İSMAİL HAKKI AKSOYAK, KEFELİ HÜSEYİN RÂZNÂME (SÜLEYMANİYE, HEKİMOĞLU ALİ PAŞA NO. 539), SOURCES OF ORİENTAL LANGUAGES AND LİTERATURES, THE DEPARTMENT

Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (363-364)
İSMAİL HAKKI AKSOYAK, KEFELİ HÜSEYİN RÂZNÂME (SÜLEYMANİYE,
HEKİMOĞLU ALİ PAŞA NO. 539), SOURCES OF ORİENTAL LANGUAGES AND
LİTERATURES, THE DEPARTMENT OF NEAR EASTERN LANGUAGES AND
CİVİLİZATİONS HARVARD UNİVERSİTY, 2004.
Ahmet AKDAĞ*
İsmail Hakkı Aksoyak çevriyazı ve tıpkıbasımını hazırladığı Kefeli Hüseyin’e ait Râznâme (Süleymaniye,
Hekimoğlu Ali Paşa No. 539) adlı eser, Şinasi Tekin ve Gönül Alpay Tekin’in editörlüğünde 2004 yılında Harvard
Üniversitesi Yakındoğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü’nde basılmıştır. Kefeli Hüseyin’e ait olan bu eser, kitap
falı türünün önemli örneklerinden birisidir.
Eser; ön söz, kısaltmalar, giriş ve sekiz bölümden oluşmaktadır.
Eserin 1’den 28. sayfaya kadarki kısmı “Giriş” bölümüne tahsis edilmiştir. Bu kısımda fal, fal-edebiyat ilişkisi ve
kitap falı hakkında bilgi verilmiştir. Aksoyak, bu bölümde evvela falın tarihi üzerinde durmuştur. Buna göre İÖ
4000 yıllarında Mısır, Bâbil, Kalde, Çin vb. bölgelerde falcılık yapıldığı belgelerle tespit edilmiştir. Aynı zamanda
çeşitli milletlerin mitolojilerinde de falcılık hikâyelerine rastlanılmıştır. Türklerde ise fala dair ilk örnekler Mani
muhitinde yazılan eserlerde kendini göstermektedir. Tahmini olarak 930 yılında yazılan Irg Bitig adlı eserin bir
fal kitabı olduğu Aksoyak tarafından vurgulanmıştır(s. 1). Aksoyak, falın tarihi hakkında bilgi verdikten sonra
falın; uğur, güzel baht ve talih anlamlarında Arapça bir kelime olduğunu ve Kur’ân-ı Kerîm’de de geçtiğini
belirtmiştir. Daha sonra kültürümüzde başvurulan fal çeşitlerini şu şekilde sıralamıştır: Çiçek falı, el falı, kur’a
falı, kuş falı, peygamberler falı, reml, yıldız falı, kitap falı. Nâşir, yukarıda sıralanan fal çeşitleri hakkında bilgi
vermeyi de ihmal etmemiştir.
Giriş bölümünde falın tarihi ve fal çeşitleri hakkında bilgi verildikten sonra divan edebiyatı metinlerinde
sevgilinin güzelliğinin divana benzetildiği veya gamların bir divan oluşturduğu ve şairlerin bu divanları divan-ı
hüsn veya divan-ı gam şeklinde adlandırdıkları belirtilmiştir. Aksoyak, divan şairlerinin fal baktıkları eserlerden
bazısının isimlerini şu şekilde sıralamıştır: Divan-ı Enverî, Divan-ı Hâfız, Divan-ı Hayretî, Mevlana’nın Divan-ı

*
Arş. Gör., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,
ahmetakdag4402@gmail.com.
- 364 - Ahmet AKDAĞ, İsmail Hakkı Aksoyak, Kefeli Hüseyin Râznâme (Süleymaniye, Hekimoğlu Ali Paşa…
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (1-15)
Kebîr’i, Divan-ı Kenzü’l-İrfân, Divan-ı Leskofçalı Gâlib, Divan-ı Nâbî, el-Akvalü’l-Müselleme fî Gazavâti’l-Mesleme,
Gülşen-i Envâr, Gülşen-i Esrâr, Hüsrev ü Şîrîn, Kur’ân-ı Kerîm, Mesnevî-i Ma’nevî, Sohbetü’l-Ebkâr, Şehnâme…
Eserin “I. Bölüm”ünde Kefeli Hüseyin’in hayatı, eserleri ve kişiliği üzerinde durulmuştur. Bu bölüm, eserin 29 ile
41. sayfaları aralığındadır. Aksoyak, bu bölümü hazırlarken kimi kaynakları; Kefeli Hüseyin hakkında verdikleri
bilgilerin yanlışlığından dolayı eleştirmiştir.
Eserin 42 ile 71. sayfaları arasında “II. Bölüm” yer almaktadır. Kefeli Hüseyin’in Râznâme’sinin teknik ve
muhteva bakımından incelendiği bu bölüm; Râznâme hakkında genel bilgiler, hikâyelerde anlatıcı ve vak’a,
hikâyelerin muhtevası, hikâyelerde anlatım özelliği olmak üzere dört başlıktan müteşekkildir. Râznâme hakkında
genel bilgiler başlığı altında evvela eser hakkında kaynaklarda verilen bilgilerin dökümü yapılmış ve ardından
Râznâme’nin tezkire, latife ve falnâme ile benzer ve farklı yönleri üzerinde durulmuştur. Hikâyelerde anlatıcı ve
vak’a başlığı altında anlatıcının kimliği ile vak’a tertibine değinilmiştir. Hikâyelerin muhtevası başlığı altında
hikâyelerin konusu, şahıs kadrosu, geçtiği mekân, geçtiği zaman ve kaynakları değerlendirilmiştir. Hikâyelerde
anlatım özelliği başlığında ise eserin dil ve üslûbu üzerinde durulduktan sonra seci bakımından dikkat çeken bazı
cümleler misal getirilerek eser, seci bakımından incelenmiştir.
Eserin 71 ile 76. sayfaları aralığındaki üçüncü bölümünde “İnceleme Bölümünün Dizini” yer almaktadır.
Eserin 77 ile 86. sayfaları aralığındaki dördüncü bölümünde “Sonuç” ve “Kaynakça” bölümleri yer almaktadır.
Sonuç bölümü eserin 77 ile 80. sayfaları, kaynakça ise 81 ile 86. sayfaları aralığını kapsamaktadır.
Eserin 87 ile 110. sayfaları arasında “Râznâme’nin Tenkitli Metni Hakkında” başlıklı “V. Bölüm” yer almaktadır.
Bu bölümde Aksoyak, evvela Râznâme’nin nüshalarının tavsifini yaptıktan sonra nüshaları değerlendirmiş ve
eserin yayınında izlenen yol hakkında bilgi vermiştir. Ardından nüshaların şeceresini gösteren bir tablo
oluşturmuştur. Daha sonra metnin tenkitli olarak neşredilmesinde izlenen yöntem hakkında bilgi vermiştir. Bu
bölüm, hikâyelerin nüshalardaki yaprak numaralarını gösteren bir tablo ile sonlandırılmıştır.
Râznâme’nin tenkitli metni, eserin 111 ile 296. sayfaları aralığındaki “VI. Bölüm”dedir. Aksoyak, metinde geçen
Farsça ve Arapça beyitlerin Türkçe manalarını söz konusu beyitlerin hemen altında köşeli parantez içerisinde,
metindeki konu başlıklarını ise büyük harflerle koyu (bold) olarak vermiştir. Aynı zamanda nüshalar arasındaki
farklılık ve eksiklikleri de dipnotta göstermiştir.
Eserin 297 ile 313. sayfaları aralığındaki yedinci bölümünde “Dizinler” başlığı altında metindeki geçen özel
isimler, metinde geçen klişeler ve fallarda çıkan Farsça, Türkçe ve Arapça beyit ve ibarelerin dizinleri yer
almaktadır.
Aksoyak, eserin sonuna sekizinci bölüm olarak Râznâme’nin Süleymaniye Kütüphanesi Hekimoğlu Ali Paşa
Koleksiyonu 539 numaradaki nüshasının tıpkıbasımını eklemiştir.
Kültürümüzde eskisi kadar olmasa da halen kimi yerlerde kitaptan fal bakma geleneği devam etmektedir. Kefeli
Hüseyin’in Râznâme adlı eseri, kitaptan fal bakma türünde kaleme alınan önemli eserlerden birisidir. İsmail
Hakkı Aksoyak tarafından akademik kıstaslarla neşredilen Râznâme; genelde fal, özelde kitap falı üzerine
yapılacak araştırmalar için başvurulması gereken önemli bir kaynak eser mahiyetindedir.

Konular