TÜRKİYE'DE FARSÇA EĞİTİMİ VE DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ

İranlılar, 2500 yıllık tarihi ile geçmişteki Çin, Yunan, Mısır ve Mezopotamya ülkeleri ile birlikte dünya medeniyetine çok önemli katkıları olan milletlerden biridir. Yazılı edebiyata tarihin erken dönemlerinde geçmiş, bilhassa İslâmiyet'i kabul ettikten sonra şiire ve nesire gayet yatkın bir dil olan Farsça ile dünya çapında edebî eserler vermişlerdir. Bunlardan Firdevsî'nin Şehname si, Ömer Hayyam'ın Rubai leri, Şeyh Sadî'nin Bustan ve Gülistan 'ı, Mevlâna'nın Mesnevî si, Hafız'ın gazel leri ve daha pek çok şaheserler bugün de değerlerinden hiçbir şey kaybetmemiş olup bunlar dünya klâsiklerinden sayılmaktadır.

İranlılarla tarihin erken dönemlerinden itibaren tanışıp komşu olan Türkler, Farsçayı çok sevmiş, bu dille yazılmış olan eserleri okuyup anlamak istemişlerdir. Bunun için de bu eserlere ulaşma aracı olan Farsçayı öğrenmeyi kendilerine ilke edinmişler, bunu bilgili ve kültürlü olmanın bir gereği saymışlardır.

Geçmişte Türkler arasında bugünün İngilizcesi derecesinde olan Farsçayı öğrenme aracı olarak önemli ölçüde Farsçadan Türkçeye sözlükler kullanılmıştır. Bugün elimizde bulunan en eskisi on beşinci ve on altıncı yüzyıllara ait olan sözlüklerin önemli bir kısmında Farsça dilbilgisi konuları yer alır. Bu sözlüklerin bazıları eser sözlükleri diyebileceğimiz özellikleri de taşır. Meselâ Mesnevî sözlükleri, Mevlâna'nın Mesnevîsinde geçen Farsça ve Arapça kelimelerin, tasavvufî terimlerin, deyim ve edebî mazmunların izahı amacıyla kaleme alınmıştır. Bunlar, özellikle Mevlevîlerin ve Mevlevî ailelerin eğitim çağına gelmiş çocuklarının okumaları amacıyla yazılmış sözlüklerdir.

Mesevî'den sonra Sadî'nin Bustan ve Gülistan ını, Molla Abdurrahman-i Camî'nin Baharistan 'ını, Firdevsî'nin Şehname sini, Tarihî Vassaf 'ı ve Tarih-i Nadirî 'yi öğretmek için yazılmış içinde Farsça dilbilgisi kuralları bulunan sözlükler de bugün elimizde bulunmaktadır.

1839 yılında gerçekleşen Tanzimat'tan sonra Türkiye'de Avrupa tarzıyla yeni öğretim kurumları ihdas edildi. Yaklaşık 90 yıl süren ve Türk edebiyatında ve kültüründen önemli gelişmelerin yaşandığı bu dönemde eski medreselerin yerine İbtidaîyye (ilkokul), Rüşdiye (ortaokulu), İdadî (lise), Darü'ş-Şafaka (yüksek okul), Dârü'l-Muallimin ve Darü'l-Fünun (üniversite) gibi öğretim kurumları kuruldu. Bugün elimizde bulunan bu okulların ders programlarının hepsinde Farsça dersinin yer aldığını görürüz. Bu okullar için hazırlanıp basılmış olan 100'ü aşkın Farsça ders kitabının üzerinde Mirza Habib-i Isfehanî, Muallim Ahmed Feyzi-yi Tebrizî, Mirza Hüseyin Han-i Daniş, Aka Muhammed Tahirî-yi Tebrizî ve Muhammed Naim Fraşeri gibi isimler yer almaktadır ki çoğu aslen İranlı olan bu yazarların hazırladıkları kitaplardan bugün de faydalanılmaktadır.

29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra Farsça öğretimi, orta öğretim kurumlarından kaldırılarak, modern anlamda kurulan Üniversitelerin bölümleri içinde yer almıştır. Bugün Farsça eğitiminin faal olarak yapıldığı üç Türk üniversitesinden birisi (Diğer ikisi İstanbul ve Erzurum Atatürk Üniversiteleri) Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesidir.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi 9 Ocak 1936 tarihinde Türk dilini, edebiyatını ve tarihini, eski Anadolu kültürlerini araştırmak ve orta öğretim kurumlarına öğretmen yetiştirtmek için Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk tarafından kurulmuştur.

Fakültenin kuruluş yılları İkinci Dünya Savaşının devam ettiği yıllara rastlar. O günlerde Nazi baskısından kaçıp Türkiye'ye sığınmış olan bazı ünlü Alman hocalara Türk üniversitelerinde görev verilmiştir. Bunların B. Landberger, Türkolog A. Von Gabain ve K. Menges; H. Louis, W. Eberhart, W. Ruben, G. H. Goterbock, G. Rohde, K. Steuerwald gibileri Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin çeşitli bölümlerinde görevlendirilmiş, bunlar, Fuad Köprülü, Şevket Aziz Kansu , Ekrem Akurgal ve daha pek çok dünyaca ünlü bilim adamlarıyla birlikte Fakültedeki eğitim ve öğretimin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuşlardır.

Çalışmalarına bugünkü Ankara'nın Ulus semtindeki Evkaf Apartmanında başlayan Fakülte, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Antropoloji, Etnoloji, Arkeoloji, Hititoloji, Akadça, Sümeroloji, Sinoloji, Hindoloji, Hungaroloji, Yunan ve Latin dilleri ile yaşayan dillerden Fars, Arap, Alman, Fransız, İngiliz, Rus dilleri ve edebiyatları gibi bölümler ve toplam 100 öğrenciyle eğitim ve öğretimine başlamıştır. Bunlara ertesi yıl Arkeoloji, Felsefe, Sanat Tarihi, daha sonraki yıllarda Kütüphanecilik, Tiyatro ve dünyanın önemli yaşayan dilleri hakkında öğretim yapan bölümler eklenmiştir.

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi 1940 yılında Sıhhiye semtinde yaptırılan modern ve haşmetli binasına taşındıktan sonra bölüm ve öğrenci sayısı hızla artmış, bugün 76 anabilim dalı, yaklaşık yedi bin öğrencisi ve 300 kadar öğretim elemanı ile Türkiye'nin en büyük Fakültesi halini almıştır.

Fakültemizin kütüphanesi de İstanbul Üniversitesi kütüphanesinden sonra Türkiye'nin en büyük kütüphanesi durumundadır. Bugün müstakil dört katlı bir binada hizmet veren kütüphanede yaklaşık 300 bin cilt basılı, 34 bin cilt dergi, 5 bin cilt Osmanlıca basılı ve üç bini Farsça olan 15 bin cilt de el yazması kitap bulunmaktadır. El yazması kitap sayısı bakımından Türkiye'nin Süleymaniye ve Milli Kütüphaneden sonra üçüncü sırada yer alır. Bunlar arasında bazıları müellif hattı, bazıları en eski nüsha konumunda olup özel bir kıymete haizdir. Bu el yazması kitapların büyük bir kısmını kütüphanemize kazandıran kendisi de önemli bir yazar ve bilim adamı olan Hasan Ali Yücel'dir. Hasan Ali Yücel, 1938-1946 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı yapmış, pek çok hizmetleri yanında Dünya Klâsiklerinin Bakanlık yayınları arasında Türkçeye çevrilerek yayımlanmasında büyük emeği geçmiştir. Bu seride Türkçeye çevrilmiş eserler arasında Şehname , Gülistan , Bustan , Maarif , Mesnevi , Menakibü'l-Arifin vs gibi pek çok Farsça eser de bulunmaktadır ve bugün bunların çoğunun baskı sayısı 20'yi geçmiştir. Aynı zamanda Mevlâna hayranı ve İranlı büyük bilgin Bediüzzeman Furunzanfer'in yakın dostu olan Hasan Ali Yücel, İsmail Saib Efendi, Muzaffer Özak, Nizamettin Aktuç gibi kimselerin topladığı el yazması kitapları satın alarak Kütüphanemize bağışlamıştır. Onun dışında halk tarafından da el yazması kitap bağışı yapılmıştır. Kütüphanemizde bulunan el yazması eserlerin tasnif ve kataloglama işleri Bölümümüzün öğretim üyelerinden Doç. Dr. Derya Örs ve Dr. Kemal Tuzcu tarafından yürütülmekte olup 750 kitabın tanıtım ve katalog bilgilerini ihtiva eden birinci cildi 2006 yılının sonlarında tamamlanarak yayınlanmıştır.

Fakültede kuruluşundan itibaren bilimsel araştırma ve yayınlara büyük bir önem verilmiştir. Şimdiye kadar yayımlanan kitapların sayısı 334 olarak saptanmıştır. Ancak Fakültenin öğretim üyesi ve yardımcılarının yayımladıkları kitaplar bu sayı ile sınırlı sayılamaz. Öğretim üyelerinin bir kısmı Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi ve Atatürk Araştırma merkezlerinde üye oldukları için bazı eserleri bu kurumlar tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı ile bazı özel yayınevleri de öğretim üyelerimizin kitaplarını yayınlamaktadır.

Kitap yayınları dışında süreli yayınlara da yer verilmiştir. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi 1940-1941 öğretim yılında Araştırma Araştırma Dergisi adını almış, ilk yıllarda yılda dört defa çıkarılırken, 1960'lı yıllarda Fakültemizde başka dergilerin de yayın hayatına girmesiyle yayımında aksamalar kaçınılmaz olmuş, günümüze kadar 43. sayısına ancak ulaşabilmiştir. adı altında bir dergi kurmuş, bu dergi ertesi yıl Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi

1963 yılında Fakülte bünyesinde yakın bilim dallarını bir araya getiren dokuz Araştırma Enstitüsü kurulmuş, bunların her bir de birer dergi çıkarmaya yönelmiştir. Fars Dili ve Edebiyatı, Arap Dili ve Edebiyatı, Hindoloji, Sinoloji ve Urdu Dili ve edebiyatları anabilim dallarının meydana getirdiği araştırma enstitülerinden Doğu Dilleri araştırma enstitüsünün yayın organı olan Doğu Dilleri dergisi bugüne kadar 15 sayıya ulaşmış ve beş yıl önce yayın hayatından çıkarılmıştır. Onun yerine Fars Dili ve Edebiyatı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hicabi Kırlangıç ile Doç. Dr. Derya Örs'ün kendi imkânlarıyla çıkarmaya başladıkları İran edebiyatı konulu makalelere ağırlık veren Nüsha adlı dergi de bugün 23. sayısına ulaşmıştır.

Fakültemizle yaşıt olan Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, zamanla değişik yapılanmalar içinde yer aldı. Başlangıçta ders olarak okutulurken 1942-1943 öğretim yılında Arapça ile birleştirilerek Klasik Şark Dilleri Kürsüsüne bağlandı. 1968 yılında Arapçadan ayrılarak Fars Dili ve Edebiyatı Kürsüsü, 1981 yılında Arap Dili, Hindoloji, Sinoloji, Urdu Dili, Japon Dili ve Kore Dili ve edebiyatlarıyla bir araya getirilerek Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü çatısı altına girdi ve günümüze de aynı yapı içinde öğretimine devam etmektedir.

Fars Dili ve Edebiyatında görev yapmış ve yapmakta olan öğretim elemanlarına gelince: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde Farsça dersleri veren ilk hocalarımızdan biri Prof. Dr. Necati Lugal'dir. O, 1942 yılında yukarıda adını andığımız Hasan Ali Yücel tarafından Klasik Şark Dilleri Kürsüsünün başına getirildi.

Kendisini tanıma fırsatı bulamadığım hocalarımızın hocası Prof. Necati Lugal, (1878-1966), İstanbul'da ilimle uğraşan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, 1917-1937 yılları arasında Hamburg Üniversitesinde Türkçe, Farsça ve Arapça dersleri vermiş, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine tayin edildikten sonra 20 yıl kadar bu Fakültede eğitim hizmetlerine devam etmiştir. Hoca, bu 20 yıllık zaman zarfında Farsça derslerinin dışında Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih ve Felsefe bölümlerindeki hocalarının Osmanlıca, Farsça ve Arapçada karşılaştıkları sorunları halletmeye çalışmış, bu yüzden kendisine “Hallâl-i Müşkilât” lakabı takılmıştı. Hocalarımızın anlattığına göre Prof. Necati Lügal hocanın odasına gelenler, bütün gün onun anlattığı dersleri dinlemekten sıkılmazlardı. Ayrıca çok sayıda Farsça beyti, ezbere bilir, yürürken dudaklarını oynatırdı. Bunu ezberlediği şiirleri unutmamak için yaptığını söylerler.

Prof. Necati Lugal'in basılmış ve hepsi de araştırmacılar tarafından kaynak olarak kullanılan Farsçayla ilgili eserlerinden bazıları şunlardır: Anadolu Selçuklu Devletinin temel kaynağı olan İbn Bibi'nin El-Avamirü'l-Ala'iye Fi'l-Umuri'l-Alaiye (1957)adlı eserinin üçte birinin tashihli metin neşri, Akkoyunlu Devletinin temel kaynaklarından olan Ebu Bekr-i Tihranî'nin Farsça yazılmış olan Kitâb-i Diyarbekriyye adlı eserinin tashihli neşri (1962). Bu iki eserinde dışında Firdevsî'nin Şehnâmesinin yarıya yakını ile Devletşah-i Semerkandî'nin Tezkiretü'ş-Şüera adlı eserlerini Türkçeye çevirmiş, bu çeviriler yukarıda adını andığım Şark-İslâm Klasikleri arasında çıkmış ve günümüze kadar defalarca basılmıştır. Ayrıca onun Türkçeye çevirdiği Nizamüddin-i Şamî'nin Zafername adlı eseri, Türk Tarih Kurumu yayınları arasında çıkmıştır. Farsçayla ilgili olan bu eserlerinden başka pek çok eseri ve ilmî makalesi basılmıştır.

Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında görev yapan bir diğer hocamız da Prof. Necati Lugal'ın öğrencisi ve bugün Anabilim Dalında görev yapan bütün öğretim elemanlarının hocası olan Prof. Dr. Meliha Anbarcıoğlu'dur.

1923 yılında doğan Prof. Dr. Meliha Anbarcıoğlu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Klasik Şark Dilleri Kürsüsünden 1945 yılında mezun olmuş, 1949 yılında Enverî'nin Divanının Tashihi konusunda hazırladığı tezle doktor unvanını almış, daha sonra araştırmalarına devam etmek için Tahran'a gitmiş, Tahran Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Çağdaş İran Edebiyatı konusunda araştırmalar yapmıştır. 1951 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde doçent, 1962 yılında da profesör unvanını almıştır. Öğretim üyeliği yaptığı sıralarda Fakülte Kurulu, Fakülte Yönetim Kurulu, Senato üyelikleri, Dekan Yardımcılığı ve 1983-1990 yılları arasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanlığı yapmıştır. Prof. Dr. Meliha Anbarcıoğlu'nun her üçü de Milli Eğitin Bakanlığı Şark-İslâm Klasikleri serisinde çıkan Sultan Veled'in Maarif , Mevlâna'nın Fihi Ma Fih ve Nasır-i Husrev'in Saadetname adlı eserlerinin çevirisi ile değişik konularda yazılmış makaleleri bulunmaktadır ve Fakülteden 1990 yılında emekli olmuştur.

Fakültede hâlen görev yapmakta olan Fars Dili ve Edebiyatı öğretim elemanlarına geçmeden önce Fars Dili ve Edebiyatı eğitimine büyük hizmetlerde bulunmuş olan Dr. Muhammed Riyahî, Dr. İsa Seyf, Dr. Mehdi Drahşan, Dr. İsmail Bangi ve Dr. Yusuf Azmun gibi İranlı hocaları da burada anmak isterim.

Hâlen Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında iki profesör ve üç doçent olmak üzere beş öğretim elemanı görev yapmaktadır. Bunların özgeçmişleri ve bilimsel yayınlarına kısaca şöyle:

Prof. Dr. Mürsel Öztürk, 1947 yılında doğdu. 1966 yılında girdiği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Klasik Şark Dilleri Kürsüsünden 1970 yılında mezun oldu. 1976 yılında Sorbonne Üniversitesinde doktora çalışmalarını tamamlayarak 1977 yılı Şubat ayında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Kürsüsüne asistan olarak girdi. 1982 yılında yardımcı doçent, 1983 yılında doçent ve 1988 yılında profesör oldu. 1986 yılından beri Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı ile Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanlığını yürütmekte olan Prof. Dr. Mürsel Öztürk'ün yayımlanmış eserleri şunlardır: Telif eserleri: Farsça Dilbilgisi (Ankara 1988), Hacı Bektaş-ı Velî ve Çevresinde Oluşan Kültür Değerleri Bibliyografyası (Ankara 1991), Anadolu Erenlerinin Kaynağı Horasan (Ankara 2001), Tercüme Kitapları: Alaaddin Ata Melik Cüveynî, Târih-i Cihangüşa (Ankara 1988, ikinci baskı Ankara 1999), Aziz b. Erdeşir-i Astarabadî, Bezm u Rezm (Ankara 1990), İbn Bibî, El-Evamirü'l-Alaiyye, fi'l-Umuri'l Alaiyye (Ankara 1998), Kerimüddin Mahmud-i Aksarayî, Müsâmeretü'l-Ahbar , (Ankara 2000), Mütercim Asım, Burhân-ı Katı Çevirisi (Ankara 2000), Ebu Bekr-i Tihranî, Kitâb-i Diyarbekriyye (Ankara 2001), Hasan-ı Rumlu, Ahsenü't-Tevârih (Ankara 2006). Ayrıca değişik konularda basılmış 20'ye yakın makalesi vardır.
Fars Dili ve Edebiyatı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Saadettin Kocatürk, 1941 yılında doğdu. 1965 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından mezun olduktan sonra İran'a giderek Tahran Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümünde doktora yaptı. Prof. Dr. Saadettin Kocatürk'ün Gülşehrî ve Felekname ve Mevlâna, Divan-ı Kebir Üzerine İncelemeler adlarında iki kitabı ve değişik konularda 26 makalesi yayımlanmıştır.

Fars Dili ve Edebiyatı doçentlerinden Dr. Abdüsselam Bilgen 1957 yılında doğmuş, 1979 yılında Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından mezun olmuş, 1988 yılında doktor ve 1993 yılında da doçent unvanını almıştır. Bahtiyarname Çevirisi ve Edai-yi Şirazî ve Selimnamesi adlarında iki kitabı ve yedi makalesi yayımlanmıştır.

Fars Dili ve Edebiyatı doçentlerinden Dr. Hicabi Kırlangıç 1966 yılında doğdu. 1987 yılında Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından mezun olduktan sonra 1996 yılında doktor ve 2002 tarihinde de doçent oldu. Doç. Dr. Hicabi Kırlangıç'ın Farsça Başlangıç , İdris-i Bidlisî, Selim Şahname adlarında iki telif ve Nasrullah Purcevadî, Can Esintisi , Şah Tahmasb-ı Safevî, Tezkire , Hasan-i Mir Abidî, İran Öykü ve Romanının 100 Yılı adlarında üç çevirileriyle birlikte yayımlanmış 12 makalesi vardır.

Fars Dili ve Edebiyatı doçentlerinden Dr. Derya Örs, 1966 yılında doğdu. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından mezun oldu. 1999 yılında doktor, 2002 yılında doçent oldu. Mütercim Asım Efendi, Burhân-ı Kâtı , Mir Abidî, İran Öykü ve Romanının 100 Yılı , Mevlânâ Mesnevisinin Tashihli Metni gibi kitaplarının yanında çeşitli konularda yazılmış 15 makalesi bulunmaktadır.

Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalındaki ders programları ve öğrenci sayısına gelince: Hâlihazırda Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında lisans, yüksek lisans ve doktora programları yürütülmektedir. Lisans programının süresi dört yıldır ve her sınıfta yılda 20 saat Fars dili ve edebiyatı dersi okutulmaktadır. Bu derslerin adları Farsçanın ilk bilgileri, dikte, Farsça Dilbilgisi, İran Edebiyatı Tarihi, Farsça Konuşma, Farsçadan Türkçeye Çeviri, Türkçeden Farsçaya Çeviri, Klasik ve Tarihî Metinler, Modern Metinler, Mevlâna ve Mesnevisi, Sebk-i Şinasi.

İki yıl süren Yüksek Lisans programında birinci yıl ders, ikinci yıl tez aşamasıdır. Dersler haftada 12 saattir. Derslerin tamamından başarı olan öğrenciler ikinci yılda tez almaya hak kazanırlar.

Doktora öğrenimi de en az dört yıldır. Bunda da Yüksek Lisans programlarında olduğu gibi birinci yıl ders yılı, diğer yıllar tez hazırlama yıllarıdır.

Hâlihazırda lisans devresinde yaklaşık 50, Yüksek Lisansta 1 ve doktora döneminde 5 öğrenci bulunmaktadır. Fakültenin Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Felsefe gibi bölümlerinden Farsçayı seçmeli ders olarak alanların sayısıyla birlikte bu sayılar 200'e ulaşmaktadır.

Sonuç olarak söyleyebiliriz ki başlangıçtan günümüze kadar geçen 71 yılda eğitim-öğretim hayatını kesintisiz olarak sürdürmüş olan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Türk-İran kültürel ilişkilerinde her zaman köprü görevi görmüştür.

Konular