FEHÎM-İ KADÎM’İN FARSÇA GAZELLERİNİN BAĞLAMLI DİZİN VE İŞLEVSEL SÖZLÜĞÜ

Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
FEHÎM-İ KADÎM’İN FARSÇA GAZELLERİNİN BAĞLAMLI DİZİN VE İŞLEVSEL
SÖZLÜĞÜ
Yusuf Can TIRAŞ1
Özet
Fehîm-i Kadîm, 1627 yılında dünyaya gelmiştir. Asıl adı Mustafa’dır. Fehîm, genç yaşlarından itibaren Arapça ve Farsça’yı
öğrenmiş ve kendisini şiir alanında yetiştirmiştir. Bir süre kâtiplik yaptığı, Kudüs, Mekke, Medine, Edirne ve Mısır’da
bulunduğu görülmektedir. Fehîm-i Kadîm, XVII. yüzyılda, Klasik Türk Edebiyatı’nda etkileri görülmeye başlayan “Sebk-i Hindî”
tarzının temsilcisidir. Şiirlerinde yaşadığı sıkıntılardan, günlük olaylardan ve çevreden sıklıkla söz etmektedir. Bunları dile
getirirken de “Sebk-i Hindî”nin etkisi görülmektedir. Henüz yirmili yaşlarında hastalıktan dolayı vefat eden Fehîm-i Kadîm,
genç yaşına rağmen, ardından birçok şairi etkileyen bir “Divân” meydana getirmiştir. Bu “Divân”, hem şairin hayatı, hem
sanatı hem de Sebk-i Hindî’nin anlaşılması için büyük önem taşımaktadır. Şairin Divânı, 1991 yılında Tahir Üzgör tarafından
“Fehîm-i Kadîm Hayatı, Sanatı, Divân’ı ve Bugünkü Türkçesi” başlığıyla kitaplaştırılmıştır. Bu çalışmamızda Fehîm-i Kadîm’in
Divân’ında yer alan üç Farsça gazelin TEBDİZ projesi aracılığıyla incelemesi yapılacaktır. Bu sayede hem Fehîm-i Kadîm’in
Farsça’daki yeteneği görülmüş hem de Farsça gazellerin bağlamlı dizin ve işlevsel sözlüğü elde edilmiş olacaktır.
Anahtar Kelimeler: TEBDİZ, Dizin, Sözlük, Fehîm-i Kadîm, Dîvân.
CONCORDANCE AND FUNCTIONAL GLOSSARY OF FEHÎM-İ KADÎM’S PERSIAN GAZELS
Abstract
Fehîm-i Kadîm came to the world in 1627. His real name is Mustafa. Fehîm learned Arabic and Persian from his early ages
and raised himself in poetry. It is seen that he has been a clerk for a while, in Jerusalem, Mecca, Medina, Edirne and Egypt.
Fehîm-i Kadîm, XVII. Century is the representative of the "Sebk-i Hindi" style that started to show its effects in Classical
Turkish Literature. He speaks of the troubles he has experienced in his poems, the daily events and the frequent
conversations. While expressing these, the effect of "Sebk-i Hindi" is seen. Despite his young age, Fehîm-i Kadîm, who has
just passed away due to illness in his twenties, has subsequently brought a "Divan" that influences many poets. This "Divan"
is very important for the understanding of poet's life, art and Sebk-i Hindi. The Divan of the poet was published by Tahir
Üzgör in 1991 under the heading of "Life, Art, Divan and Today's Turkic of Fehîm-i Kadîm”. In this work we will examine
three Persian gazels in the Divan of Fehîm-i Kadîm through the TEBDIZ project. On this page, both Fehîm-i Kadîm's ability in
Persian is seen and the contextual index and functional dictionary of Persian gazelles will be obtained.
Key words: TEBDIZ, Index, Glossary, Fehîm-i Kadîm, Dîvân.

1
Uşak Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Doktora öğrencisi,
yusufcantiras@gmail.com.
-308- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
A) FEHÎM-İ KADÎM’İN HAYATI, SANATI VE ESERLERİ
Hayatı hakkında yeterli bilgi bulunmayan Fehîm’in asıl adı Mustafa’dır. Babasının Halep asıllı olması ve İstanbul
Tahtakale’de unculuk yapması sebebiyle, kendisine “Uncuzâde” denildiği Tahir Üzgör tarafından ifade edilmiştir
(Üzgör 1995: 295; Üzgör 1991: 3). XIX. yüzyılda yaşamış ve Fehîm’e hayranlığı sebebiyle aynı mahlası almış
Süleyman Fehîm Efendi ile karıştırılmaması için “Kadîm” sıfatı da mahlasına eklenmiştir (Üzgör 1995: 295).
1627’de doğan Fehîm, “Divân”ını henüz on yedi on sekiz yaşlarında tertip etmiştir. Genç yaşta divan tertip
etmesi, onun “dahi çocuk” olarak anılmasını sağlamışsa da, Üzgör’e göre “1640’ta ölen IV. Murad için söylediği
ünlü kasidenin on iki on üç yaşlarındaki bir çocuk tarafından söylenmiş olması pek mümkün görünmemektedir.
Ayrıca Şehrengiz’ini 1041’de (1631) yazdığı göz önünde tutulursa doğum tarihini daha önceki yıllara götürmek
icap eder” (Üzgör 1995: 295) diyerek bu iddiayı desteklememektedir.
Eğitimi hakkında da pek bilgi bulunmayan Fehîm’in, ailesi Halep asıllı olması sebebiyle Arapça’yı ana dili olarak
öğrenmesi imkan dahilinde bulunmakla beraber, “Divân”ında bulunan Farsça gazel, tarih ve rubaileri de
Farsça’yı bildiğini ortaya koymaktadır (Üzgör 1991: 712-725; Üzgör 1995: 295).
Fehîm, genç yaşındaki yeteneğine karşılık hayatı talihsizlikler içinde geçtiği “Divân”ında bulunan gazellerden
anlaşılmaktadır. Bir süre kâtiplik yapan Fehîm, ardından Kudüs, Mekke, Medine, Edirne ve Mısır’da
bulunmuştur. Mısır’a gitmeden önce yazdıği şiirlerde, hayatındaki sıkıntılardan, talihsizliğinden, değer
bilinmezlikten, sanatçıların artık kalitesizleşmesinden şikayet etmektedir. İstanbul’dan kurtulma arzusuyla
yaşayan Fehîm, en sonunda 1644’te Mısır’a vali olarak görevlendirilen Eyüp Paşa ile beraber Mısır’a gider.
Mısır’da da çektiği gurbet acısı ve hasret nedeniyle tekrar İstanbul’a dönmek isteyen Fehîm, kendisinden
şikayetçi olanlar tarafından Eyüp Paşa’nın gözünden düşürülmüştür. Bunun sonucunda hem af dilemek hem de
İstanbul’a geri dönmek için Fehîm, Eyüp Paşa’ya bir kaside yazarak durumunu bildirir. Sonunda Mısır Kalesi
dizdarı Mehmed Ağa’nın sağlamış olduğu olanaklarla Mısır hazinesini İstanbul’a götüren bir kafileye katılır.
Fakat yolda sıtma ya da veba hastalığı nedeniyle Konya’nın Ilgın kasabasında vefat eder. Mezarı Evliya Çelebi’nin
ifadesine göre, şehirdeki caminin mihrabı önünde bulunmaktadır (Üzgör 1995:295).
Fehîm, genç yaşında yetenekli bir sanatçı olduğunu kanıtlamıştır. XVII. yüzyılda Divan Edebiyatı’nda gittikçe
ağırlığını hissettiren “Sebk-i Hindî” tarzını ustalıkla şiirlerine yansıtan Fehîm’in şiirlerinde hayattan şikayet ve
şairliğiyle övünme ön plandadır. Duygularını şiirlerine yansıtarak heyecan ve kederlerini anlatmaya çalışmıştır
(Üzgör 1995: 295-296). Genel olarak, şairlerin “kaside”lerinde kendilerini övdükleri görülmekle beraber, Fehîm,
bu övünmeyi gazellerinin makta beyitlerinde de ifade etmekten çekinmemiştir:
“Nūr-ı ḫurşīd-i żamīrümden alup feyż Fehīm
Gülleri ḳıldı müşābih meh-i tābāna ṣabā” (G 1/5)2
“Merd-i bī-bāk-levendem şuʿarā içre Fehīm

2
İlk rakam gazelin numarasını ikinci rakam beytin numarasını ifade etmektedir.
Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü -309-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Zen-ṭabīʿat süfehā gibi taẓarruf ne belā” (G 4/6).
“Dür-i naẓm-ı Fehīmā olduġı ḫurşīd-veş rūşen
Kemāl-i ṣafvet-i deryā-yı ṭabʿ-ı pākdendür hep” (G 17/7)
Fehîm, İranlı şairlerden Örfî-i Şirâzî, Hakânî-i Şirvânî, Tâlib-i Âmül, Enverî, Senayî ve Ömer Hayyam’dan
etkilenmiştir (Üzgör 1991:62). Bu etki sonucunda da Fehîm’in Sebk-i Hindî tarzına yöneldiği düşünülmektedir.
Fehîm, genç yaşında vefat etmesine karşın beş eser meydana getirmiştir.
a) Divân: Fehîm’in sanatçı kişiliğini ortaya koyması bakımından önemli olan bu eser, daha önce ifade
edildiği üzere Fehîm, on yedi on sekiz yaşında iken tertip edilmiştir. Divân’da “on yedi kaside, bir
terciibend, üç terkibibend, biri tazmin olmak üzere beş musammat, on altı kıta, 293 gazel, elli altı
rubai ile Farsça üç gazel, iki kıta ve üç rubai” (Üzgör 1995: 296) bulunmaktadır. Fehîm’in Divân’ı
üzerine ilk kez Sadettin Nüzhet “Fehîm” (1934, Kanaat Kütüphanesi: İstanbul) adlı çalışmayı
yapmıştır. Daha sonra Tahir Üzgör, doktora çalışması olarak, Fehîm’in hayatı, şahsiyeti ve eserinin
incelemesiyle birlikte divanın tenkitli metnini hazırlamıştır. Üzgör, ayrıca her şiiri günümüz
Türkçesine de aktarmıştır (Üzgör 1991).
b) Şehrengiz: Mesnevi türünde yazılan bu eser, “Başta dört rubai, 116 mesnevi beyti, ardından başka
bir rubai; sonda kendisi dahil olmak üzere çeşitli kişiler hakkında yazdığı genellikle beşer mesnevi
beytinden ibaret yirmi parçadan meydana gelen 104 beyit, beş beyitlik bir gazel, mesnevi tarzında
on sekiz beyitlik bir hatime, beş beyitlik bir kıta, beş beyitlik bir gazel, ayrıca yedi beyitlik bir başka
gazel olmak üzere tertip edilmiştir” (Üzgör 1995: 296). Eser müstehcen ifadelerle dolu olmakla
birlikte, Nedîm’i de müjdelemektedir (Üzgör 1995: 296; Ekinci 2013: 752).
c) Bahr-ı Tavil: Fehîm’in Arap, Arnavut, Ermeni, Rum, Yahudi, Tatar, Acem, Kürt, Türk ve kendi
ağzından olmak üzere müstehcen ifadelerle meydana gelen dokuz farklı dil ve lehçeyi taklit ettiği
eseridir (Üzgör 1995: 296; Kaplan 2016: 171). Eser, Yunus Kaplan tarafından “Fehîm-i Kadîm’in
Bahr-ı Tavîl’i” (2016, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi) adlı makalesiyle yayımlanmıştır.
d) Tercüme-i Letâif-i Kümmelîn : Fehîm’in eski büyüklerin sözlerini derlediği, aynı zamanda Nasrettin
Hoca’nın fıkralarına da yer verdiği eseridir (Üzgör 1995: 296).
e) Durûb-ı Emsâl-i Türkî : Fehîm’e ait olup olmadığı konusunda belirsizlikler olan bu eserde (Ekinci
2015: 165-166), Fehîm atasözlerini derlemiş ve yer yer müstehcen sözlere de yer vermiştir. Eser
hakkında Ramazan Ekinci (2015), “ Fehîm-i Kadîm’e Mâl Edilen Bir Atasözleri Kitapçığı: Durûb-ı
Emsâl-i Türkî” adında “Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi (Yaz 15/1)”nde bir makale yayımlamıştır.
-310- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
B) FEHÎM’İN FARSÇA GAZELLERİ VE İNCELEMEDE İZLENEN YÖNTEM
Fehîm, Arapça’yı bilmenin yanı sıra Farsça’ya olan hakimiyetini göstermek amacıyla “Divân”ında Farsça şiirlere
de yer vermiştir. Fehîm, 3 Farsça gazel, “Örf-i Şirazî Divânı’nın Yazılışı Münasebetiyle Tarih” ve “Rıza Çelebi’nin
Sakallarının Çıkması Tarihi” başlıklarıyla 2 Farsça tarih, 3 de Farsça rubai kaleme almıştır (Üzgör 1991:712-724).
İncelemesi yapılacak olan Farsça gazellerin ilki beş beyitten oluşmakta ve “Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâilün”
vezniyle yazılmıştır. İkinci gazel yedi beyitten oluşmuş ve “Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâilün” vezniyle kaleme
alınmıştır. Son gazel ise “Mef’ûlü Mefâ’îlü Mefâ’îlü Fe’ûl” vezniyle yazılmıştır (Üzgör 1991: 712-717).
Gazellerin incelenmesi ve dizininin oluşturulmasında öncelikle bu gazellerin çevriyazısı yapılmıştır. Ardından bu
çevriyazılar “tebdiz.com” internet sayfasına transkripsiyon harfli olarak yüklenmiştir. Daha sonra, her kelimenin
ve söz öbeklerinin anlamlandırılmasına geçilmiştir.
İncelememizde öncelikle her gazelin Fars alfabesiyle yazılan metni ve transkripsiyon alfabesiyle okunuşu tablo
halinde gösterilmiş, ardından gazeldeki her sözcüğün ve sözcük öbeğinin dizini ve gazeldeki anlamları verilmeye
çalışılmıştır. Son aşamada ise gazelin her beyti “bağlamlı dizin ve işlevsel sözlük” sistemine göre günümüz
Türkçesine aktarılmıştır. Dizin alfabetik sıralama ile yapılmış, her sözcük ya da sözcük grubunun gazelde geçtiği
yer sözcükten sonra “Mısra” ifadesinden sonra gelen rakamla ifade edilmiştir. Sözcük ve sözcük gruplarının
anlamında kullanılan “||” işareti, yakın anlamı ifade etmektedir.
Farsça metinler Tahir Üzgör’ün (1991), “Fehîm-i Kadîm Hayatı, Sanatı, Dîvân’ı ve Metnin Bugünkü Türkçesi” adlı
çalışmasından alınmış, metnin transkripsiyonu tarafımızca yapılmıştır.
C) FEHÎM’İN FARSÇA GAZELLERİ’NİN BAĞLAMSAL DİZİN VE İŞLEVSEL SÖZLÜĞÜ
1. Gazel
Farsça Gazel Gazelin Transkripsiyonu
تا كنم ریش از حسد جان و دل سهرابرا
میخورم از جام الماسی می زهرابرا
شب كه شد دور از نظر آن افتاب محشرم
تا صبا ح حشر مشتاقم جمال خوبرا
تا خیال غمزە اش از بسكه خون كرمی كنم
میكنم در سینه زخم تیغ آتش تابرا
درد رشك اضطرابم كیمیایی میكند
زرمیبازم چیذرە درلب سیمابرا
بیوجودم گرچه طوفان غرق اشكم شد فهیم
آن سرابم منكه كردابی كنم كردابرا
Tā ḳonem rīş ez-ḥased cān u dil-i Suhrāberā
Mīḫorem ez cām-ı elmāsī mey-i zehrāberā
Şeb ki şod dūr ez naẓar-ı ān āfitāb-ı maḥşerem
Tā ṣabāḥ-ı ḥaşr müştāḳam cemāl-i ḫūberā
Tā ḫayāl-i ġamzeeş ez beski ḫūn-germī konem
Mīkonem der-sīne-i zaḫm tīġ-i āteş-tāberā
Derd-i reşk-i ıżṭırābem kīmiyāyī mī koned
Zer mī bāzem çü ẕerre der-leb sīmāberā
Bī-vücūdem gerçi ṭūfān ġarḳ-ı eşkem şod Fehīm
Ān serābem men ki gerd ābī konem girdāberā
Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü -311-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Metnin Bağlamsal Dizin ve İşlevsel Sözlüğü
Âb: Mısra: 9
Su
Āfitāb-ı maḥşer: Mısra: 3
Kıyametin güneşi
Ān : Mısra: 10
O.
Beski : Mısra: 5
O derece, o kadar
Bī-vücūd: Mısra: 9
vücutsuz II soyut
Cām-ı elmāsī: Mısra: 2
Elmastan yapılmış kadeh
Cān u dil-i Suhrāb: Mısra: 1
Kahraman Sührâb'ın gönlü ve ruhu
Cemāl-i ḫūb : Mısra: 4
Güzelin güzel yüzü
Çü : Mısra: 8
Çünkü. Şundan dolayı, şu sebeple, zira.
Derd-i reşk-i ıżṭırāb: Mısra: 7
Kıskançlık acısının derdi
Der-sīne-i zaḫm: Mısra: 6
Yaralı göğüste
Der-leb: Mısra: 8
Dudakta
Dūr: Mısra: 3
Uzak
Ez: Mısra: 3; Mısra: 5
Türkçe -den ekinin karşılığı olan ve Farsça veya
Arapça kelime ve terkiplerin başına gelerek
birleşik zarflar teşkil eden ön ek.
Ez-ḥased: Mısra: 1
Kıskançlık sebebiyle
Fehīm: Mısra: 9
Şairin mahlası, Fehîm-i Kadîm
Ġarḳ-ı eşk: Mısra: 9
Gözyaşına boğulmak
Ġerd: Mısra: 9
Toprak
Gerçi: Mısra: 9
Her ne kadar, …ise de; ama, ancak, fakat, lâkin
Girdāberā: Mısra: 10
Girdap (çok ağlamaktan meydâna gelen ve
bütün bedeni çevreleyen gözyaşı seli)
Girdābī: Mısra: 10
Girdaplı. Denizlerde, nehirlerde suların döndüğü
tehlikeli yer.
Ḫayāl-i ġamze: Mısra: 5
Gamzenin(süzgün bakış) hayali.
Ḫūn-germī: Mısra: 5
Sıcakkanlı
Ki: Mısra: 3; Mısra: 10
Ki bağlacı.
-312- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Kīmiyāyī: Mısra: 7
Kimyager, kimyacı
Konem: Mısra: 1;Mısra: 5; Mısra: 10
(Far) Olmak
Men: Mısra: 10
teklik birinci kişi zamiri, ben
Mey-i zehrābe: Mısra: 2
Zehirli şarap
Mī bāz: Mısra: 8
(Far) Yapmak, etmek
Mī-ḫor: Mısra: 2
(Şarap) içmek
Mī koned: Mısra: 7
(Far) Yapmak, etmek
Mī kon: Mısra: 6
Olmak, katlanmak
Müştāḳam: Mısra: 4
(Ar.) Özleyen, can atan, aşık.
Naẓar-ı ān : Mısra: 3
Onun (sevgilinin) bakışı
Rīş: Mısra: 1
Yara, çıban ve cerahat
Ṣabāḥ-ı ḥaşr: Mısra: 4
Toplanma sabahı, mahşer günü
Serāb: Mısra: 10
Çölde güneşin ışığın parlamasıyla su gibi
görünen hayal.
Sīmābe: Mısra: 8
Far. Civa.
Şeb: Mısra: 3
Gece.
Şod: Mısra: 3; Mısra: 9
Olmak.
Tā: Mısra: 1
-den beri.
Mısra: 4; Mısra: 5
Değin, dek, kadar.
Tīġ-i āteş: Mısra: 6
Ateş kılıcı
Tīġ-i āteş-tābe: Mısra: 6
Ateş karakterli kılıç II sevgilinin ateş gibi yakıp
kavuran bakışı.
Ṭūfān: Mısra: 9
Her yeri kaplayan çok su, pek ziyade yağan
yağmur.
Zer: Mısra: 8
Altın.
Ẕerre: Mısra: 8
Zerre, çok küçük
Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü -313-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Gazelin Günümüz Türkçesi ile ifadesi:
1) Kıskançlık sebebiyle Kahraman Sührâb’ın gönlü ve ruhunu yaraladığımdan beri, zehirli şarabı elmastan
yapılmış kadehten içmekteyim.
2) Gece ki, o kıyametin güneşinden uzak oldu. Toplanma sabahına kadar, güzelin güzel yüzüne özlem
duyarım.
3) Onun gamzesinin düşüyle o kadar sıcakkanlı olurum. Sevgilinin ateş gibi olan bakıçlarının kılıcına
katlanırım.
4) Kıskançlık acısının derdiyleyim, kimyagerlik yapıyorum. Dudaktaki cıvayla küçük küçük altın elde
ediyorum.
5) Ey Fehîm! Vücudum yok. Belki, göz yaşı selinde boğuldum. O çölde görünen hayalim ki suyu toprağı
girdaba benzetirim.
2. Gazel
Farsça Gazel Gazelin Transkripsiyonu
Şod dilem cemʿiyyet-i maḥż-ı perīşānem henūz
Zaʿferānem ser-zede çāk-i girībānem henūz
Ṣad gülistān lāle zi-çeşm-fürū ḫayr-ı ḥatt-ı ḫall
Ġonce-i ḫūnābe mī revīd zi-müjgānem henūz
Dāmenemrā nīst tārī kūşūd muḥtāc-ı çāk
Mīkoned deryūze-i çāk ez-girībānem henūz
Yūsufem şod müje vü ān Yūsufān hem pīr geşt
Men be-kūrī gūşe-i kirbiyyet-i aḥzānem henūz
Mū-be-mūyem naġme-pīrā şod be-tevḥīd-i Ṣamed
Men berehmen-şīve kāfir yā ṣanem-ḫ˅ābem henūz
Merdüm-i çeşm-i dilem ḥüsn-i muḥibbem şod velī
Bī-ḫodī-bīn kez temāşā-mest-i ḥayrānem henūz
Ez-Fehīm u ṭāliʿ-i ū dāġ dāġem kerd reşk
Şod seriş nāḳūs-ı deyr men Müslümānem henūz
-314- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Metnin Bağlamsal Dizin ve İşlevsel Sözlüğü
Ān: Mısra: 7
O
Be-kūrī: Mısra: 8
Kör olarak
Berehmen-şīve: Mısra: 10
Puta tapan
Be-tevḥīd-i Ṣamed: Mısra: 9
Allah'ın birliğini söylemekle
Bī-ḫodī-bīn: Mısra: 12
Şaşkınlıkla bakmak
Cemʿiyyet-i maḥż-ı perīşānem: Mısra: 1
Dağınık saflığın toplanması || Gönlün huzura
kavuşması
Çāk-i girībān: Mısra: 2
Yaka yırtmak
Dāġ dāġem kerd: Mısra: 13
Yarayla doldurmak
Dāmen: Mısra: 5
Etek.
Deryūze-i çāk: Mısra: 6
Yırtılmaya ihtiyacı olmak
Dil: Mısra: 1
gönül
Ez-Fehīm: Mısra: 13
Fehîm'den
Ez-girībān: Mısra: 6
Yakadan
Ġonce-i ḫūnābe: Mısra: 4
Kanlı gonca
Gūşe-i kirbiyyet-i aḥzān: Mısra: 8
Hüzünler evinin köşesi
Gülistān lāle: Mısra: 3
Lale bahçesi
Ḫayr-ı ḥatt-ı ḫall: Mısra: 3
Açılmaya başlayan ayva tüylerinin bereketi
Hem: Mısra: 7
Ayrıca, ilave olarak
Henūz: Mısra: 1; Mısra: 2; Mısra: 4; Mısra: 6; Mısra:
8; Mısra: 10; Mısra: 12; Mısra: 14
halâ, daha
Ḥüsn-i muḥibb: Mısra: 11
Sevgilinin güzelliği
Kāfir: Mısra: 10
Allah'ın varlığını inkar eden.
Kez: Mısra: 12
Ki ez:Ki...den/dan
Kūşūd: Mısra: 5
açmak, keşfetmek
Men: Mısra: 8; Mısra: 10; Mısra: 14
Ben
Merdüm-i çeşm-i dilem: Mısra: 11
Gönül gözünün gözbebeği, süveyda
Mī revīd: Mısra: 4
(Çiçek) Açıyor
Mīkoned: Mısra: 6
Yapmak.
Mū-be-mūy: Mısra: 9
Bedenin her bir teli, her bir zerresi
Muḥtāc-ı çāk: Mısra: 5
Yırtılmaya ihtiyacı olmak
Müje: Mısra: 7
Kirpik
Müslümān: Mısra: 14
İslam dininden olan kimse
Naġme-pīrā: Mısra: 9
Şarkıları düzgün okuyan
Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü -315-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Nāḳūs-ı deyr : Mısra: 14
Kilisenin çanı
Nīst: Mısra: 5
Yok, (mevcut) bulunmamak
Pīr geşt: Mısra: 7
İhtiyarlamak, yaşlanmak
Reşk: Mısra: 13
Kıskançlık.
Ṣad: Mısra: 3
Yüz (100), mecazen pek çok.
Ṣanem-ḫ˅āb: Mısra: 10
Put gibi güzellere ibadet eden
Seriş: Mısra: 14
Onun başı
Ser-zede: Mısra: 2
Baş göstermek, uç vermek.
Şod: Mısra: 1; Mısra: 7; Mısra: 9; Mısra: 11; Mısra:
14
Olmak.
Ṭāliʿ-i ū: Mısra: 13
Onun bahtı, talihi
Tārī: Mısra: 5
İplik
Temāşā-mest-i ḥayrān: Mısra: 12
Şaşkınlıkla kendinden geçerek (sevgiliyi)
seyretmek
U: Mısra: 13
vü: ve
Velī: Mısra: 11
Lâkin, amma
Vü: Mısra: 7
vü: ve
Yā: Mısra: 10
Ve yahut.
Yūsuf: Mısra: 7
İsrailoğullarından Yakub peygamberin oğlu.
Yūsufān: Mısra: 7
Yusuflar || Yüzü güzel sevgililer
Zaʿferān: Mısra: 2
Safran renginde yüz || Üzüntüden sararıp solan
yüz
Zi-çeşm-fürū: Mısra: 3
Gözyaşı gökmek
Zi-müjgānem:
Mısra: 4
Kirpiklerden
Gazelin Günümüz Türkçesi ile İfadesi
1) O gönülüm ki, perişanlığım yine huzurumu dağıtıyor. Daha yeni, sararmış yüzüm yırtılmış yakamdan
kendini gösteriyor.
2) Yüzlerce lale bahçesi, (senin) yeni açılmaya başlayan ayva tüylerinin bereketi sebebiyle gözyaşı
döküyor. Daha yeni, kirpiklerimden kanlı goncalar (çiçek) açıyor.
3) Eteğimin iplikleri yok, açılmaya her an istekli. Şimdi, yakamdan yırtılmayı istiyorum. || Sevgili için her
an her şeyi yapmaya hazırım. Utanmayı bir kenara bıraktım.
4) Her bir kirpik beni Hz. Yusuf (gibi güzel) yaptı ve zamanın Hz. Yusuf’a benzeyen güzelleri ihtiyarlaşmaya
başladı. Ben daha kör bir şekilde hüzünler evinin köşesindeyim.
-316- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
5) Bedenimin her noktası Allah’ın birliğiyle güzel şarkılar söyler oldu. Ben ise daha ya Brehmen’e benzer
davranışlı kafirim ya da put(gibi güzeller)a ibadet etmekteyim.
6) Sevgilinin güzelliği, gönül gözümün bebeği, yani aşkı başlatan nokta olan süveyda oldu. Fakat sevgiliyi
seyretmenin sarhoşluğundan daha ayılamadım.
7) Fehîm ve onun bahtının kıskançlığından her yerim yaralarla doldu. Onun başı kilise çanı oldu, ben ise
hâlâ Müslüman’ım.
3. Gazel
Farsça Gazel Gazelin Transkripsiyonu
Feyyāż- gülī būdem u der-cām şiguftem
Ber-sāʿid-i sāḳī-i gül-endām şiguftem
Ger beşgoftem ḫande neh nīlūfer ṣubḥem
Gül-gonca-i meh būdem u der-şām şiguftem
Men tengī-i dilrā be-dü ʿālem nefrūşem
Der-ṣoḥbet-i cānāne be-nākām şiguftem
Uşkūfe-i naḫl-i hevesem mīve nedārem
Bīhūde be-bād-ı ṭamaʿ-ı ḫām şiguftem
Çün gonce-i meh āb-ı men ez-çeşme-i mihrest
Bed aḫterīyem bīn ki beher bām şiguftem
Men āteş-i bī-dūd kül-i ṭabʿ-ı Fehīmem
Ez-bād-ı ser-i dāmen-i ilhām şiguftem
Metnin Bağlamsal Dizin ve İşlevsel Sözlüğü
Āb-ı men: Mısra: 9
Benim parlaklığım
Āteş-i bī-dūd: Mısra: 11
Dumansız ateş.
Be-bād-ı ṭamaʿ-ı ḫām: Mısra: 8
Olgunlaşmamış açgözlülüğün isteğiyle
Bed aḫterī: Mısra: 10
Kötü talihli, uğursuz
Be-dü ʿālem: Mısra: 5
İki dünyaya || Dünya ve ahirete
Beher bām: Mısra: 10
Her, her bir zaman
Be-nākām: Mısra: 6
Talihsizlikle, mutsuzlukla
Ber-sāʿid-i sāḳī-i gül-endām: Mısra: 2
Gül gibi boylu içki dağıtanın kolu üzerinde
Beşigoft: Mısra: 3
Çiçek açmayla
Bīhūde: Mısra: 8
nafile, boş, faydasız.
Bīn: Mısra: 10
Farsçada görmek, bakmak fiili
Būd: Mısra: 1; Mısra: 4
Farsçada -idi eki
Çün: Mısra: 9
Gibi.
Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü -317-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Der-cām: Mısra: 1
Kadehte
Der-ṣoḥbet-i cānāne: Mısra: 6
Sevgilinin sohbetinde
Der-şām: Mısra: 4
Akşam vakti
Ez-bād-ı ser-i dāmen-i ilhām: Mısra: 12
İlham eteğinin ucundaki isteklerden
Ez-çeşme-i mihrest: Mısra: 9
Güneşin parlaklığı nedeniyle
Feyyāż: Mısra: 1
Çok bereketli
Ger: Mısra: 3
Eğer, şayet.
Gonce-i meh: Mısra: 9
Ay'ın açılmamış gülü
Gülī: Mısra: 1
Bir gül
Gül-gonca-i meh: Mısra: 4
Ay'ın açılmamış gülü
Ḫande: Mısra: 3
Gülüş
Ki: Mısra: 10
Ki bağlacı.
Kül-i ṭabʿ-ı Fehīm: Mısra: 11
Topraktan yaratılmış Fehîm
Men: Mısra: 5; Mısra: 11
teklik birinci kişi zamiri, ben
Mīve nedār: Mısra: 7
Meyve, yemiş vermemek || ürün ortaya
çıkarmamak
Nefrūş: Mısra: 5
Değişmemek
Neh: Mısra: 3
Değil, olmamak
Nīlūfer: Mısra: 3
Beyaz, mavi ve sarı çiçekler açan bir cins su
bitkisi
Ṣubḥ: Mısra: 3
Sabah
Şiguftem: Mısra: 1; Mısra: 2; Mısra: 4; Mısra: 6;
Mısra: 8
Çiçek açmak
Mısra: 10
Parlamak
Mısra: 12
Açılmak, ürün vermek
Tengī-i dilrā: Mısra: 5
Gönül sıkıntısı
U: Mısra: 1; Mısra: 4
vü: ve
Uşkūfe-i naḫl-i hevesem: Mısra: 7
Arzu ağacının çiçeği
Gazelin Günümüz Türkçesi ile İfadesi
1) Çok bereketli bir gülüm ve kadehte çiçek açmışım. Gül gibi boylu içki dağıtanın kolunun üzerinde çiçek
açarım.
2) Gülerek açılsam da sabah vaktinde suda açan nilüfer değilim. Ayın açılmamış gülüyüm ve akşamleyin
çiçek açarım.
3) Ben gönül sıkıntısını iki aleme de değişmem. Sevgilinin sohbetinde talihsizlikle çiçek açarım.
4) Arzu fidanının çiçeğiyim, meyve veremem. Olgunlaşmamış açgözlülüğün isteğiyle boş yere çiçek
açarım.
-318- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
5) Ayın açılmamış gülü olmam sebebiyle parlaklığım güneşin parlaklığındandır. Gör ki, her zaman kötü
talihim parlar.
6) Ben dumansız ateşim, topraktan yaratılmış Fehîm’im. İlham eteğinin ucundaki isteklerden ürünler
(şiirler, edebî sözler) veririm.
SONUÇ
Bu çalışmamızda, Fehîm-i Kadîm’in “Divân”ında yer alan üç Farsça gazeli TEBDİZ aracılığı ile incelenmeye
çalışılmıştır. Gazeller öncelikle orijinal şekilde verilmiş, daha sonra Farsça okunuşu transkripsiyonlu olarak
verilmiştir. Ardından gazellerdeki her sözcüğün alfabetik sıra ile dizini oluşturularak, geçtiği mısrada kazandığı
anlam verilmeye çalışılmıştır. En sonunda ise bağlama bağlı kalınarak gazelin günümüz Türkçesi ile ifadesi
verilmiştir. Gazellerde kullanılan toplam kelime sayısı 225’tir.
Fehîm-i Kadîm, XVII. yüzyılda Divan Edebiyatı’nın önde gelen temsilcilerindendir. Genç yaşında, “Divân”ını
kaleme almasına karşın, usta şairlerle boy ölçüşecek seviyededir. Fehîm-i Kadîm’in “Sebk-i Hindî” ekolüne göre
şiir yazması da bu yeteneğini göstermesi için önemli bir noktadır. Derin hayaller, mübalağalı söyleyişler ve ince
anlamlar bu ekolün en önemli belirtilerinden olması sebebiyle, Fehîm-i Kadîm de şiirlerinde bu özelliklere çok
dikkat etmiştir. Bunun yanı sıra, Sebk-i Hindî, Fars şairler aracılığıyla diğer Türk ve Arap şairleri etkilediğinden,
Farsça’nın iyi derecede bilinmesi bu toplumlardaki şairler için önemli bir kıstas hâline gelmiştir. Fehîm-i Kadîm
de genç yaşında Farsça’yı öğrenerek bu ekolü Türk Edebiyatı’na yansıtmıştır. Fehîm-i Kadîm’in Farsça kaleme
aldığı şiirler, onun Farsça bilgisini ve edebî şahsiyetini yansıtması bakımından önemli bir unsurdur.
Fehîm-i Kadîm’in Farsça gazellerindeki sözcüklere bakıldığında, bu sözcüklerin “âb, âfitâb, ân, bî-vücûd, câm,
elmâs, cân, dil, cemâl, hûb, çü, sîne, leb, dûr, gerçi, girdâb, kûr, hodî-bîb, çâk, giribân, dag, dâmen, deryûze, dil,
giribân, gül, gonce, hatt, hûnâbe, henûz, küşûd, men, nagme, pîr, reşk, sanem, ser-zede, şod, târî, âteş, dûd,
bâm, teng, mîve, neh, nîlüfer” gibi temel ifadeler olduğu görülmektedir. Bu sözcüklerin de Divân Edebiyatı’nda
sıkça karşılaşılan ifadeler olduğu göz önüne alındığında, Fehîm-i Kadîm’in Divân Şiiri’nin belirtmek istediği
anlamları Farsça olarak söylemiş görülmektedir.
Fehîm-i Kadîm, Türkçe gazellerindeki etkili ve çarpıcı söyleyişi Farsça gazellerine kısmen yansıtmakla beraber,
Farsça gazellerinin Türkçe gazelleri kadar derin olduğunu söyleyebilmek mümkün görünmemektedir. Ayrıca
Sebk-i Hindî şairleri, üç ya da daha fazla sözcükten oluşmuş tamlamaları şiirlerinde sıkça kullanmışlardır.
Bununla birlikte Fehîm-i Kadîm, Türkçe gazellerinde sıkca başvurduğu üç ya da daha fazla sözcükten oluşan
tamlama gruplarını Farsça gazellerinde sadece 9 kez kullanmıştır. Bunlar sırasıyla “Derd-i reşk-i ızdırâb,
Cem’iyyet-i mahz-ı perîşân, gûşe-i kirbiyyet-i ahzân, hayr-ı hatt-ı hall, merdüm-i çeşm-i dil, be-bâd-ı tama’-ı ham,
Ber-sâʿid-i sākî-i gül-endâm, ez-bâd-ı ser-i dâmen-i ilhâm, uşkufe-i nahl-i heves” olarak görülmektedir.
Fehîm-i Kadîm, Farsça gazellerinde bağlaç olarak sıklıkla “çü, gerçi, ki, hem, u, ü, vü, velî”yi tercih etmektedir.
Bunun yanı sıra, gazellerde kullanılan Farsça fiiller “bâz, şod, kon, şigoft” olarak dikkat çekmektedir.
Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü -319-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
Gazellerde sevgiliye duyulan hasret, sevgilinin âşığa eziyet etmesi, âşığın sevgilinin kirpiklerinin okuyla
vurulması ve sevgilinin bundan mutluluk duyması, âşığın sâkîden şarap istemesi ve sâkînin âşığın derdini
unutmasını sağlaması, âşığın yüzünün ağlamaktan sararıp, vücudunun yok denecek şekilde zayıflaması gibi
konular ele alınmıştır.
Sonuç olarak, Fehîm-i Kadîm’in Farsça gazelleri, Türkçe gazellerine nazaran daha genel ifadeleri içermektedir.
Sebk-i Hindî’nin girift ifade tarzını bulabilmek zordur. Divân Şiiri’nin temel konularını Fehîm-i Kadîm, kendi
üslûbunca Farsça ifade etmeye çalışmıştır. Fakat, Fehîm-i Kadîm’in Farsça şiir kaleme alabilecek yeteneğe sahip
olmasını göstermesi bakımından ise, dikkate değerdir. Fehîm-i Kadîm’in “Divân”ında sadece 3 Farsça gazelin yer
alması, belki de şairin genç yaşta hayatını kaybetmesi sebebiyledir.
KISALTMALAR
C. : Cilt
G.: Gazel
Md: Maddesi
S. : Sayı
s. : Sayfa
TEBDİZ: Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Sayın Prof. Dr. İsmail Hakkı AKSOYAK tarafından oluşturulan
“Türk Edebiyatı Bağlamlı Dizin” Projesidir.
KAYNAKÇA
Babacan, İ. (2010). Klâsik Türk Şiirinin Sonbaharı "SEBK-İ HİNDÎ (Hint Üslubu)". Ankara: Akçağ Yayınları.
Bilkan, A.F. & Aydın, Ş. (2007). Sebk-i Hindî ve Türk Edebiyatında Hint Tarzı. 3F Yayınevi: İstanbul
Canım, R. (2016). Divan Edebiyatının Kaynakları. Akıl Fikir Yayınları: İstanbul
Cebecioğlu, Ethem (2005), Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, İstanbul: Anka Yayınları.
Devellioğlu, F. (2012). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat. Ankara: Aydın Kitabevi.
Ekinci, R. (2015). Fehîm-i Kadîm’e Mâl Edilen Bir Atasözleri Kitapçığı: Durûb-ı Emsâl-i Türkî. Ege Üniversitesi Türk
Dünyası İncelemeleri Dergisi/Journal of Turkish World Studies S. 15/1 s. 164-185. Yaz-Summer 2015. İzmir
El-Halîmî, (2013). Lügat-ı Halîmî. (haz: A. Uzun) Ankara: TDK Yayınları.
Etik, Arif (1968) . Farsça-Türkçe Lugat. Atillâ Ofset Basımevi: İstanbul
http://www.tebdiz.com/
-320- Yusuf Can TIRAŞ, Fehîm-i Kadîm’in Farsça Gazellerinin Bağlamlı Dizin Ve İşlevsel Sözlüğü
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (307-320)
http://www.vajehyab.com/
Kanar, M. (2011). Farsça Dilbilgisi Konuşma, Çeviri Tekniği, Farsça-Türkçe / Türkçe Farsça Sözlük. Say Yayınları:
İstanbul
Kaplan, Y. (2016). Fehîm-i Kadîm’in Bahr-ı Tâvil’i. Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi S.16, İstanbul 2016,
s.167-176.
Kırkkılıç, Ahmet- Yusuf Sancak (hzl.)(2009), Ahterî Mustafa Efendi Ahterî-i Kebir, Ankara: TDK Yayınları.
Nâcî, M. (2006). Lugat-ı Nâcî. İstanbul: Çağrı Yayınları.
Olgun İ. & Drahşan C. (1984) Farsça – Türkçe Sözlük, Tebriz
Onay, A. T. (2009). Açıklamalı Divan Şiiri Sözlüğü Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar ve İzahı. (haz: C. Kurnaz.)
İstanbul: HU Yayınları.
Öztürk, Furkan (2007), Bâkî Divânı Sözlüğü (Bağlamlı Dizin ve İşlevsel Sözlük), Ankara Üniversitesi Sos. Bil Ens.,
Dr Tezi. Ankara.
Öztürk, Mürsel- Derya Örs (hzl.) (2009), Mütercim Âsım Efendi Burhân-ı Katı, İstanbul: TDK Yayınları.
Pakalın, M. Z. (1983). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü I-III. İstanbul: MEB Yayınları.
Pala, İ. (2010). Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü. İstanbul: Akçağ.
Sadettin Nüzhet. (1934). Fehîm. Kanaat Kütüphanesi: İstanbul
Sâmî, Ş. (2013). Kâmûs-ı Türkî. İstanbul: Çağrı Yayınları.Şemseddin Sami (1317), Kamûs-ı Türkî, Dersaadet.
Şenödeyici, Özer (2011), Nâilî Divânı Sözlüğü (Bağlamlı Dizin ve İşlevsel Sözlük), Gazi Üniversitesi Sos. Bil. Ens.,
Dr. Tezi. Ankara.
Tolum, M. (2011). 17. Yüzyıl Türkçesi ve Söz Varlığı. Ankara: TDK Yayınları.
Tökel, D. A. (2000). Divan Şiirinde Mitolojik Unsurlar / Şahıslar Mitolojisi. Ankara: Akçağ Yayınları.
Üzgör, T. (1991). Fehîm-i Kadîm, Hayatı, Sanatı, Dîvân’ı ve Metnin Bugünkü Türkçesi. Atatürk Kültür Merkezi
Yayınları: Ankara
Üzgör, T. (1995). “Fehîm-i Kadîm” md. C. 12. s. 295-296. TDV İslam Ansiklopedisi: İstanbul
(http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c12/c120170.pdf E.T 15.10.2016)
Yıldırım, Nimet (2008), Fars Mitolojisi Sözlüğü. İstanbul: Kabalcı Yayınları.
Zavotçu, G. (2013). Klasik Türk Edebiyatı Sözlüğü (Kişiler-Hayvanlar-Bitkiler-Tabiat Güçleri- Kişileştirilmiş Varlık
ve Kavramlar). İstanbul: Kesit Yayınları

Konular