Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 46, 1 (2006) 223-242 TÜRKÇE SÖZLÜK HAZIRLAMADA YÖNTEM SORUNLARI

Sayfa:
1
/ 20
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 46, 1 (2006) 223-242 TÜRKÇE SÖZLÜK HAZIRLAMADA YÖNTEM SORUNLARI Halil İbrahim Usta*Özet Biri öncekinden farklı uygarlık çevrelerinde yaşamış olmalarından dolayıTürkler, VIII. yüzyıldan itibaren çeviri işi ile ciddi bir biçimde ilgilenmişlerdir. Bu yüzden, Türkçe sözlükçülüğün temel sorunlarından biri, XIX. yüzyıla kadar hep iki dilli sözlükler üzerinde yoğunlaşmış olmaktır. XX. yüzyılın başlarında düzenlenen Türkçe sözlükler ise, iki dilli sözlükçülük geleneğinin izlerinden kurtulamamıştır. Günümüzde Türkçe sözlük hazırlayanların yaşadıkları büyük çelişkinin sebeplerinden biri de budur. Sözlükbilimi dalında Türkiye’de yapılmış olan akademik çalışmaların azlığı, bilimsel ve uluslararası değere sahip ilkelere yeterli önemin verilmemesine sebep olmaktadır. Bu yazıda Türkçe Sözlük (TDK, 2005) üzerinde bu ilkelerin uygulanmamış olmasından doğan yöntem hataları incelenmiş, örneklendirilmiştir. Türkiye Türkçesi söz varlığını yetkin bir biçimde değerlendirememek ve sürekli olarak sözlükteki maddelerin niceliği üzerinde yoğunlaşmak, hazırlayıcıların “yöntem” konusuna yeterince eğilmelerini engellemiş; Türkçe Sözlük, içindeki birçok değerlendirme ve örneklendirme hatasıyüzünden işlevselliğini yitirmiştir. Oysaki sözlüklerde, “tanımlayıcı, açıklayıcı, doğrulayıcı, önerici, örneklendirici” yönlerin ağırlıkta olması gerekir. Sözlüğün hazırlanış amacı ve hedef kitlesinin netleştirilememiş olması da önemli bir etkendir. Anahtar sözcükler: sözlükbilim, sözlükçülük, yöntem sorunları, Türkçe Sözlük, madde başı, çağdaş Türk dili. *Doç.Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve EdebiyatıBölümü.
Halil İbrahim Usta 224РезюмеПроблемыметодикивтурецкихсловаряхВсущноститюркскиенародыс VIII веказанималисьпереводческойдеятельностью. Поэтомусоставлениедвуязычныхсловарейполучилообширноераспространение. Принятиетюркскиминародамихристиянства, буддизма, манихеизмаиисламаявлялосьпричинойизмененияихкультурнойжизни. Приэтомглавнымфакторомбыланеобходимостьпереводанатурецкийязыксвященныхдоктринизаконовэтихрелигий. Лексикография, начавшаясвоеактивноеразвитиев XIX векеисохранившаяэтитрадициидонашихдней, такжевзялазаосновудвуязычныесловари. Вопросы, связанныесподготовкойтолковыхсловарей, осталисьвтенипопытокпо «упрощению» турецкогоязыка, особенновпериодпослеобразованияТурецкойРеспублики. Недостаточнаяпроработкасловарногозапасатурецкогоязыка, постоянноестремлениеккакможнобольшемуколичествусловарныхстатейпослужилопрепятствиемдлясоставителейсловарейприработенад «методологией»; Türkçe Sözlük (TDK, 2005) тольколишьвключаетсписоксловвалфавитномпорядке, иэтотсписокнеобладаетфункциональностью. Хотясогласнопринципамлекcикографии, словарьдолженбыть «функциональным, удобным, практичным, иллюстративным». Сдругойстороны, нечеткоепредназначениесловаряицельегосозданиятакжеявляютсяважнымифакторами.Ключевыеслова:лексикология, лексикография, проблемыметодики, турецкийсловарь, словарныестатьи, современныйтурецкийязык. 1. GirişTürkçede çok eskiye uzanan bir sözlükçülük geleneğinin olduğu bilinir (Dîvânu luġâti’t-türk, XI. yüzyıl). Fakat bu çalışmalar çoğunlukla yabancıdillerden Türkçeye şeklinde düzenlemiş iki dilli sözlüklerdir. Aslında Türkler, VIII. yüzyıldan itibaren hep çeviri faaliyetinin içinde bulunmuşlardır. Bu yüzden iki dilli sözlükçülük, yaygın bir çalışma alanıolmuştur. Hristiyanlık, Budizm, Maniheizm ve İslamiyet ile karşılaşmak ve bu dinleri kabul etmek, Türklerin yaşadıkları kültür çevresini sürekli olarak değiştirmelerine sebep olmuştur. Sonuç olarak da, bu dinlerin kutsal öğretilerini ve kurallarını Türkçeye çevirmek zorunluluğu doğmuştur. XIX. yüzyılda hız kazanarak günümüze kadar devam eden sözlükçülük, aynışekilde iki dilli sözlükler temelinde gelişmiştir. (Yavuzarslan, 2005: 186) Türkiye’de ise, modern sözlükçülüğün kaynağı oldukça eskiye uzanmaktadır. İçindeki yabancı kaynaklı sözlerin çokluğu yüzünden, Anadolu’da gelişmiş olan Batı Türkçesi “Osmanlıca” diye adlandırılmış,

Konular