Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581)

Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran
Seyahatleri, 1562-1581)
The English Visitors of the Safavid Country (Persia Travels of Merchants of the
English, 1562-1581)
Özer KÜPELİ*
Özet
XVI. Yüzyılda İngiliz tacirleri denizaşırı ticarete katıldılar ve giderek bu ticaretteki paylarını artırdılar. Bu
artıştaki en büyük etken şüphesiz İngiltere Krallığı tarafından desteklenen anonim şirketlere aitti. Bu anonim
şirketlerden birisi de 1553'te Rusya'da kurulmuştu ve kısa sürede Rusya ticaretini denetimine almıştı. Bu esnada
1557'de Anthony Jenkinson Moskova Şirketinin başına getirildi ve ilk işi Hazar Denizi ve ötesine bir keşif seyahati
yapmak oldu. Bu seyahat esnasında İran'ın ticarî potansiyelini fark etti. Bunun üzerine Kraliçe I. Elizabeth'in
mektubunu iletmek üzere elçi olarak İran'a gitti. Amacı Şah Tahmasb'tan İngiliz tacirleri için bir takım ayrıcalıklar
elde etmekti. Fakat bu talebi Şah tarafından kabul edilmedi. Yine de, Moskova Şirketi İran seyahatlerini
sürdürmeye karar verdi ve 1581'e kadar beş seyahat daha düzenlendi. Bu seyahatler Safeviler ile İngiltere
arasındaki ilk diplomatik ve ticarî münasebetlerdi.
Anahtar Kelimeler: İngiliz tacirler, Moskova Şirketi, İran, Safevi-İngiltere İlişkileri
Abtract
English merchants participated in overseas trade in the 16th century and gradually increased their roles in
this trade. Joint-stock companies, which were sponsored by the Kingdom of England, were the greatest factor in
this increase. One of those joint-stock companies was founded in Russia in 1553 and took control of the Russian
trade in a short time. Meantime Anthony Jenkinson was appointed as captain-general of the Muscovy Company in
1557. His initial step was to make an expedition of discovery to Caspian Sea and beyond. He noticed commercial
potential of Persia during his expedition. Thereupon, he went to Persia as an envoy to convey a letter from Queen
Elizabeth I. His aim was to obtain some privileges for the English merchants from Shah Tahmasb. But his demand
was rejected by the Shah. However, Muscovy Company decided to maintain the journeys to Persia. So, it organized
five more journeys until 1581. Those journeys were the first diplomatic and commercial relations between the
Safavids and the England.
Keywords: English merchants, Muscovy Company, Persia, Safavid-England relations

* Dr., Ege Üniversitesi, Bornova – İzmir.
Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581) 374
History Studies
Volume 4/1 2012
Giriş
İngiltere, XV. Yüzyıl sonlarına gelinceye kadar dâhilî mücadeleler dolayısıyla ada
dışındaki gelişmelerle pek fazla alakadar değildi. Ancak Çifte Gül Savaşları (1455-1485)
sonunda Tudor Hanedanı (1485-1603) üyeleri tahta sahip olunca İngiltere'nin de kaderi değişti.
Bu dönemde güçlü ve merkezî bir krallığın temelleri atılırken, İngiliz halkı siyasal, sosyal ve
ekonomik olarak ciddi atılımlarda bulundu.1
XV. Yüzyıl sonuna gelinceye kadar İngiliz ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve
hayvancılığa dayanmaktaydı. Adadaki koyunlardan elde edilen ham yünler Kuzey İtalya ile
diğer dokuma sanayiinin bulunduğu şehirlerde oldukça talep görüyordu. Venedik ve
Cenevizliler bu ticarette aracılık yapıyor, ham yün, kalay ve kurşun karşılığında şarap ve
kuşüzümü gibi doğu mallarını İngiltere'ye getiriyorlardı.2 Lakin bu ticaret zamanla çöktü ve
İtalyanların Britanya Adası ile Akdeniz limanları arasındaki aracılık rolü azaldı. Bu durum
büyük ölçüde VII. Henry (1485-1509) döneminde meydana getirilen güçlü askerî ve ticarî
donanmanın eseriydi ki, bu deniz gücü sayesinde İngilizler XVI. Yüzyılla birlikte ada dışına
açılmaya ve denizaşırı ticarete bizzat katılmaya başladılar.3 Nitekim tarihî kayıtlar İngilizlerin
ilk kez 1511'de Akdeniz'e geldiklerini ve bu ziyaretlerin giderek sıklaştığını yazmaktadır.4
Bununla birlikte İngiltere'nin doğu-batı ticaretine aktif bir şekilde katılması ve bu ticaretin
nimetlerinden faydalanması XVI. Yüzyıl ortalarından itibaren mümkün olacaktır.
İngilizlerin denizaşırı ticarete aktif olarak katılmalarında deniz gücü kadar etkili olan
diğer bir unsur da, İngiliz ticaret gemilerini ülkenin ticarî çıkarları doğrultusunda organize
eden anonim şirketlerin varlığı olmuştur. Kraliyetin verdiği yetkilerle İngiliz hükümetinin
denetiminde hareket eden bu şirketler büyük ama riskli ve kâr potansiyeli yüksek yatırımlar
peşinde koşan maceraperest ruhlu çok sayıda yatırımcıdan oluşuyordu. Şirketlerin sermayesini
de bu yatırımcılar karşılıyordu. Bu şirketler faaliyet bölgelerinde bulunan hükümdar veya
hükümetlerden kendilerine bölgesel tekel hakları temin ediyor, hatta kimi zaman İngiliz
hükümetinin emirlerine verdiği donanma ile benzeri olmayan ticarî ve siyasî ağlar
oluşturabiliyorlardı.5 Avrupa'dan, Uzakdoğu'ya ve Amerika'ya kadar yayılmış İngiliz
şirketlerinin en erken tarihlilerinden birisi Rusya topraklarındaki ticarî faaliyetleri yürüten
Moskova Şirketi'dir.
Temelleri birkaç yıl öncesinde atılmakla birlikte Rus makamlarından ilk imtiyazını
1555'te elde eden6 Moskova Şirketi esas olarak Rusya topraklarında ticarî faaliyetler
yürütüyordu. Ancak şirketin üyelerine bu yeterli gelmediğinden yeni kazanç kapıları bulmak

1 Tudor hanedanı döneminde İngiltere'yi ve yaşanan değişimi ele alan bir çalışma için bkz. A Companion to Tudor
Britain, edt. Robert Tittler and Norman Jones, Oxford 2004.
2 C.G.A. Clay, Economic Expansion and Social Change: England 1500-1700, II, Industry, trade and government,
Cambridge 2005, s. 103-108; Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt I: 1300-
1600, (çev. Halil Berktay), İstanbul 2000, s. 425.
3 M. Epstein, The Early History of the Levant Company, London 1908, s. 3.
4
Fernard Braudel, II. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası, I, (çev. Mehmet Ali Kılıçbay), Ankara 1993,
s. 719.
5 Daniel Goffman, Osmanlı İmparatorluğu'nda İngilizler, 1642-1660, (çev. Ayşe Başçı-Sander), İstanbul 2001, s.
12-13.
6 Moskova Şirketi, bir grup tacirin 1553'te İspanyol ve Portekizlilerin kontrolündeki denizyolu yerine karadan
Rusya toprakları üzerinden Çin ve Uzakdoğu'ya alternatif bir yol bulma çabalarının sonucu olarak ortaya
çıkmıştır. Bu süreç hakkında bkz. Armand J. Gerson, “The Organization and Early History of the Muscovy
Company”, Studies in the History of English Commerce in the Tudor Period, New York 1912, s. 1-16.
375 Özer KÜPELİ
History Studies
Volume 4/1 2012
amacıyla doğunun farklı coğrafyalarına yönelik pazar arayışları sürüyordu. Aşağıda da
bahsedileceği üzere bu arayışların sonucunda İngilizler İran pazarını keşfettiler.7
İngilizlerle karşılaşıncaya değin Safevilerin Avrupalılarla diplomatik temasları oldukça
sınırlı ve genellikle de Osmanlılara karşı ittifak arayışı şeklinde cereyan etmişti.8 Buna
mukabil Safevi öncesi döneme ait birkaç teşebbüs dışında İngilizlerin bu coğrafya ile hiç
alakaları olmamıştı.9
1) Anthony Jenkinson'un İran Seyahati (1562-63) ve İngilizlerin Safevilerle İlk
Diplomatik Teması
1546-1556 yılları arasında ticaret ve seyahat maksadıyla Doğu Akdeniz'de bulunmuş
olan Anthony Jenkinson, 12 Mayıs 1557'de Moskova Şirketi'nin başına genel direktör olarak
atandı. Yeni görevine başladıktan sonra hemen Rus Çarı IV. İvan (1533-1584) ile görüşüp
Hazar Denizi ve öte yakasına giderek şirketi adına o bölgelerde ticaret imkânlarını araştırmak
için seyahat ruhsatı aldı. Nehir yoluyla Astarhan'a inip oradan da karşıya geçmek suretiyle
Ürgenç, Buhara ve Semerkant taraflarına kadar dolaştığı bu seyahat esnasında karşılaştığı
İranlı tacirler ve yanlarında getirdikleri ham ipek dikkatini çekti. Onlardan edindiği bilgilerle
İran pazarının İngilizlere oldukça kârlı fırsatlar sunabileceğini anladı. Moskova'ya döner
dönmez İran ile ticarete başlama fikrini çevresiyle paylaştı ve ardından da bunun için gerekli
onayları almak üzere İngiltere'ye gitti (1560).
10
İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth (1558-1603) tarafından Safevi Şahı Tahmasb'a (1524-
1576) hitaben yazılmış bir mektupla Moskova'ya dönen Jenkinson, Moskova Şirketi adına
Safevi Şahı'ndan İran topraklarında İngilizlere ticaret yapabilme serbestisi elde etmekle

7 Aslında Hazar Denizi kıyılarında XIII. Yüzyıldan beri canlı bir ticaret vardı ve tacirler İran ile Rusya arasında
karşılıklı gidip geliyordu. Bu ticarî ilişkilerin Safevi döneminde de sürdüğü bilinmektedir. Bkz. Rudi Matthee,
“Anti-Ottoman politics and transit rights: The seventeenth-century trade in silk between Safavid Iran and
Muscovy”, Cahiers du monde russe: Russie, Empire russe, Union soviétique, États indépendants, Volume 35,
(Année 1994), s. 740-742.
8
Safevilerin Avrupalılarla ilk siyasî temasları Şah İsmail (1501-1524) dönemindeydi ve o, Osmanlılara karşı bir
ittifakı hayata geçirmek için Venedikle irtibat kurmuş, onlardan ordusuna ateşli silahlar istemişti. Bkz. Giorgio
Rota, “Safevî İranı ile Venedik Cumhuriyeti Arasındaki Diplomatik İlişkilere Genel Bir Bakış”, Türkler, VI,
Ankara 2002, s. 899-900. Öte yandan Safevilerin Portekizlilerle de 1510'lardan itibaren güneyde Hürmüz
üzerinden kurdukları bir takım siyasî temaslar da mevcuttu. Bkz. Laurance Lockhart, “European Contacts with
Persia, 1350-1736”, The Cambridge History of Iran, Volume 6, The Timurid and Safavid Periods, edt. Peter
Jackson and Laurance Lockhart, Cambridge 1986, s. 379-382; Safevi-Portekiz ilişkilerini değişik yönleriyle
başlangıcından itibaren ele alan bir çalıştayda sunulmuş tebliğlerin yakın zamanlarda yayınlanmış hali için bkz.
Portugal, The Persian Gulf and Safavid Persia, edt. Rudi Matthee-Jorge Flores, Peeters 2011.
9
İngilizlerin Safevi öncesi dönemde İran ile münasebetleri oldukça sınırlı ve kısa süreliydi. Nitekim İlhanlılar
zamanında Argun Şah'ın (1284-1291) Kral I. Edward'a (1272-1307), kralın da 1290'lara doğru Geoffrey de
Langley adlı bir şövalyeyi Argun Şah'a elçi olarak gönderdiği bilinmektedir. Bkz. Michael Prestwich, Edward I,
Berkeley&Los Angeles 1988, s. 330-331. Yine Timur'un (1370-1405) Ankara Savaşı'ndan sonra bazı Avrupa
kralları ile birlikte IV. Henry (1399-1413) ile de mektuplaştığı, hatta Henry'nin Timur'a atfen “dostum” diye hitap
ettiği kaynaklarda belirtilmektedir. Bkz. Adam Knobler, “Timur'un Yükselişi ve Batı'nın Diplomatik Cevabı,
1390-1405”, (çev. Musa Şamil Yüksel), Türkiyat Araştırmaları Dergisi, XVIII, (Güz 2005), s. 235, 239.
10 Stephan Schmuck, “Jenkinson, Anthony”, Encyclopaedia Iranica, http://www.iranicaonline.org
/articles/jenkinson-anthony (erişim: 14.02.2012). Jenkinson'un İran ile ticarete başlanılması şeklindeki teklifleri
karşısında Moskova Şirketi yöneticilerinin görüşleri hakkında bkz. Early Voyages and Travels to Russia and
Persia by Anthony Jenkinson and other Englishmen: with Some Account of the First Intercourse of the English
with Russia and Central Asia by Way of the Caspian Sea, I, edt. E. D. Morgan-C. H. Coote, London 1886, s. 114-
120.
Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581) 376
History Studies
Volume 4/1 2012
görevlendirildi (1561).
11 Çar IV. İvan'ın seyahat için hemen izin vermemesi nedeniyle 1562
baharına kadar beklemek zorunda kalan Jenkinson, nihayet yola çıkış izni verildiğinde
ambarlarında İran'da satılmak üzere 400 parça karziya yüklü iki gemiyle Astarhan'a hareket
etti. Oradan denizyoluyla Derbent'e geçen Jenkinson Şamahı'da Şirvan Hanı Abdullah
tarafından ağırlandı. O, Han'ın duvarları ipekle ve altınla süslenmiş, zenginliğini ve ince
zevkini gösteren sarayı ile kendisine ikram edilen çeşit çeşit yiyeceklere oldukça şaşırtmış
olmalı ki, daha sonra yazdığı raporda hem sarayı etraflıca tarif etmiş, hem de sofraya kaç çeşit
yemek geldiğini bile belirtmiştir.
12 Jenkinson ve kafilesi daha sonra Şamahı'dan ayrılıp otuz
günlük bir yolculuk neticesinde 2 Kasım 1562'de Kazvin'e ulaştı. Osmanlı elçisinin de
kendisinden birkaç gün önce buraya gelmesi dolayısıyla Şah ile görüşmek için bir süre bekledi.
20 Kasımda yanında sadece tercümanı olduğu halde Şah Tahmasb tarafından huzura kabul
edilen İngiliz elçisi önce kraliçenin dostluk mesajını iletti. Sonra Şah'tan Safevi ülkesi
dâhilinde İngiliz vatandaşları için serbest seyahat ve ticaret hakkı gibi bir takım ayrıcalıklar
talebinde bulunduysa da, istekleri Şah Tahmasb tarafından reddedildi. Jenkinson'a göre; Şah'ın
kendisini geri çevirmesinin en önemli sebebi İngilizlerle ticarî rekabetin kendileri için
doğuracağı olumsuz şartlardan çekinen Osmanlılarla Venediklilerin ve ipek ticaretini ellerinde
tutan Şah'ın tebaası Ermenilerin itirazlarıydı.
13
İstediğini elde edemeyen Jenkinson kışı İran'da geçirmeyi tercih etti. Bu süre zarfında
Moskova Şirketi'nin dikkatini buraya daha fazla çekecek bir takım pazar araştırmaları yaptı.
14
20 Mart 1563'te Moskova'ya dönmek üzere Kazvin'den ayrıldı. Şamahı'da Şirvan Hâkimi
Abdullah Han ile bir kez daha görüşerek ondan Şirvan dâhilinde geçerli bir takım ticarî
imtiyazlar sağladı. Moskova'ya ulaştığında tarihler 20 Ağustos 1563'ü gösteriyordu.
15
Anthony Jenkinson, 1566 ve 1571'de iki kez daha Rusya'ya gelmesine rağmen İran'a bir
daha ayak basmadı. Moskova Şirketi için yaptığı hizmetler nedeniyle kraliyet hanedan
armasıyla ödüllendirildi. Bu sayede siyaset ve ekonomi çevrelerinde oldukça itibar kazandı.
Aktif ticarî hayatını sürdürerek 1577'de İspanya Şirketi'ne katıldı.16 Hırslı, girişken ve gözüpek
bir karaktere sahip olduğu anlaşılan Anthony Jenkinson, her ne kadar Şah Tahmasb'tan ticarî
imtiyazlar sağlamakta başarısız olmuşsa da, İran'ın ticarî potansiyelini ortaya koyup şirket
tacirlerinin dikkatini buraya çekmeyi başarmıştı. Üstelik kendi çabasıyla gerekli izinleri alıp
İran'a giderek Safevi Şahı ile görüşen ilk İngiliz olması, onun tarihe İngiliz-Safevi ilişkilerinin
temellerini atan kişi olarak geçmesine yol açmıştır.

11 Kraliçenin mektubu ve Anthony Jenkinson'un görevine dair bkz. The Principal Navigations Voyages
Trafficues&Discoveries of the English Nation, III, (edt. Richart Hakluyt), Glasgow 1903, s. 3-18.
12 Early Voyages and Travels to Russia and Persia, I, s. 125-133.
13 Early Voyages and Travels to Russia and Persia, I, s. 133-135. Şah Tahmasb, babasının gazabından kaçarak
kendisine sığınmış bulunan Şehzade Bayezid nedeniyle bir süredir Osmanlılar tarafından sıkıştırılıyordu. Bu
mesele, Jenkinson'un gelişinden az önce Bayezid'in Sultan Süleyman'ın elçisi ile Şehzade Selim'in adamlarına
teslimi ve müteakiben katledilmesiyle (23 Temmuz 1562) Osmanlılar açısından çözüme kavuşmuştu, bkz.
Şerafettin Turan, Kanuni Süleyman Dönemi Taht Kavgaları, Ankara 1997, s. 134-135. 1555'teki barışa herhangi
bir zarar gelmemesi için çaba harcayan Şah Tahmasb'ın, Osmanlıların tepki gösterebileceğini düşünerek
Kraliçenin elçisine soğuk ve ilgisiz davrandığı düşünülebilir. Kaldı ki, Jenkinson Osmanlı elçisinin kendisine hiç
hoşnut davranmadığını ve karşılaştığı Türk tacirlerin de aşağılayıcı bir şekilde “Frank” (herhalde Frenk) diye
seslendiğini belirtmektedir, bkz. Early Voyages and Travels to Russia and Persia, I, s. 144.
14 R.W. Ferrier, “The Terms and Conditions under which English Trade Was Transcated with Safavid Persia”,
Bulletin of the School of Oriental and African Studies, University of London, Vol. 49, No. 1, in Honour of Ann
K.S. Lambton, (1986), s. 50.
15 The Principal Navigations Voyages, III, s. 36; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, I, s. 149-156.
Abdullah Han'ın İngilizlere verdiği imtiyazlar hakkında bkz. s. 157-158.
16 Schmuck, aynı yer.
377 Özer KÜPELİ
History Studies
Volume 4/1 2012
Anthony Jenkinson'un İran'a ilgisi Moskova'ya döndükten sonra da kesilmedi. Nitekim
şirket temsilcilerini İran'a yeni bir seyahat düzenlenmesine ikna etti ve kış boyunca Safevi
ülkesine baharda ikinci bir ticaret kafilesinin gönderilmesi için hazırlıklar yaptı. Bu kafilenin
yola çıkmasını müteakiben Londra'ya gitmek üzere Moskova'dan ayrıldı (20 Haziran 1564).
17
2) Thomas Alcook, Robert Cheine ve George Wren'in Seyahati (1564)
İran'a gönderilecek ikinci kafilenin başında Thomas Alcook, Robert Cheine ve George
Wren bulunuyordu. Bu kişiler Moskova Şirketi'nin üyeleri arasından bizzat şirketin başındaki
isimler olan Anthony Jenkinson ve Thomas Glover tarafından seçilmişlerdi. Amaçları Safevi
makamlarıyla diplomatik temas kurmaktan ziyade ticaret yapmaktı. 10 Mayıs 1564'te
Yaroslav'dan*
hareket eden heyet nehir yoluyla 24 Temmuzda Astarhan'a, 21 Ağustosta da
Şamahı'ya ulaştı. Burada Abdullah Han tarafından oldukça iyi karşılanan İngilizler bir takım
ticarî faaliyetlerde bulundular. Aralarından Robert Cheine sattığı mallara karşılık alacaklarının
önemli bir kısmını tahsil edemedi. Üstüne bir Rus'un bir Müslümanı öldürülmesiyle heyetin
üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Abdullah Han'dan yardım istemelerine rağmen söz
konusu olay nedeniyle Hıristiyanlara olan kırgınlığından ötürü bekledikleri ilgiyi göremediler.
Bunun üzerine Robert Cheine alacaklarını kurtarmak gayesiyle Şamahı'da kalırken, Thomas
Alcook Kazvin'e gitmek üzere şehirden ayrıldı (20 Ekim 1564). Henüz birkaç gün geçmişti ki,
kendisinin yolda soyulduğu ve öldürüldüğü haberi geldi. Moralleri bozulan İngilizler İran
içlerine gitmekten vazgeçip geri dönmeye karar verdiler.18 Böylece Jenkinson olmadan, onun
tavsiyeleriyle ve seçtiği kişilerce gerçekleştirilen bu ikinci İran seyahati istenilen amaca
ulaşamadı.
3) Richard Johnson, Arthur Edwards ve Alexander Kitchin'in Seyahati (1565)
İlk iki seyahatte arzu edilen sonuç alınamasa da, Moskova Şirketi Safevi ülkesiyle
ticaret yapma isteğinden vazgeçmemişti. Bu nedenle yeni bir kafilenin İran'a gönderilmesi
hazırlıklarıyla başkan Thomas Glover bizzat ilgilendi. Oluşturulan kafilenin başına Edward
Clark'ın getirilmesi düşünüldüyse de, onun ölümüyle yerine Richard Johnson seçildi.
Alexander Kitchin ve Arthur Edwards ise kafilenin diğer üyeleriydi.
19
Yolculuk için normal ticaret gemilerine oranla daha küçük ama otuz ton yük alabilen
İngiliz tarzı bir gemi inşa edildi. Bu sırada Vologda'dan** ve Moskova taraflarından temin
edilen ticarî emtialar Yaroslav'da toplandı. Tüm hazırlıklar tamamlanınca kafile 1565 yılının
15 Mayısında Yaroslav'dan hareket edip 30 Temmuzda Astarhan'a, 23 Ağustosta Şirvan
sahillerindeki Nizabad'a ve 11 Eylülde de Şamahı'ya ulaştı. Mallarını boşaltan İngiliz tacirler
17 Eylülde Şirvan Hanı Abdullah tarafından kabul edildiler ve kendisine bir takım hediyeler
sundular. Fakat kısa süre sonra 2 Ekimde Abdullah Han ölünce İngilizler geçen sefer olduğu
gibi sorunlar yaşamaya başladılar. Zira Han'ın ölümünü takiben Şirvan'da taht mücadeleleri
başlamıştı ve bu kargaşada İngilizler alacaklarını tahsilde zorluklarla karşılaşıyorlardı. Bunun

17 Earnest V. Vaughn, “English Trading Expeditions into Asia under the Authority of the Muscovy Company (1557-
1581)”, Studies in the History of English Commerce in the Tudor Pediod, New York 1912, s. 152.
* Yaroslav, Moskova'nın 250 km kuzeydoğusunda Volga ile Kotorosl nehirlerinin kesiştiği noktada bulunan bir
şehirdir. Burası Moskova ve dolaylarından nehir yoluyla Astarhan'a gidilmek istendiğinde yolculuğun başlangıç
noktasıydı. Şehir hakkında bilgi için bkz. http://en.wikipedia.org /wiki/Yaroslavl (erişim: 21.02.2012).
18 The Principal Navigations Voyages, III, s. 37-42, 49; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, I, s. 150.
19 The Principal Navigations Voyages, III, s. 44; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 382.
** Vologda, Yaroslav'ın 200, Moskova'nın ise yaklaşık 500 km kuzeyinde bir şehirdir. Burası Moskova Şirketi'nin
kullandığı önemli bir liman olan Beyaz Deniz'deki Arhangelks yolu üzerinde bulunuyordu. Bkz.
http://en.wikipedia.org/wiki/Vologda (erişim: 21.02.2012).
Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581) 378
History Studies
Volume 4/1 2012
üzerine kafileden Alexander Kitchin, Kazvin'e gitmeye ve Şah Tahmasb ile görüşmeye
niyetlendiyse de, henüz yola çıkamadan geçirdiği bir kaza sonucu 23 Ekimde öldü. Buna
rağmen diğerleri Kazvin'e gitmekte ve Safevi Şahı'ndan İran'da ticaret için izin almakta
ısrarlıydılar. Sonuçta Richard Johnson alacakları tahsil için Şamahı'da kalırken, Kazvin'e
giderek Şah ile görüşme görevi Arthur Edwards'a verildi. Yalnız Edwards kışın gelmesi ve
karayolunun da pek güvenli olmaması nedeniyle seyahati bahara erteleyip kışı geçirmek üzere
Astarhan'a döndü.20
Kış boyunca Astarhan'da kalan Edwards 26 Nisan 1566'da buradan hareket edip
denizyoluyla önce Gilan'a, oradan da karayoluyla Kazvin'e ulaştı (25 Mayıs 1566). İngiliz tacir
birkaç gün içinde Şah Tahmasb tarafından huzura kabul edildi (29 Mayıs). Getirdiği hediyeleri
huzurda takdim eden Edwards, kendisinden oldukça yakın ilgi gördü.
21 Bu ilginin nedeni
Safevi Şahı'nın İngilizlere duyduğu yakınlık değil, bir yıl kadar önce Kazvin'e gelen Osmanlı
elçisinin savurduğu tehditlerdi. Zira Osmanlı elçisi, iki devlet arasındaki barışı bozduğu
takdirde Osmanlı limanlarından İran'a hiçbir surette kumaş gelmeyeceği konusunda Şah'a
gözdağı vermişti.
22 Haliyle kaygılanan Şah Tahmasb böylesi bir ihtimale karşı Avrupa
mallarını nasıl temin edebileceğinin derdine düşmüştü ve şimdi İngilizler bunun için bir
alternatif olabilirdi. Moskova Şirketi'nin temsilcisi Edwards bir ay sonra 29 Haziranda bir kez
daha Tahmasb'ın huzuruna çıktı ve nihayet arzu edilen imtiyazları almayı başardı. Şah'ın
verdiği imtiyazlar sayesinde İngilizler Safevi ülkesinde serbestçe seyahat ve yerli-yabancı
tacirlerle ticaret yapabilme hakkı elde ettikleri gibi giriş çıkışlarda herhangi bir geçiş ücreti ya
da gümrük vergisi ödemekten de muaf tutulmuşlardı.
23
Safevi Şahı'nın İngiliz tacirler için verdiği imtiyazlar Moskova Şirketi'ni İran ile bir an
önce ticarete başlamak için iştahlandırdıysa da, bunun mevcut imkânlarla düzenli ve kârlı bir
şekilde yürütülmesi pek de mümkün görünmüyordu. Zira şirketin önünde halledilmesi gereken
bir takım sorunlar mevcuttu. Öncelikle esas faaliyet alanı Rusya olan şirketin İngiliz-Rus
ilişkilerinin ve Rusya dâhilindeki ticaretin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için yüklendiği bir
takım sorumlulukları aksatmaması gerekiyordu. Ayrıca şirketin tüccar kadrosu Rusya ve İran
ticaretini birlikte yürütmek için yetersizdi ve yeni üyelere ihtiyaç vardı. Yine İran emtiası nehir
ve deniz yoluyla Astarhan üzerinden taşınacağı için yeni gemiler lazımdı. Kaldı ki, stoklar da
yetersizdi ve şirketin Rusya'daki tedarikçileri ellerindeki bütün malı Moskova Şirketi'ne
vermeye yanaşmıyorlardı.
24
Şirketin bir çıkış yolu aradığı bu ortamda Anthony Jenkinson 1566'da Rusya'ya tekrar
geldi. Hemen çarlık nezdinde bir takım teşebbüslerde bulunup Beyaz Deniz'in Moskova
Şirketi'ne üye İngilizler dışında bütün yabancı tacirlere kapatılmasının da dâhil olduğu yeni
bazı ayrıcalıklar talep etti ve istediklerini almakta başarılı da oldu. Rus Çarı'nın 22 Eylül
1567'de onay verdiği imtiyazlar arasında İran ve Hazar ötesine açılmayı düşünen Moskova
Şirketi'ne mensup İngiliz tacirlerin Rus resmî makamlarından izin almadan, malları kontrol
edilmeden ve gümrüksüz bir şekilde gidip gelmesi de bulunuyordu ki, bu ayrıcalıklara Rus
tacirler bile sahip değillerdi.25 Böylece Rusya'da ticarî tekel kuran Moskova Şirketi'nin İran ile

20 The Principal Navigations Voyages, III, s. 46-49; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 384-385.
21 The Principal Navigations Voyages, III, s. 54; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 393-394.
22 The Principal Navigations Voyages, III, s. 56-57.
23 The Principal Navigations Voyages, III, s. 56, 59; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 395,
398. Şah'ın İngilizlere tanıdığı imtiyazlar hakkında bkz. s. 403-404.
24 Vaughn, a.g.m., s. 162-163.
25 Aynı makale, s. 164-166.
379 Özer KÜPELİ
History Studies
Volume 4/1 2012
ticareti geliştirmek ve Hindistan yoluna açılmak için önünde herhangi bir engel kalmamıştı.
İşte bu şartlarda İran'a yeni bir ticarî seyahat daha gündeme geldi.
4) Arthur Edwards, John Sparke, Laurance Chapman, Christopher Faucet ve
Richard Pingle'in Seyahati (1568)
Moskova Şirketi, Rusya'daki durumunu sağlamlaştırınca İran'a gidecek yeni bir ticaret
kafilesinin hazırlıkları başladı ve ilk iş kafilenin başına Arthur Edwards getirildi. Zira
Edwards; hem İran'a seyahat konusunda deneyimliydi, hem de İngilizlere verilen imtiyazlar
onun çabalarıyla elde edilmişti. Bu nedenle Safevi Sarayı nezdinde belli bir itibara sahipti.
Ayrıca çeşitli yollarla İran ticaretine yönelik düşüncelerini ve tavsiyelerini şirket yöneticilerine
defaten iletmişti. Mesela; ona göre, İran'da İngiliz tacirlerin üslenmesi için Gilan, Şirvan'dan
daha uygundu. Çünkü daha önceki tecrübeler İngilizlerin Şirvan'da sık sık sorun yaşadıklarını,
alacaklarını tahsil edemediklerini ve muhatap bulamadıklarını gösteriyordu. Keza hırsızlar
tarafından soyulmaları ve canlarına kastedilmesi de olağan bir durumdu. Buna mukabil Gilan;
hem Safevi başkentine yakındı, hem de Hürmüz'e açılmak için uygun bir konuma sahipti.
Bundan dolayı Hürmüz taraflarındaki ticaret imkânlarının araştırılması ve o bölge ile de ilişki
kurulması için bir keşif seferi düzenlenmesini önermişti.26
Arthur Edwards'ın idaresi altındaki dördüncü İran seyahatinde kafilede daha öncekiler
gibi üç değil, beş tacir bulunuyordu. Edwards dışındaki diğer üyeler John Sparke, Laurance
Chapman, Christopher Faucet ve Richard Pingle idi. Bunlar arasında John Sparke Portekizce
bildiği için kafileye dâhil edilmişti ve İran'ın güneydoğusuna Hürmüz taraflarına gönderilmesi
planlanıyordu. Tacirler yol hazırlıklarını tamamladıktan sonra Temmuz 1568'de Yaroslav'dan
Astarhan'a hareket ettiler. Astarhan'da geçirilen kısa sürenin ardından kafile 14 Ağustosta
Şirvan dâhilindeki Şabran şehrine yakın bir liman olan Bilbil'e ulaştı. Burada hiç hoş
karşılanmadıkları gibi mallarını indirecek adam bulmakta bile zorlandılar. Üstelik geciktikleri
için normal ticaret sezonunu kaçırmış ve herhangi bir ticarî faaliyette bulunamamışlardı.
Bunun üzerine birbirlerinden ayrılıp İran'ın değişik bölgelerine gitmeye karar verdiler.
Edwards, Sparke ve Chapman getirdikleri emtianın büyük bir kısmını alarak Kazvin'e doğru
yola çıktılar. Faucet ile Pingle ise kalan emtiayı aralarında paylaşıp Şamahı ve Aras taraflarına
yöneldiler.
27
Edwards, Kazvin yolunda Erdebil'de bir süre durup bazı ticarî faaliyetlerde bulunurken,
Chapman da Tebriz'e giderek şansını orada denedi. Tebriz'deyken Gürcü prenslerinden birini
temsilen gelen bir tacire yüz parçalık kumaş satışı gerçekleştirdi. Bu kişi ona aldıklarına
karşılık para veya ipek teklif etmekle kalmayıp aynı zamanda ülkesine gelecek İngiliz tacirlere
prensinden çeşitli ayrıcalıklar sağlamayı vadetti. Bu teklif üzerine Chapman tercümanını
Gürcülerle anlaşma yapmak üzere Şamahı'ya gönderdiyse de, ilerleyen zamanda bu vaadin
laftan ibaret olduğu anlaşıldı.
28
Chapman, Tebriz'den Kazvin'e geçip Edwards ile buluştu ve onun tarafından bu sefer
Gilan'a gönderildi. Görevi Gilan'da iyi bir liman bulmak ve ticaret imkânlarını araştırmaktı.
Seyahati boyunca Lahican ve Rudisar gibi yerlere uğrayan Chapman raporunda eyaletin yakın

26 The Principal Navigations Voyages, III, s. 51-52; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 400-401.
27 The Principal Navigations Voyages, III, s. 136-137; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 407-
408.
28 The Principal Navigations Voyages, III, s. 138-139; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 409-
410.
Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581) 380
History Studies
Volume 4/1 2012
zamanda Şah ordularınca istila edilip yağmalanmış olduğunu29 ve bundan dolayı şu anda
ticaret yapma olanağı bulunmadığını ifade etti. Öte yandan bölgenin şap ve ham ipek
bakımından zengin bir bölge olduğu şeklindeki haberleri doğruladı.30
Chapman'ı Gilan'a gönderen Edwards ise, Kazvin'de Şah Tahmasb ile görüşmek için
uğraşıyordu. Nihayet saraya kabul edildiğinde Şah'a İngiliz tacirlerin yeni bir takım
ayrıcalıklara ihtiyaç duyduklarını bildirdi. Ayrıca şimdiye dek Doğu Akdeniz pazarlarından
dolaylı bir şekilde temin edilen Avrupa menşeili yünlü ve pamuklu dokumalarla diğer bazı
ticarî emtiayı doğrudan ve daha ucuza sağlamayı önerdi. Safevi Şahı bu teklife oldukça
memnun olup kısa süre sonra İngilizler için yeni bir takım ticarî ayrıcalıklar vermekten
çekinmedi. Yeni alınan imtiyazlar öncekine göre daha detaylıydı ve üstelik Gilan'a yönelik
İngiliz planlarını uygulamayı kolaylaştıracak bir takım hükümler içeriyordu.31
Seyahatin sonunda geri dönen İngiliz tacirler başta Arthur Edwards olmak üzere
yaptıkları değerlendirmelerde bir takım olumsuzluklara dikkat çekmişlerdi. Buna göre Şamahı
ve Tebriz pazarlarında İngiliz mallarına ilgi beklenenden azdı. Yine İran'a başta Halep olmak
üzere Doğu Akdeniz pazarlarından mal getiren tacirlerin takındığı düşmanca tavır ve saray
nezdindeki teşebbüsleri, Osmanlıların muhalefetleri, yerel idarecilerin çıkardıkları engeller
İngilizlerin ticaretini zorlaştırıyordu. Ayrıca İran'da yolculuk imkânları da oldukça güçtü. Buna
rağmen Edwards; İngilizlerin İran ile yapacakları ticaretin, Portekizlilerin Hindistan ticaretine
nispetle daha kârlı olabileceğini düşünüyordu. Ona göre İngilizler her yıl İran'a gidip
gelebilirlerdi ama Portekizlilerin bir Hindistan seyahati en az iki yıl sürüyordu. Bu nedenle
Ümit Burnu yoluna göre İran ve Rusya yolu daha avantajlıydı. Sonuç olarak Edwards, İran ile
ticaretin sürdürülmesi ve ticarî seyahatlerin sıklaştırılmasını öneriyordu.
32
5) Thomas Bannister ve Jeffrey Duckett'in Seyahati (1569-1573)
Moskova Şirketi'nin Arthur Edwards başkanlığındaki kafileyi İran'a göndermeye
hazırlandığı sıralarda İngiltere'den de Thomas Bannister ve Jeffrey Duckett adlı iki tacir bu
kafileye katılmak üzere Rusya'ya hareket etmişlerdi. Fakat Moskova'ya vardıklarında diğerleri
çoktan yola çıkmışlardı ve bu sebeple gelecek seneki seferi beklemek zorunda kaldılar. Ertesi
yıl iki tacir yanlarında on üçü İngiliz, kırkı Rus toplam elli üç kişiyle ve yetmiş ton yükle
Yaroslav'dan ayrıldı (23 Temmuz 1569). Kafile yolda Astarhan'a kırk mil kala Nogayların
saldırısına uğradı. İki saatlik bir müsademe neticesinde Nogaylardan kurtularak büyük
güçlüklerle 20 Ağustosta ancak şehre varabildiler. Birkaç hafta sonra şehir yetmiş bin Osmanlı
ve Tatar askeri tarafından kuşatıldığı33 için bir buçuk ay kadar kaleden ayrılamadılar.
Kuşatmanın sona ermesiyle birlikte denize açılan İngiliz tacirler Ekim sonunda Bakü-Şabran

29 Bu sıralarda Şah Tahmasb'ın ordularının Gilan Hâkimi Ahmed Han üzerine yürüdüğü bilinmektedir. Çünkü
Ahmet Han bir süredir faaliyetleriyle Safevi Şahı'nın egemenliğini tanımadığını gösteriyordu. Sonunda bu
tavırları açık bir isyana dönüşünce Şah Tahmasb, Han Ahmed üzerine ordu gönderdi. Gilan arazisine giren ordu
etrafı yakıp yıktı. Ahmed Han ise üzerine gelen ordunun şiddetine mukavemet edemeyip Kahkaha Kalesi'ne
sığındıysa da, kısa süre sonra ele geçirilmişti. 1567/68 yıllarında gerçekleşen bu hadiseler hakkında bkz. Abdi Bey
Şirâzî, Tekmiletü'l-ahbâr, (neşr. Abdülhüseyin Nevâî), Tahran 1369, s. 137.
30 The Principal Navigations Voyages, III, s. 141; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 412-413.
31 The Principal Navigations Voyages, III, s. 143-147; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 416-
419.
32 Vaughn, a.g.m., s. 171-172.
33 Akdes Nimet Kurat'a göre Osmanlı ve Tatar kuvvetleri tahminen 5 Eylülde eski Astarhan denilen bölgeye
gelmişler, ay sonuna doğru da çekilmeye başlamışlardı. Bkz. Türkiye ve İdil Boyu (1569 Astarhan Seferi, Ten-İdil
Kanalı ve XVI-XVII. Yüzyıl Osmanlı-Rus Münasebetleri), Ankara 1966, s. 129, 136. İngiliz tacirlerin altı hafta
kadar kalede kaldıkları göz önüne alınırsa bu bilgiler doğru gibidir.
381 Özer KÜPELİ
History Studies
Volume 4/1 2012
arasında bir liman olan Bilbil'e ulaştılar. Oradan Şamahı'ya geçerek burada kışladılar.
34
Yolculuğun bu aşamasında İngilizlerin, İran'a açıldıkları kapı olan Astarhan'ın Osmanlı
ordusunca kuşatılmasına tepkisiz kalmaları ilginçtir. Zira yazdıkları mektup veya raporlarda
kuşatmadan bahsetmelerine rağmen herhangi bir şekilde bu teşebbüse yönelik bir eleştiride
bulunmadıkları görülmektedir.
Bahara kadar konakladıkları Şamahı'da 1.000 parçanın üzerinde karziya satan BannisterDuckett
ikilisi baharla birlikte Erdebil'e hareket etti. Duckett adamların yarısı ve bir miktar
emtia ile Erdebil'de kalıp beş-altı ayını burada geçirdi. Onun ifadesiyle Erdebil ticarî bakımdan
yetersiz ve dâhilî mücadeleler nedeniyle parçalanmış bir yer olduğundan umduğu gibi iş
yapamadı. Bundan dolayı daha fazla Erdebil'de kalmayarak iki buçuk yılını geçireceği Tebriz'e
gitti. Duckett'ten Erdebil'de ayrılan Bannister ise Kazvin'de Şah Tahmasb'ın huzuruna çıktı.
Kendisine Kraliçe Elizabeth'in mektubunu takdim etti ve İngiliz tacirlerin İran'da çektiği
sıkıntıları anlattı. Bannister, Şah'ın oğlu Hamza Mirza ile de iki buçuk saat süren bir görüşme
yaptı. Bu mülakatlar neticesinde İngilizlerin imtiyazları gözden geçirilerek iyileştirilmesine
karar verildi. Kazvin'de bulunduğu süre boyunca Bannister Safevi Sarayı ile iyi ilişkiler kurdu.
Hatta Şah Tahmasb kendisinden bizzat 200 parça karziya satın aldı.35 Bu sayede Bannister altı
ayın sonunda Tebriz'e doğru yola çıktığında artık yanında Şah tarafından görevlendirilmiş
silahlı muhafızlara sahipti. Böylelikle tehlikesiz bir şekilde Tebriz'e ulaştı ve herhangi bir
tepkiyle karşılaşmadan sorunsuzca alışveriş yaptı. İlerleyen zamanda ham ipek almak için
Şirvan'a geçti. Yanında tacir arkadaşı Lawrance Chapman ve beş yardımcısı olduğu halde
Aras'a ipek almaya giderlerken yolda yedikleri ya da içtikleri bir şeyden zehirlenen
kafiledekilerin tamamı hayatını kaybetti (29 Temmuz 1571). Bu sıralarda Tebriz'de bulunan
Duckett ise önce Kazvin'e, oradan da Kâşân'a geçti. Persopolis'i ziyaret ettikten sonra
Şamahı'ya döndü. Buradan 1573 baharında Kazan'a gitmek niyetiyle ayrıldı.
36
Duckett, İran'da uzun bir süre kalmış olmasının da etkisiyle bu seyahatin sonunda Safevi
ülkesi hakkında kapsamlı bir rapor sunmuş ve burada Safevi Şahlarına neden “büyük sufi”
denildiğinden başlayarak halkın dinî, sosyal ve kültürel hayatını ana hatlarıyla ortaya
koymuştu.
37 Şimdiye dek İran'a gelen tacirler arasında Anthony Jenkinson ile Arthur
Edwards'ın bazı mektuplarında ve raporlarında İran şehirlerinden, ticarî hayattan ve Şah
Tahmasb'dan bahsedilen kısa pasajlar hariç tutulursa Jeffrey Duckett bu derece kapsamlı bir
rapor takdim eden ilk kişiydi.
6) Moskova Şirketi Tacirlerinin İran'a Altıncı ve Son Seyahatleri (1579-1581)
Edwards, Duckett ve diğer tacirlerin dönüşünden sonra Moskova Şirketi İran
seyahatlerine uzun bir süre ara verdi. Zira 1570'lerden beri devam eden sıkıntılar şirketin
ticaret hacmini düşürmüş, bu da yeni seyahatlerin düzenlenmesini engellemişti. Öte yandan
İngilizlerin İran'dan uzak kaldığı yıllarda Safevi ülkesinde taht değişikliği olmuş ve
Tahmasb'ın ölümüyle yerine önce II. İsmail (1576-1577), ardından Muhammed Hüdabende
(1577-1587) geçmişti. Üstüne 1578'de Osmanlılar büyük bir orduyla Kafkasya'ya girerek

34 The Principal Navigations Voyages, III, s. 150-151; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 423-
425. Calendar of State Papers Foreign, Elizabeth, Volume 9: 1569-1571, (edt. Allan James Crosby), London
1874, nr. 813 (16 Nisan 1570).
35 Calendar of State Papers Foreign, Elizabeth, Volume 9: 1569-1571, nr. 1685 (Mayıs 1571).
36 The Principal Navigations Voyages, III, s. 151-154; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 427-
429.
37 The Principal Navigations Voyages, III, s. 158-166; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 432-
440.
Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581) 382
History Studies
Volume 4/1 2012
Safevilere savaş açmışlardı ve halen de bu savaş sürüyordu. Mamafih İngiliz tacirlerin İran'a
giriş kapısı olan Şirvan ve Azerbaycan dolayları bu savaşta büyük ölçüde Osmanlıların eline
geçmişti. Dolayısıyla İngilizler için İran şu anda belirsizliklerle doluydu. Yine de İran'a yeni
ticarî sefer için organize olmaktan kendilerini alamadılar.
Hazırlanan kafilenin başına daha önceki deneyimlerine binaen Arthur Edwards getirildi.
Diğer üyeler ise William Turnbull, Matthew Talboys ve Peter Garrard ile onların iş
ortaklarıydı. 22 Temmuz 1579'da Beyaz Deniz'deki St. Nicholas Limanı'ndan yolculuğa
başlayan tacirler 16 Ekimde Astarhan'a ulaştılar. Bu sırada Osmanlıların Şirvan'daki fetihlerine
dair gelen haberler onları, geri dönmekle, seyahati ilkbahara ertelemek arasında bir tercihe
zorladıysa da, nehrin buz tutarak geri dönüşü imkânsız hale getirmesi zorunlu olarak
Astarhan'da kalmalarına yol açtı.
38
İlkbaharla birlikte Şirvan'dan gelen yeni haberler Safevilerin bazı başarılarına rağmen
savaşın üstün tarafının Osmanlılar olduğu ve Derbent ile Şirvan bölgesinin büyük bir kısmını
kontrollerinde tuttukları yönündeydi. Bunun üzerine Arthur Edwards İran'a satmak için
götürecekleri malların yarısıyla Astarhan'da kalırken, Safevi ülkesindeki belirsizlik nedeniyle
bu yıl ticaret yapmaya uygun ortam bulunamayacağını düşünerek iki adamını süratle
Yaroslav'a gönderdi. Amacı şirketin Yaroslav'dan İran'a sevk etmeyi planladığı ticarî emtianın
yola çıkarılmasını engellemekti.
39
İngilizler 27 Mayısta Şirvan kıyılarında Bilbil ile Bakü arasında küçük bir liman olan
Bildih'e ulaştıklarında bütün bölgenin Osmanlıların kontrolünde olduğunu gördüler. Buna
rağmen karaya yanaşarak şanslarını denemeye karar verdiler. Kendilerini karşılayan bölgedeki
Osmanlı subaylarından birisi Osman Paşa'dan ticaret kolaylığı ve bazı imtiyazlar
sağlayabileceğini söyleyince Paşa ile görüşmek üzere Derbent'e yöneldiler. 29 Haziranda
Derbent'e yanaşan İngilizlere bir miktar vergi ödemeleri şartıyla bölgede ticaret
yapabilecekleri söylendi. Bu suretle malların büyük bir kısmını boşaltan tacirler, bir miktar
emtiayı Bakü'ye gönderdiler. Aralarından Robert Golding Şamahı'ya yöneldiyse de, kısa süre
sonra yolda öldürüldüğü ve mallarının yağmalandığı haber alındı. Öte yandan tacirlerin
Bakü'ye gönderdikleri gemi dönüşte kazaya uğrayıp içindeki mallar ve parayla birlikte battı.
Yaşanan talihsizliklere rağmen İngilizler Derbent civarından Osman Paşa'nın aracılığıyla bir
miktar ham ipek satın alabildilerse de, bu istedikleri miktarın oldukça altındaydı. Bununla
birlikte savaşın getirdiği kargaşa nedeniyle çevre şehirlere gitmek tehlikeli olduğundan
Derbent'ten de ayrılamadılar. Dolayısıyla ne mal satabildiler, ne de yeterli miktarda ham ipek
temin edebildiler. Onlar bu durumdayken Astarhan'da kalan seyahatin mihmandarı Arthur
Edwards da Ağustos sonuna doğru ölmüştü. Derbent'te geçirilen dört ayın ardından Osmanlı
idaresi İngilizlerden şehri terk etmelerini istedi (2 Ekim). Daha önce gemileri kazaya
uğradığından tacirlerin yeni bir gemi temin edip şehirden ayrılmaları ay ortasını buldu.
Aksilikler İngilizlerin peşini dönüş yolunda da bırakmadı. Volga ağzının donması nedeniyle
gemileri buzlar arasında sıkışınca içindeki mallarla birlikte gemiyi terk etmek zorunda kaldılar.
İlerleyen günlerde bir kurtarma operasyonuyla malların önemli bir kısmı kızaklarla Astarhan'a
getirildi. İngiliz tacirler kışı burada geçirip nihayet 1581 baharında Yaroslav'a dönebildiler.40

38 The Principal Navigations Voyages, III, s. 212-219; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 441-
447.
39 The Principal Navigations Voyages, III, s. 219-220; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 447-
448.
40 The Principal Navigations Voyages, III, s. 228-245; Early Voyages and Travels to Russia and Persia, II, s. 452-
472.
383 Özer KÜPELİ
History Studies
Volume 4/1 2012
Moskova Şirketi'nin İran'a yönelik düzenlediği altıncı ticarî sefer tam anlamıyla bir
hayal kırıklığıydı. Zira onların beklentisi uzun bir aradan sonra Safevi ülkesi ile yeniden ticarî
bağları güçlendirmekti; ama Osmanlı-Safevi Savaşı sırasında değişen sınırlar ve şartlar
İngilizlerin bambaşka bir ortamla karşılaşmalarına neden oldu. Yine de şanslarını deneyip
Osmanlı kontrolündeki bölgelerde ticaret yapmaya çalıştılar. Ancak başlangıçta Osmanlı
makamlarının kendilerine gösterdikleri ilgi bununla sınırlı kalırken, verilen sözler yerine
getirilmedi. Üstelik savaşın kargaşası tacirlere çevreye açılma fırsatı tanımazken, bunu
deneyenler canlarından ve mallarından oldular.
1570'lerden beri Rus hükümetinin çıkardığı sorunlar ve engellemelerle son seferin
başarısızlığı şirketin İran ile ilgili planlarını yeniden gözden geçirmesine ve buraya yapılan
ticarî seferleri durdurmasına yol açtı. Son seferin tamamlandığı 1581'de kurulan Levant
Şirketi'nin Osmanlı toprakları üzerinden İran ve Hindistan emtiasını Avrupa'ya taşımaya
başlamasıyla Moskova'da Hazar ötesine yönelik ilgi büsbütün azaldı. Moskova Şirketi Rus
çarlarının kendilerine tanıdığı imtiyazlar çerçevesinde Rusya'daki ticaretini XVII. Yüzyılda da
sürdürdü. Fakat bir daha İran'a ticarî seyahat düzenlenmesi gündeme gelmedi.
Sonuç
İngiliz Moskova Şirketi'nin İran seyahatleri İspanyol ve Portekizlilerin okyanuslardaki
üstünlüğüne karşı bir alternatif yaratma çabasının sonucuydu. İlk başta hedef İran toprakları
üzerinden Hindistan'a açılmak ve Hind mallarını bu yolla Avrupa'ya taşımaktı. Ne var ki şirket
bunu yapamadı ve İran üzerinden Hindistan'a bir köprü kuramadı.
İran'a giden İngilizler yaşanan sorunlara ve tehlikelere rağmen burayla yapılan ticaretin
kârlı olduğunu/olabileceğini her fırsatta dile getirdiler. Lakin şirketin muhasebe kayıtlarından
pek azı günümüze ulaştığı için İngilizlerin bu süreçte İran ile yaptıkları ticaretin hacmi ve
kazançlarını gösteren bilgiler oldukça yetersizdir. Bununla birlikte karziya denilen İngiliz
yünlülerinin İran pazarında oldukça talep gördüğü, İngilizlerin de İran ham ipeği yanında
baharat gibi bazı Hind emtiasıyla ilgilendikleri anlaşılmaktadır. Zaten İngilizlerin İran
yolculuklarına, her seferinde büyük sorunlarla karşılaştıkları Şirvan'dan başlamakta ısrar
etmelerinin nedeni buradan ipek satın almayı planlamalarıyla ilgili olmalıdır.
İngilizler her İran seyahatine büyük ümitlerle çıksalar da, işler hepsinde umdukları ya da
planladıkları gibi gitmedi ve Safevi ülkesiyle istedikleri çapta bir ticareti hiçbir zaman için
yapamadılar. Bunda Safevi halkının İngilizlere kuşkuyla yaklaşması kadar, İngilizlerin de
Safevi ülkesini yeterince tanımaması başlıca etkendi. Nitekim çoğu yerde yerel yöneticilerle ve
halkla yaşanan sıkıntılar birbirinin kültürüne ve yaşam tarzına uzak olmaktan kaynaklanıyordu.
Öte yandan başta ipek olmak üzere İran mallarının en büyük alıcısı konumundaki Venedik ve
Osmanlı tacirlerinin, Şah'ın tebaası olan ve ipek ticaretinde aracılık eden Ermenileri de
yanlarına çekerek İngilizlerin ticarî teşebbüslerine muhalefet ettiklerini unutmamak gerekir.
1562 ile 1581 yılları arasında düzenlenen altı sefer Moskova Şirketi için arzu edilen
sonuçları vermemiş olsa da, bu başarısızlık İngilizlerin İran pazarlarından uzak durmasını
engellemedi. Nitekim 1600 yılında kurulan İngiliz Doğu Hindistan Şirketi kısa süre içinde bu
kez güneyden Safevi ülkesiyle irtibata geçti. Hindistan Şirketi; Osmanlılara karşı kendisine bir
müttefik ile ipek yolunun güzergâhı için Doğu Akdeniz dışında yeni bir alternatif arayan ve
Hürmüz'de Portekizlilere karşı mücadele veren Şah Abbas'ın bu beklentilerini bir ölçüde
karşılayarak ondan sağladığı imtiyazlarla 1620'lerde İran pazarına girdi ve kısa sürede bu
pazarın hâkimi oldu.
Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581) 384
History Studies
Volume 4/1 2012
Kaynaklar
1) Ana Kaynaklar
Abdi Bey Şirâzî, Tekmiletü'l-ahbâr, (neşr. Abdülhüseyin Nevâî), Tahran 1369.
Calendar of State Papers Foreign, Elizabeth, Volume 9: 1569-1571, (edt. Allan James
Crosby), London 1874.
Early Voyages and Travels to Russia and Persia by Anthony Jenkinson and other
Englishmen: with Some Account of the First Intercourse of the English with Russia and
Central Asia by Way of the Caspian Sea, I-II, edt. E. D. Morgan-C. H. Coote, London 1886.
The Principal Navigations Voyages Trafficues&Discoveries of the English Nation, III,
(edt. Richart Hakluyt), Glasgow 1903.
2) Araştırma ve İncelemeler
A Companion to Tudor Britain, edt. Robert Tittler and Norman Jones, Oxford 2004.
Braudel, Fernard, II. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası, I, (çev. Mehmet
Ali Kılıçbay), Ankara 1993.
Clay, C.G.A., Economic Expansion and Social Change: England 1500-1700, II,
Industry, trade and government, Cambridge 2005.
Epstein, M., The Early History of the Levant Company, London 1908.
Ferrier, R.W., “The Terms and Conditions under which English Trade Was Transcated
with Safavid Persia”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, University of
London, Vol. 49, No. 1, in Honour of Ann K.S. Lambton, (1986), s. 48-66.
Gerson, Armand J., “The Organization and Early History of the Muscovy Company”,
Studies in the History of English Commerce in the Tudor Period, New York 1912, s. 1-126.
Goffman, Daniel, Osmanlı İmparatorluğu'nda İngilizler, 1642-1660, (çev. Ayşe Başçı-
Sander), İstanbul 2001.
İnalcık, Halil, Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt I: 1300-
1600, (çev. Halil Berktay), İstanbul 2000.
Knobler, Adam, “Timur'un Yükselişi ve Batı'nın Diplomatik Cevabı, 1390-1405”, (çev.
Musa Şamil Yüksel), Türkiyat Araştırmaları Dergisi, XVIII, (Güz 2005), s. 231-243.
Kurat, Akdes Nimet, Türkiye ve İdil Boyu (1569 Astarhan Seferi, Ten-İdil Kanalı ve
XVI-XVII. Yüzyıl Osmanlı-Rus Münasebetleri), Ankara 1966.
Lockhart, Laurance, “European Contacts with Persia, 1350-1736”, The Cambridge
History of Iran, Volume 6, The Timurid and Safavid Periods, edt. Peter Jackson and Laurance
Lockhart, Cambridge 1986, s. 373-411.
Matthee, Rudi, “Anti-Ottoman politics and transit rights: The seventeenth-century trade
in silk between Safavid Iran and Muscovy”, Cahiers du monde russe: Russie, Empire russe,
Union soviétique, États indépendants, Volume 35, (Année 1994), s. 739-761.
Portugal, The Persian Gulf and Safavid Persia, edt. Rudi Matthee-Jorge Flores, Peeters
2011.
Prestwich, Michael, Edward I, Berkeley&Los Angeles 1988.
Rota, Giorgio, “Safevî İranı ile Venedik Cumhuriyeti Arasındaki Diplomatik İlişkilere
Genel Bir Bakış”, Türkler, VI, Ankara 2002, s. 899-906.
Turan, Şerafettin, Kanuni Süleyman Dönemi Taht Kavgaları, Ankara 1997.
Vaughn, Earnest V., “English Trading Expeditions into Asia under the Authority of the
Muscovy Company (1557-1581)”, Studies in the History of English Commerce in the Tudor
Pediod, New York 1912, s. 127-218.
3) İnternet Kaynakları
http://en.wikipedia.org/wiki/Yaroslavl (erişim: 21.02.2012).
http://en.wikipedia.org/wiki/Vologda (erişim: 21.02.2012).

Konular