara.
ORALTAY H., YÜCE N., PINAR S., (1984), Kazak Türkçesi Sözlüğü. Türk Dünyası Araştırmaları
Yayını. İstanbul.
RUSTEMOV, L. Z. (1982), Qazirgi Qazaq Tilindeki Arap-Parsı Sözderi. Almatı.
SERSENBAEV N., (1996), Kıskaşa Arapşa-Kazakşa-Orısşa Frazeologiyalık Sözdik. Almatı.
806 Emin OBA
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
SEVORTYAN E. V., Türk Lehçelerinde Kelime Başı Konsonantların Düşmesi. Türkoloji
Araştırmaları.(http://www.tdk.gov.tr/images/css/TAE/2001_12_2/2001_12_02_16_Sevorty
an.pdf)
TAMİR, F. (2007), Türkiye Türkçesi Açısından Kazak Türkçesine Bir Bakış, Selçuk Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Dergisi.
YILDIRIM Ö., (2008), Kazak, Kırgız ve Tatar Türkçelerindeki Arapça-Farsça Kelimelerin Ses
Değişimleri (Türkiye Türkçesi ile Karşılaştırılması), Kafkas Üniversitesi Kars, Yüksek
Lisans Tezi.
YÜKSEKKAYA S. G.,( 2010), Alıntı Kelimelerde Son Türeme, Turksih Studies (Volume 5/1).
Qazaq Tilinin Tüsindirme Sözdigi. (2008). Dayk-Press Baspası. Almatı.
Qazaq Tilinin Sözdigi. (1999), Dayk-Press Baspası. Almatı.
Qazaq Tarihi. (1996), Almatı.

Konular