Yrd. Doç. Dr. SADIK ARMUTLU

KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA ŞEM’Ü PERVÂNELER VE LÂMİ’Î ÇELEBÎ’NİN ŞEM’Ü PERVÂNE MESNEVİSİ

KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA ŞEM’Ü
PERVÂNELER VE LÂMİ’Î ÇELEBÎ’NİN ŞEM’Ü
PERVÂNE MESNEVİSİ
YRD. DOÇ. DR. SADIK ARMUTLU
ÖZET
Şem’ü Pervâne’ler, Fars ve Türk edebiyatında ortak işlenen türlerinden
biridir. Bu türün konusu, Pervâne’nin Şem’e, Şem’in de
Pervâne’ye duyduğu aşktır. Bu aşk, genellikle beşerî özellikler göstermektedir.
Bu mesnevilerde ideal ve ulvî bir aşkın nasıllığı dile getirilmiş,
temiz bir aşkın felsefesi ortaya konulmaya çalışılmıştır. İlk defa
Anadolu sahasında Fehmî tarafından Farsça yazılmış ve II. Bâyezid’e
sunulmuştur. Bu türün en güzel örneği Fars edebiyatında Ehlî-yi Şîrâzî
tarafından yazılmıştır. Türk edebiyatında yazılan Şem’ü Pervâne’ler,
daha çok Ehlî’nin eseriyle uygunluk arz eder. Fakat Türk şairleri, mesnevilerine
kendi şahsiyetlerini vurma başarısını göstermişlerdir. Zâtî,
bütünüyle dünyevî bir aşkı anlatırken, Feyzî Çelebi konuyu tasavvufî
bakış açısıyla ele almış ve işlemiştir. Lâmi’î Çelebi de Şem’ ile

Devamını oku

ŞU’ARÂ HOCASI MÂDER-ZÂD BİR ŞÂİR: ZÂTÎ

ŞU’ARÂ HOCASI MÂDER-ZÂD BİR ŞÂİR: ZÂTÎ
YRD. DOÇ. DR. SADIK ARMUTLU
ÖZET
Zâtî, XV. yüzyılın sonu ve XVI. yüzyılın ilk yarısında yaşamış ünlü
bir şairdir. Yazdığı manzum ve mensur eserlerle tanınmış, döneminin
önde gelen şairlerindendir. Kolay şiir yazan ve şiir tekniğini iyi bilen
bir şair olarak bilinir. Türk edebiyatında en fazla gazel yazan şairlerdendir.
Zâtî, kaynaklarda şairler hocası olarak anılır ve kendisinden
övgü ile bahsedilir. Onun öğrencilerinden biri, ünlü şair Bâkî’dir. Bir
diğer ünlü öğrencisi de Gül ü Bülbül mesnevisiyle tanınan şair Kara
Fazlı’dır.
Onun Bayazid cami avlusundaki küçük dükkânı şiirlerin okunduğu,
konuşulduğu ve şiir tartışmalarının yapıldığı akademik bir muhittir.
Hayali Bey ve Taşlıcalı Yahya da bu dükkâna gelen şairlerdendir.
Kıvrak bir zekâya, güçlü bir şiir yeteneğine sahip olan Zâtî, rindmeşrep
ve nüktadan bir kişidir. O, anadan doğma şair yaratılışlı, aynı
zamanda çok boyutlu ve çok yönlü biridir.

Devamını oku

DERÎ FARSÇASINDA GAZELİN OLUŞUMU, FELSEFESİ: BU GAZELDEKİ AŞK SÖYLEMİ VE GÜZELLİK UNSURLARININ KAYNAĞI OLARAK HADARÎ VE UZRÎ GAZEL

DERÎ FARSÇASINDA GAZELİN
OLUŞUMU, FELSEFESİ: BU GAZELDEKİ
AŞK SÖYLEMİ VE GÜZELLİK
UNSURLARININ KAYNAĞI OLARAK
HADARÎ VE UZRÎ GAZEL
Yrd. Doç. Dr. SADIK ARMUTLU
ÖZET
Gazel, ilk olarak cahiliye kasidelerinde söylendi. Bu duygular birkaç
beyit içerisinde ifade edildi. Daha sonra Emevîler döneminde tür
boyutuna ulaştı. Gazel türü, Emevîler zamanında hadarî ve uzrî gazel
olarak iki koldan gelişti. Hadarî gazelin içeriği zevke bağlı maddi aşktır.
Bundan dolayı yaşamak, zevk almak, mutlu olmak, kadın, sevgili
ve şarap bu gazelin tematiğini oluşturur. Bu duygular aynı zamanda
bir yaşam felsefesini ve dünya görüşünü yansıtır. Bunun için hadarî
gazelin temelinde dünyevileşme felsefesi vardır. Bu felsefe gazellerde
açık bir şekilde görülür. Uzrî aşk, temiz ve yüce aşk duygularını yansıtır.
Bu gazelin felsefesinde bedensel arzulardan uzak aşk vardır. Bu

 Yrd. Doç. Dr. Sadık ARMUTLU, İnönü Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi,

Devamını oku