FERHAT İLE ŞİRİN·

-'lA....(ı..ı.'"r.... TuÜIL·rJlojkiLJ,yiIJatI./;A:ur.4aş~tlLlrUlmllLaJLlIaLlrı...lE:FERHAT İLE ŞİRİN·
Dr. Bilge SEVİDOGLU··
ÖZET
Ali Şir Nevai, 15. yüzyılda Türkistan'ın Horasan bölgesinde yaşamış
ve çağatay Türkçesi ile güçlü eserler vermişti. Türkiye'de ve İran'da çok
tanınan ve sevilen Ferhad u Şirin hikayesini mesnevi tarzında işlemiştir.
Hikaye iki bölümden meydana gelmiş gibidir. Birinci kısımda
Ferhad'ın seyahatIarı yer alır. Ferhad aşkı nasıl bulacağını öğrenir. İkinci
kısımda Şirin'e olan aşkı ve ona kavuşmak için verdiği mücadeleleri
görtlyoruz.
"rk Halk Hikayelerinin çeşitli kaynakları vardır. Bunlar arasında Hint-
'ran, Arap ve Orta Asya kaynakları en güçlü kaynaklardır. Ali Şir
Nevaı'nin mesnevi tarzında işlemiş olduğu Ferhat u Şirin hikayesi, Anadolu'da da
Hüsrev ü Şirin veya Ferhat ile Şirin adıyla işlenmiş olup çok tanınan ve sevilen bir
hikayedir. Bu hikaye Anadolu'nun hemen hemen her bölgesinde hem hikiiye olarak
anlatılır hem de efsaneleşmiş bir şekilde yaşamaya devam eder. Anadolu'da Şirin
tepelerine ve Ferhat mağaralarına rastlarız.
İran Edebiyatında ise bu hikayenin ayrı bir yeri vardır. İran'ın destan yazarı
Firdevsi, Fars kültür ve edebiyatının en büyük kaynağı olan "Şehname"de bu
hikayeye yer verir. On birinci yüzyıla ait olan bu eserden sonra diğer büyük İran
şairleri XI. y.y.da Seniii, XII. y.y.da Niziimi Hüsrev ıl Şirin ve Şirin ve HUsrev
adıyla mesnevi tarzında hikiiyeyi işlemişlerdir. Nevai de Nizaml'den etkilenmiş ve
aynı hikayeyi çağatay Türkçesi ile Ferhat u Şirin adı ile işlemiştir.
Bu hikaye iki bölümden meydana gelmiş gibidir: Ferhat'ın Şirin'le
karşılaşacağı zamana kadar geçen olaylar. Ferhat'ın Şirin'le karşılaştıktan sonra
başından geçenler.
Birinci bölümde Çin hakanının oğlu olarak gösterilen Ferhat yapı sanatının
sırlarını ve külünkle taş yontmayı öğrenir. Sonra babası ile birlikte bir seyahate
çıkarlar. Bu seyahatin sonunda Ferhat'ın elde etmeyi umduğu bir şey vardır. Aynı
Bu makale, Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat FakUltesi tarafından düzenlenen
"ÖlümJinün 500. Yılında Ali Şir Nevayi" (Erzurum, 25 Nisan 2001) adlı panelde bildiri
olarak sunulmuştur.
•• Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrt. Üyesi.
-134- B. Seyidoehı; Ferhat tle Sirin
motife Doğunun bu tarzda yazılmış başka eserlerinde de rastlarız. Camaspname'de,
İskendemame'de, Ferec ba'de'ş-şidde de olduğu gibi. Destanlarda da böyledir.
Kahramanlar uzun yolculukların ve maceraların sonunda maddi veya manevi bir
kazançla yurtlarına geri dönerler.
Ferhat da İskender'den kalmış olan sandıkta bulunan ve dünyayı gösteren
aynayı bulmak için yolculuğa çıkar. Bu ayna aynı zamanda ömrü boyunca başına
gelecekleri de ona gösterecektir. Destanlarda ve bu türden bir kahramanın başından
geçen olayları anlatan hikayelerde yolculukları sırasında kahraman garip
yaratıkların bulunduğu ülkelere gider, oralarda canavarlarla ve devlerle savaşır.
Onları yendikten sonra bazı sırları öğrenir, belli mertebelere ulaşır. Bu hikayede de
Ferhat Yunan ülkesine doğru yola çıkar, yolda büyük tehlikelerle karşılaşır.
Ehremen adlı bir yaratığı ve bir ejderhayı öldürdükten sonra iki bilge kişi ile
karşılaşır. Bunlardan biri zamanın Sokrat'ı sayılan Süheyıa'dır. Süheyla'nın yardımı
ile Hz. Süleyman'ın yüzüğüne kavuşur. Diğer bilge kişi ise Hızır'ın yardımı ile
yüksek bir tepede bulduğu ihtiyardır. Bu ihtiyar da ona uzun ömürlü olmayı ve genç
kalmayı sağlayacak olan cevherin sırrını açıklar. Ferhat bu yoıculuğun sonunda ele
geçirdiği ve maddi değeri yüksek olan hazinelerin hepsini Hakana bağışlar.
Kendisine kalan ise, yüksek tepede bulduğu bilge ihtiyarın söylediği sözlerdir:
"Senin aşkın mecazidir. Aşkının ateşi alemi aydınlatacak, cihanı dolduracak."
Eserin ikinci bölümü bu sözlerden sonra Ferhat'ın Çin'e dönüşü ile başlar.
Ferhat Çin'e dönünce mahzene iner ve İskender'den kalmış olan sandığın sırrını
öğrenmiş olduğundan açtım ve içindeki aynaya bakar. Kendisine benzeyen bir
delikanlı kalabalığın başında taş yontmaktadır. Aynaya ancak bir kere bakabileceği
için tekrar baktığı zaman aynanın yüzünün kararmış olduğunu görür.
Aynada geleceğini gördükten sonra Ferhat huzursuz olur. Yeniden yola
çıkar. Artık aynada gördüğü kaderinin peşinden gidecektir. Bir deniz kazasından
kurtulur ve Yemen yakınlarında çıktığı kıyıda, kurulmuş olan içki meclisinde aşık
olduğu kızın bulunduğu diyarın Ermen olduğunu öğrenir. Şapur adlı genç istediği
taktirde ona yol arkadaşlığı yapacaktır. Ermen diyarında aynada gördüğü çölü ve
dağda taş yontınakla meşgulolan kalabalığı görür. Ferhat onlara yardım eder ve
onların üç yıldan beri yapamadıklarını yapar, dağı deler ve çeşmeden su akıtır.
Mihin Banu ve Şirin bunu duyunca onu görmeye gelirler.
Ferhat daha Şirin'in yüzünü görmeden bir ah çeker, bu ahın rüzgarı Şirin'in
yüzünün örtüsünü açar. Ferhat Şirin'in yüzünü ancak o zamana görür ve aynada
gördügü yüzü tanır. Şirin'in yüzünü görmeden bayılıp kendinden geçmesi bu aşkın
manevi yönünün olduğunu gösterir.
Mihin Banu'nun düzenlediği mecliste Türk halk şiiri geleneğinde
rastladığımız şekilde Şirin Ferhat'ın Ferhat da Şirin'in aşkına bade içerler. Mihin
Banu Ferhat'ın hükümdar oğlu olduğunu anlayınca onu tahta geçirmek ister ama
Ferhat kabul etmez. çünkü onun kaderi ve yüTÜyeceği yol önceden belirlenmiştir.
Aşkı hükümdarlıktan daha üstündür. Bu aşk iilemi aydınlatacak, cihanı
-..aA.....JI.I."t ..... luU ... r.... kju:.yiLIatu:A:ur..... as;aıtu.lrww""al14aurı .... E .... o""sti .... ·tJliUs>.ııüuD .... e ..... rg .. i... sj..... S,.,au:.Y'wlı.z9_E..ıru;z.u,uruuww...... 20lLOuo2'--- ----:-135-
dolduracaktır. Bu aşkın uğruna artık her şeye katlanmaya hazırdır. Katlanacağı
şeylerin hepsi onun için bir imtihandır.
Ferhat güçlü kuvvetlidir. Elinde külüngO dağları yarıp saraya su ulaştırır.
Aynı zamanda sanatkardır. Sarayın etrafına kurduğu eyvanları resimlerle sOsler.
Aynı zamanda iyi bir savaşçıdır. Hüsrev Şah Şirin'in güzelliğini duyup onunla zorla
evlenmek isteyince Ferhat Hüsrev'in ordusunu taşa tutar. Ferhat'ın gücü kuvveti
karşısında Hüsrev'in elinden bir şey gelmeyince onu hile ile yakalar ve hapseder.
Htisrev Şirin'in Ferhat'a yazdığı mektuplardan onların aşklarının ne kadar
derin olduğunu anlar. Para ile bir kadın tutar. Kadın, Ferhat'ın yanına gider, Şirin'in
Hüsrev'le evlenmemek için canına kıydığını söyler. Şirin'in ölüm haberini alan
Ferhat'da başını kayalara vurarak kendisini öldürür.
Ferhat ortadan kalkınca Şah Hüsrev Şirin'le evlenmek için harekete geçer.
Bu arada Hüsrev'in oğlu Şiruye Şirin'i görür ve aşık olur. Şiruye de Şirin'le
evlenebilmek için babasını öldürür.
Şiruye'nin evlenme teklifini şartlı olarak kabul eden Şirin önce aşk
derdinden kurtulması gerektiğini söyleyerek Şiruye'den zaman İster. Ferhat'ın
cesedinin bulunduğu yere gider. Cesedi saraya getirir. Onun yanına uzanır ve ruhunu
teslim eder.
Firdevsi, Nizarni v.d. İranlı şairlerin mesnevi tarzında işlemiş oldukları bu
aşk hikayesi çağatay sahasının büyük şairi Ali Şir Neviiı tarafından bir kere de
Türkçe olarak ele alınmıştır. Bu hikiiye Ferhat'ın aynada gördüğü gibi sonsuza kadar
devam edecek güzel bir aşk hikayesidir. Kaynağı neresi olursa olsun birbirini sevip
de kavuşamayanları temsil eder. Hikayenin konusu dışında yer alan bazı motifler:
Sım içinde saklayan sandık, geleceği gösteren ayna, bade içerek aşık olma,
karşılıklı söyleşme ve kötü yürekli bir kadının yalan söyleyerek aşıkları ayırması
masal ve hikaye motifleridir. Türk halk hikayeleri ve masalları da bu motiflerle
örülüdür. Ali Şir Nevaı bu ölümsüz aşkı, geleneklerimizde bulunan motiflerle
süsleyerek ve Türkçe yazarak hikiiye geleneği içinde kendisine seçkin bir yer
edinmiştir.
ABSTRACT
Ali Şir Nev~i was a famous writer of l5 'h century in Horasan
Turkistan. Who wrotes his books in Caghatay Turkish. He wrote
the Mesnevi Ferhad and Şirin which was a popular and historical
story in İran and Turkey.
Story is composed of two parts. First part consist of the
joumeys of Ferhad where he learns how to find symbolic love.
Second part consist of his love for Şirin and his fights to reach her.

Konular