Çeviren: Levent Çeviker

Furûğ-i Ferruhzâd’ın Bir Mektubu

Öncelikle sizleri uzun mektubumu okuyarak
yormamayı arzu ediyorum. Sözü fazla uzatmak
âdetim değildir; hatta gönül okşayıcı sözler sarf
etmeyi de bilmem. Bu yüzden söyleyeceklerimi
seremonisiz bir şekilde beyan ediyorum.
1313[1] yılı Dey ayında Tahran’da dünyaya
geldim. Şu an 20 yaşındayım. Babam ve annem
benim iyi bir tahsilimin olduğu hususunda pek
konuşmuyorlar. Hatta belki de babam benim gibi
başına buyruk ve yüzsüz bir kızı olduğu için pek
de mutlu değildir.
Bir yıldır sürekli şiir söylüyorum, ondan önce
okuyordum. Ama diyebilirim ki hayatımdaki
günlerin hepsinden daha fazla yararlı kitap
okumuşumdur ve aslında şair olmam yani şairlik
ruhunu yakalamam yalnızca üç yıldır.
Şiirde seçtiğim yol ve şiire bakışım: bana göre
şiir beni her daim rüya ve güzellikler diyarına
götürebilen bir duygu alevidir. Bir şair tüm
heyecanını, kendi bedenini ve ruhunu tutuşturup
ona yansıtmışsa o şiir güzeldir. Aslında ben her
duygunun kayıtsız şartsız açıklanmasından

Devamını oku