Ali YILDIRIM1

SÂ’İB-İ TEBRÎZÎ’NİN TÜRKÇE ŞİİRLERİNDE FUZÛLÎ ETKİSİ

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
The Journal of International Social Sciences
Cilt: 26, Sayı: 2, Sayfa: 53-63, ELAZIĞ-2016
SÂ’İB-İ TEBRÎZÎ’NİN TÜRKÇE ŞİİRLERİNDE FUZÛLÎ ETKİSİ
Fuzulî’s Effect in Sâ’ib-i Tebrizî’s Turkish Poems
Ali YILDIRIM1
ÖZET
İran ve Türk edebiyatının klasik şiirinin ortak kültürel unsurlar üzerine kurulduğu, benzer kaynaklardan
beslendiği bir gerçektir. Bununla birlikte Fars ve Türk diliyle şiir söyleyen şairlerdeki bazı söyleyiş
özelliklerinin zaman zaman doğrudan bir etkilenme boyutunda olduğu görülmektedir. Sâ’ib-i Tebrîzî söz
konusu olduğunda Fuzûlî’nin etkisini dikkate almamak söz konusu olamaz. O dönemin iletişim ve ulaşım
imkânlarının zorluğuna rağmen, Fuzulî divanının Türkistan coğrafyasından, Balkanlara ve diğer ülkelere
kadar ulaştığını ve okunduğunu bilmekteyiz. Fuzûlî’nin Azerbaycan Türkçesinin de etkisiyle şiir söylüyor
olmasının Azerbaycan Türkü olan Sâ’ib’i etkilediğini söylemek mümkündür. Sâ’ib’in az sayıdaki Türkçe

Devamını oku

KLASİK ŞİİRİN NASIL SÖYLENDİĞİ/YAZILDIĞINA DAİR ŞEYH GÂLİB’İN İKİ MUSAMMAT GAZELİ

Journal of Turkish Language and Literature
Volume:2, Issue: 1, Winter 2016, (535-544)
Doi Number: 10.20322/lt.81956
Özet
Klasik şiirimizin muhtevası ve şekil özellikleri üzerinde çokça çalışmalar yapılmakla birlikte, nasıl söylendiğine
dair pek kayda değer bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklarda klasik şairlerimizin şiirleri yazmasından çok,
söylemesinden bahsedilmektedir. Bu durum, şiirin bir mecliste “nükte-şinaslar”ın huzurunda beğeniye
sunulmasını anlatmaktadır. Ancak şiirin önceden yazılmış veya kaydedilmiş olması muhakkaktır. Yoksa şairin
bir mecliste çıkıp, o anda şiiri irticalen söylemesi olmamak gerekir. Ancak yine kaynaklarda bazı ümmi
şairlerin, basit tef’ilelerle şiirlerini irticalen söylediklerine dair ifadeler de geçmektedir. Bu şiirlerin daha önce
ezberlenmiş şiirlerin benzeri, yalın şiirler oldukları kuvvetle muhtemeldir.
Klasik şairlerimizin şiirlerini öncelikle vezin ve kafiye-redif sistemlerini oluşturarak kurduklarını söylemeliyiz.

Devamını oku